Biz Soma Olmak İstemiyoruz

Biz Soma Olmak İstemiyoruz

Muğla Yatağan'da, Yeniköy Termik Santrali'nin özelleştirilmesine karşı direnen işçiler, ihaleyi satın alan şirketle yaptıkları görüşmede taleplerinin olumlu karşılanması üzerine eylemlerini sonlandırdı.

A+A-

Muğla Yatağan'da, Yeniköy Termik Santrali'nin özelleştirilmesine karşı direnen işçiler, ihaleyi satın alan şirketle yaptıkları görüşmede taleplerinin olumlu karşılanması üzerine eylemlerini sonlandırdı. "Biz Soma olmak istemiyoruz" diyen TES İş Sendikası Yatağan Şube yöneticisi Kemal Özcan, özelleştirme furyası ile birlikte iş kazalarının ve iş cinayetlerinin tam 7 kat arttığını belirterek, haklarının devlet güvencesi altına alınmasını istedi.

Geçtiğimiz Pazar günü Ankara'da yapılan Yatağan Termik Santral ihalesinde ELSAN firmasına devredilmesinin ardından Yatağan'daki işçiler, 7 gün santrali işgal ederek yalnızca işçilerin içeriye girip çalışmalarına izin vererek, elektrik üretimine devam etti. Eylemlerini sürdüren işçiler, dün akşam saatlerinde ihaleyi alan şirketle yaptıkları görüşmelerinde taleplerinin olumlu karşılanması üzerine eylemlerini sonlandırdı. Yatağan Termik Santrali'nde 32 yıldır çalışan ve TES İş Sendikası Yatağan Şube yöneticisi olan Kemal Özcan, Yatağan Termik Santrali'nin daha önce iki kez özelleştirilmeye çalışıldığını belirterek, büyük bir örgütlülüğün sonunda 445. gün boyunca santral kapısında Muğla halkı ve santral çalışanlarıyla beraber büyük direnişe imza attıklarını hatırlattı. Özcan, "Çadırı ilk kurduğumuz zamanlarda çadırı santral önüne kurdurmamak için her türlü engeli çıkardılar ama biz çadırı kurduk ve buradaki varlığımızı her türlü sürdürüyoruz. Belki ihalelere engel olamadık, belki devre engel olamadık ama devir işlemlerinin olduğunu öğrendiğimiz Pazar gününden itibaren kendimizi santrallere kapattık ve kendimizi santrallere barikat yaptık" dedi.

'Biz Soma olmak istemiyoruz'

Özelleştirmenin katliam olduğunu ve Soma'da yaşamını yitiren 301 madencinin özelleştirme tarafından katledildiğini söyleyen Özcan, "Biz Soma olmak istemiyoruz" dedi. Soma'da 301 işçinin katilinin özelleştirme olduğunu ifade ederek, özelleştirme furyası ile birlikte iş kazalarının ve iş cinayetlerinin tam 7 kat arttığını kaydetti. Özcan, Soma'da özelleştirme olmadan önce hiç iş kazası olmadığına dikkat çekerek, işçilerin haklarının devletin güvencesi altına alınması gerektiğine vurgu yaptı.

'Memur, yönetici ve işçilere yönelik farklı uygulama var'

Direnişlerinin yalnızca işçilerin bütün haklarının en iyi koşullarda sağlanması için olduğunu söyleyen Özcan, işyerinde memurlara, yöneticilere ve işçilere yönelik farklı farklı uygulamalar olduğunu açıkladı. "Burada çalışan memurlar vardı. Onların hepsi kamunun başka iş yerlerine aynı özlük haklarıyla sevk edildi" diyen Özcan,  işçilere de özlük hakların verilmesi gerektiğini söyledi. İşçilerin de kamuda aynı şartlarda çalışmak istediklerini belirten Özcan, "İşçileri köle olarak patronun azgın kar hırsına bırakıyorlar ama aynı yerde çalışan memurları da farklı kamu yerlerine yerleştiriyorlar. Bu adaletsizliği bir kere ortadan kalkması gerekiyor" diye konuştu.

'Eylememize halktan ve siyasi partilerden destek gelmedi'

Pazar gününden bu yana santrali işgal eden işçilerin halktan ve siyasi partilerden büyük bir destek beklediklerini ancak yeterince destek göremediklerini söyleyen Özcan, şunları aktardı: "Biz bir Haziran ayaklanması yakalayabilseydik bu santralin özelleştirme devri yapılmazdı ve özelleştirme ortadan kalkardı. Destek göremedik, biraz da yalnızlaştırıldık. Biz öncelikle işçi sınıfından daha sonrada siyasi partilerden destek beklerdik ve emek hakkıyla geçinen insanlardan destek beklerdik. Destekler yeterli değil cılız kaldı. Bu hareketin tüm Türkiye'ye yayılması işçi direnişi ve işçi sınıfını gücünü göstermeliydik."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.