Rahmo'da Arıcılığa Mayın Tehdidi

Rahmo'da Arıcılığa Mayın Tehdidi

Yüksekova ilçesinde bulunan Rahmo Tepesi bölgesinde arıcılık yapan yurttaşlar, karakol ve mayın nedeniyle arıcılık yapamadıklarını ifade etti.

A+A-

SAMİ YILMAZ  (DİHA)

Bölgede uzun yıllardır devam çatışmalı ortam, söz konusu alanlarda arıcılık faaliyeti yapan yurttaşları mağdur etmeye devam ediyor. Arıcılık faaliyeti yürüten yurttaşlar arılar için uygun alanlar bulsa da asker ve mayınlar nedeniyle bu alanları kullanmakta zorlanıyor. 18 yıl aradan sonra çatışmaların durması ile beraber bitki çeşitliliğinin yoğun olduğu Dostki bölgesinde bulunan ve şuan itibariyle HPG'lilerin geri çekilme sürecini izlemek amacıyla çadırın kurulduğu Rahmo Tepesi civarında arıcılık yapmak isteyen yurttaşlar, söz konusu alanda bulunan mayın ve askerler nedeniyle tek geçim kaynakları olan arıcılık faaliyetini yürütemiyor.


'Alanda kurulan çözüm çadırları arıcılara güven veriyor'

Asker ve mayın tehlikesinden kaynaklı kırsala çıkamayan arıcılar, Rahmo Tepesi eteklerinde bulunan ve 1994 yılında askerler tarafından yakılan Bostancık ile halen boş olan Golord ve Gürkavak (Şagolord) köyleri çevresine arı kovanlarını dizdi. İzleme çadırının bölgeye kurulmasından sonra daha rahat eden arıcılar, çadırın kendileri açısından büyük bir güven yarattığını söyledi. Rahmo Tepesi civarında arıcılık yapan Nizamettin Aytan adındaki yurttaş, devletin askeri unsurlarının çatışmalı süreçte sürekli bölgede tehdit unsuru olduğunu ve bu nedenle arıcılık yapamadıklarını belirterek, arıcıların büyük maddi zararlara uğradığını kaydetti. 2013 yılı ile başlayan süreçte bile halen karakolların yapıldığını ve mevcut mayınlı arazilerin varlığını sürdürdüğünü dile getiren Aytan, söz konusu tehdidin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.

'Arazilerimiz askeriyenin işgali altında '

Arıcıların bitki çeşitliliğinin zengin olduğu yerlerde kovanlarını yerleştirmek zorunda olduklarına dikkat çeken Aytan, kendilerine ait tapulu arazilerin bile askeri unsurlar tarafından kullanıldığını ifade etti. Aytan, uzun zamandır bölgede süren çatışmalı ortamın kendilerinde hem can hem mal kaybına neden olduğunu hatırlatarak, "Uzun zamandır bizim topraklarımız işgal altında, topraklarımıza patlayıcı maddeler bırakmışlar, bütün bunları yapan devlet ise, biz hakkımızı nereden soracağız? Üstelik sadece mal değil can kayıplarımız da oluyor. Elinde bomba patlayıp ölen benim dayımın oğluydu. Hiçbir güvencemiz yok, devletten yaktığı evlerimizi tekrar yapmalarını istiyoruz, bahçelerimizdeki bombaları temizlesinler. Bu barış sürecinin hakkını versinler. Arıcılık destek verilirse bölgenin en karlı yatırımıdır" dedi.

'Mayınlardan kaynaklı araziye çıkamıyoruz '

Rahmo Tepesi alanında arıcılık yapan diğer bir arıcı Emin Aytan ise, tek geçim kaynaklarının arıcılık olduğunu, ama askeri unsurlar ve mayınlı araziler yüzünden arıcılık yapamadıklarını belirtti. Geçen yıl arı kovanlarını bıraktıkları alanın askeri operasyonda bombalanması nedeniyle, çok sayıda arının öldüğünü hatırlatan Aytan, "Tüm bu tehlikelere rağmen tek geçim kaynağımız olan arıcılık faaliyetini canımıza bile mal olsa yapmak zorundayız, evimize bu sayede ekmek götürebiliyoruz. Barış süreci söylemi güzel elbet, ama devlet tarafından hiçbir inandırıcılığı yok. HPG'nin çekilmesi de bize, acaba devlet eski haksızlık ve katliamlarına devam eder mi düşüncesi doğuruyor" diye konuştu.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.