Kanserin Düşmanı 'Zerdeçal'

Kanserin Düşmanı 'Zerdeçal'

Zerdeçal bir zamanlar, köriye ekleyebileceğiniz, dolapta duran bir baharattan fazlası değildi. Ancak bu baharat, mide yanmasından gıda zehirlenmesine kadar herşeyi tedavi eden muhteşem bir gıda olarak ün kazandı.

A+A-

Zerdeçalın çok tüketildiği Hindistan gibi ülkelerde, bağırsak kanseri oranlarının diğer ülkelerden daha düşük seviyede olması beni meraklandırdı: bu ikisinin arasında bir bağlantı olabilir mi?

Şimdiye kadar, ortalama bir yemekte bulabileceğinizden çok daha fazla miktarda zerdeçal kullanılarak yapılan, zerdeçalın etkileri ile ilgili araştırmaların çoğu insanlar değil, fareler üzerinde yürütüldü.

Zerdeçal bir zamanlar, köriye ekleyebileceğiniz, dolapta duran bir baharattan fazlası değildi. Ancak bu baharat, mide yanmasından gıda zehirlenmesine kadar herşeyi tedavi eden muhteşem bir gıda olarak ün kazandı.

Ancak bulgular ilgi çekici: Örneğin ABD'de fareler üzerinde yapılan bir çalışmada, zerdeçalda farelerde meme kanserinin ilerlemesinin yavaşlamasına yardımcı, aktif bir bileşen olan kürkümin bulundu.

Diğer çalışmalarda ise beyinde oluşan Alzheimer ile ilişkili plakların yok edilmesine yardımcı olabileceği belirlendi.

BBC'deki “Trust Me I'm A Doctor” dizisi kapsamında, normal bir beslenmede yer alacak kadar zerdeçal kullanıldığı zaman bunun ne tür etkileri (eğer varsa) olacağını görmeye karar verdik.

Merakımız kısmen, zerdeçalın çeşitli durumlarla ilgili bir faydası olup olmadığını soran çok fazla e-posta almamızdan kaynaklanıyor.

Deneyimizin merkezinde, Londra Üniversitesi Akademisi'ndeki bilim insanları tarafından planlanan, sadece genleri değil aynı zamanda onların ne kadar fazla çalıştıklarını da inceleyen yeni bir test var.

Genlerimizin hastalık riskimizi etkiledikleri biliniyor ancak biz şu anda genlerimizin çalışma şeklinin, sigara veya alkol içip içmediğimiz gibi çevresel faktörlerden etkilenebileceğini biliyoruz.

Zerdeçal tüketmenin genlerimiz üzerinde ölçülebilir bir etkisi olup olmadığını görmek istedik ki bu noktada da bu yeni test ortaya çıktı.

Diğer çalışmalarda ise beyinde oluşan Alzheimer ile ilişkili plakların yokedilmesine yardımcı olabileceği belirlendi.

Bu testin geliştirilmesine yardım eden ve kadın kanseri profesörü olan Martin Widschwendter bu testte genlerin etrafındaki “pakete” bakıldığını söylüyor. Bu paket üç bileşenden oluşuyor – onlara ne yapmaları gerektiğini söyleyen, genlerin yazılım programı gibi davranan karmaşık bir kimyasal madde kombinasyonu.

Widschwendter; “Bu paket bir genin ne kadar iş yapıp yapmadığını düzenliyor” diyor.

“Bu testte metilasyon olarak bilinen paketteki değişimlere bakılıyor. Bu da bizim, hangi genlerin etkilendiğini ve genlerin nerede etkilendiğine bağlı olarak bazı hastalıkların riskini öngörmemizi sağlıyor.”

Başka bir deyişle bu paket, genin işlevini kapayıp açan bir ayarlı elektrik anahtarı gibi ve böyle yaparak hastalığın riskine etki ediyor. Peki, zerdeçal bu konuda bir farklılık yaratabilir miydi?

Bunu anlamak için altı haftalık bir deneye katılmak üzere kuzeydoğu bölgesinden 100 civarında gönüllü bulduk – bu kişilerin birçoğu 40 ila 50 yaşları arasında ve normalde köri, beslenmelerinde pek yer almıyordu.

Katılımcıları üç gruba ayırdık: Bir gruba 3,2 mg (yaklaşık 1 çay kaşığı) baharat içeren zerdeçal kapsülü verildi, diğer gruba plasebo kapsül verildi, geriye kalanlardan ise her gün yemeklerine 1 çay kaşığı zerdeçal eklemeleri istendi.

Gönüllülere deney öncesinde ve sonrasında kan testi yapıldı. Genlerinin metilasyonuna bakılmasının yanı sıra Newcastle Üniversitesi tarafından geliştirilen ve kan hücrelerinin iltihapa karşı ne kadar iyi direndiğini inceleyen başka yeni bir testten faydalandık.

Beklentimiz, bunun bize bağışıklık sistemlerinin ne kadar iyi çalıştığı hakkında bilgi vermesiydi.

Sonuçlar hepimizi şaşırttı. Altı hafta sonunda bütün katılımcıların bağışıklık hücrelerinin sayısında hafif bir azalma görüldü.

“Zerdeçalın çok tüketildiği Hindistan gibi ülkelerdeki bağırsak kanseri oranları daha düşük”

Uzmanlarımız bunun nedeninin, bağışıklık sistemine baskı yapabilecek bir etki olan havanın ısınması kadar basit bir şey olduğunu düşündü (Örneğin güneş yanığı bağışıklık sistemine yük uygular).

Buna karşı, genlerine neler olduğunu inceleyen test çok farklı sonuçlar verdi. Plasebo alanlarda da zerdeçal takviyesi alanlarda da hiçbir değişiklik olmadı.

Ancak yemeklerine zerdeçal ekleyen katılımcılarda gözle görülür değişiklikler oldu.

Profesör Widschwendter: “Kanser, depresyon ve astım gibi alerjilerle ilişkili bir gende değişiklikler görebildik. Gördüğümüz değişiklikler sadece kandaydı – dokudaki değişikliklerin farklı olabileceğini söylemek zorundayız. Yine de sonuçlar büyüleyiciydi. Zerdeçalın gen yazılımımızın önemli bileşenlerini sıfırlayabildiğini göstermiş olduk” dedi.

Peki, ama neden zerdeçalın böyle faydaları var?

Tahminlerden biri, enzimlerin metilasyonun davranışını düzenleme şekline etki ettiği yönünde.

Ayrıca neden bu baharat, yemeğe eklediğimiz zaman genlerimize etki ettiği gibi ek olarak aldığımız zaman da etki etmiyor?

Uzmanlarımız zerdeçal ile yemek yapmanın sindirimi kolaylaştırmış olabileceğini düşünüyorlar – veya vücutta doğru şekilde kullanılması için yiyeceklerde bulunan diğer besin maddeleriyle birlikte tüketilmesi gerekiyor olabilir.

Katılımcıların zerdeçalı bütün yemeklerine ilave etmiş oldukları gerçeği, bu etkiye neden olan şeyin yedikleri başka bir şey değil, sadece zerdeçal olduğu konusunda emin olmamızı sağlıyor.

Peki, ben yemeklerime her gün zerdeçal ekleyecek miyim? Muhtemelen hayır – gerçek şu ki zerdeçaldan bunu yapacak kadar çok hoşlanmıyorum. Ama kesinlikle daha önce tükettiğimden daha fazla tüketeceğim.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.