Strese bağlı olarak oluşan hastalıkların arasında bel ağrısı da ilk sıralarda yer alıyor. Beyin, stresde bel ya da boyun kaslarına aşırı sinyal göndererek kasları kastırıyor. Bu bölgelerde sertlikler ve bazen ele gelen yumrular oluşuyor. Stres dışındaki faktörlerin başında ise, günlük yaşamda yanlış duruş pozisyonlarının vücudumuza olan etkileri oluşturuyor.

Toplumda kişinin günlük yaşantısı da baz alınarak en çok stres nedenli bel ağrılarına rastlanıyor. Bel ağrısı sebebi ile bel fıtığından şüphelenen kişiler her zaman bu sonuçla karşılaşmıyor. Beyinde strese bağlı bel ve boyun kaslarına aşırı sinyal gitmesi sonucu baskı oluşuyor. Eğer bu bölgelerde sertlikler ve bazen ele gelen yumrular hissediyorsanız uzman bir beyin sinir cerrahına görünmek sizi bu dertten kurtarabilir.

Bel ağrısı rahatsızlığı olan hastaların zihinsel olarak rahatlamadıkça fizik tedavi, kas gevşetici ya da sıcak uygulamalar ve merhemlerin pek işe yaramadığına dikkati çeken Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Cahide Topsakal” Hafif bir antidepresan çok faydalıdır. Beraberinde kas gevşetici ve ağrı kesici-antienflamatuar ilaç da verilir. Ne var ki antidepresan tedavinin olumlu etkileri ancak 3. haftadan sonra başlayacağı için çoğu hasta ilaç yaramıyor zannederek ilacı 1. haftasında bırakır. Antidepresan ilaç gerçek anlamda 3. ayda etkili olur. Bu defa da “nasılsa iyileştim artık kullanmasam da olur” deyip bazı hastalar tedaviyi keserler. Hastalık geri döner. Bunun için en az 6 ay kullanmak gerekir. Bazı vakalarda tedavi bir yıla uzatılmalıdır.”dedi.

OTURUŞ BOZUKLUĞU BEL AĞRILARININ ANA NEDENİ OLABİLİR

Diğer nedenler arasında yer alan vücuttaki omurganın mekanik olarak yükünün artması da bel ağrılarına zemin hazırlıyor. Oturuş bozukluğu, ağır kaldırma, kilo alma, uzun süre ayakta kalma, uzun süre oturma da bel ağrısı uzun süreli oluyor. Soğuğa maruz kalma, solunum yolu enfeksiyonlarında   kısa süreli bel ağrısı yaşanabileceğini vurgulayan Doç.Dr.Topsakal “Çok az oranda omurga veya omurilikte  tümör, enfeksiyon (brucella gibi omurga enfeksiyonu veya vücuttaki başka bir organ enfeksiyonu),  skolyoz (omurga eğriliği), omurga eklem rahatsızlığı  (sakroiletis vb), romatizmal hastalıklar  ve   ender olarak omurilik zarının içine olan kanama (subaraknoid kanama ) da bel ağrısı yapar ve hemen akla gelmeyebilir” diye belirtti.

HER BEL AĞRISI BEL FITIĞI DEĞİLDİR

Bel fıtığında bel ağrısı başlangıç aşamada görüldüğünü ve çok şiddetli olduğundan hastanın gerekmediği halde ameliyatla ağrıdan kurtulmak istediğini söyleyen Doç.Dr.Topsakal” Zamanla olay ilerleyince bel ağrısı hafifler ancak bu defa ağrı kalça ve bacağa iner. Bu grupta olup ayağında kısmi felç olanlara ameliyat önerilir ancak bacak ağrısı bel ağrısından hafif olduğundan hastalar ne yazık ki ameliyatı ihmal ederler. Bel kayması, dar kanal , kireçlenmede hepsinde bel ağrısı bulgusu vardır. Ancak bel ağrısı bulgusuna bacak ağrısı, veya uyuşma, veya yürüme güçlüğü, veya  bacaklarda kuvvetsizlik bulguları eklenmemişse ameliyat ilk etapta düşünülmemelidir. Çünkü bel ağrısını ameliyatla tek başına gidermek her zaman mümkün olmayabilir” dedi.
Bazı hastalar, bel ağrısını gidermek için beyin ve omurilik cerrahının onayını almadan bel çektirme ya da masaj ya da bele balık bağlama, bardak kapatma gibi yöntemlere başvurabiliyor. Bunların içinde süphesiz bel çektirme en tehlikelisi oluyor. Bilinçsizce yapıldığından sıklıkla sakatlıklar oluşmakta, bir kısmı acil ameliyata alınsa bile tam düzelemeyebileceğini söyleyen  Doç.Dr. Topsakal” Bel çekmeyi fizik tedavi uzmanları- bel MR’ını değerlendirdikten sonra- seçilmiş vakaların sadece çok az bir kısmına belki uygulayabilirler. Bu da zaten her vakada uygulanabilecek bir yöntem değildir.”dedi.

DİKKAT! OMURGANIZIN SAĞLIK DURUMU YAŞLANMA HIZINIZI BELİRLER

Erken yaşlanan omurga diğer organların da hızlı yaşlanmasını adeta yönetiyor. Omurganızı ağrı içinde ve sevgisiz bırakmayın mesajı veren Doç. Dr. Topsakal” Çevrenize dikkat edin. Omurga problemi olmayanların daha dinç ve daha genç göründüğünü görürsünüz. Buna yüz cildi de dahildir. Çünkü eğik bükük omurga içinde sinir dokusu sıkıştığında kendini yaşlı saymaktadır. Sinir dokusu da diğer organların metabolizmasını ayarladığı gibi yaşlanma hızını da ayarlamaktadır. Bu ilişki yıllardır omurga cerrahisi yapan bir doktor olarak tecrübeyle sabittir. İstatistiki olarak bilimsel araştırmaya değer bir konudur” diyerek bel ağrılarının ciddiyetini hafife almamak gerektiğinin altını çizdi.