Prof. Dr. Ali Serdar Fak, New England Journal of Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırmanın, hipertansiyon tedavisiyle ilgili olarak çok önemli sonuçlar ortaya koyduğunu ifade etti. Yayınlanan bu çalışmaya göre hipertansiyon tedavisi için ilaç seçiminde çeşitli faktörlerin göz önüne alınmasının gerekebileceğinin ortaya çıktığını anlatan Prof. Dr. Fak, "11 binden fazla hasta üzerinde yapılan araştırma ve takip sonucunda hipertansiyon tedavisiyle kalp hastalığı ve ölüm riskinin azaldığı bir kez daha gösterildi. Ancak ilaçların koruyucu etkilerinin hastaların kilolarına göre farklılık gösterebileceği ortaya çıktı. Araştırmada idrar söktürücü özelliği olan ilaçların koruyucu etkilerinin fazla kilolu hastalarda daha belirgin olduğu; normal kilolu hipertansiyon hastalarında ise bu ilaç grubunun daha az etkili görüldü" diye konuştu.

SESSİZ VE SİNSİ İLERLER

Hipertansiyonun dünyada ve ülkemizde en önemli sağlık sorunlarından birisi olduğunu belirten Prof. Dr. Fak, "Erişkinlerde en çok ölüme neden kalp krizi, felç ve böbrek yetmezliği gibi hastalıkların en önemli nedeni hipertansiyondur. Hipertansiyon yıllarca sessiz seyreder ve işaret vermez; ancak bu sırada kalbe, damarlara zarar vererek kalp hastalığına ve ölüme sebep olur. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan onlarca farklı ilaç vardır. Hastaya en uygun hastanın yaşı, kalp krizi ve şeker hastalığı başta olmak üzere başka hastalıkların varlığı veya yokluğuna göre ilaç ancak doktor tarafından belirlenebilir. Çünkü bir hastaya iyi gelen ilaç bir başka hastaya iyi gelmeyebilir; hatta yan etkisi nedeniyle zarar verebilir" dedi.

3 ERİŞKİNDEN 1'İ HİPERTANSİYON

Prof. Dr. Fak sözlerine şöyle devam etti: "Bu sonuçlar yüksek tansiyon tedavisinde önemli bir bilgi çünkü hastanın bünyesine göre farklı ilaçların seçilmesi ve zaman içinde değişen bünye özelliklerine göre ilaçların da değiştirilmesi gerekebilir. Hipertansiyon ülkemizde çok yaygındır; farkında olsun olmasın her üç erişkinden birisinde hipertansiyon mevcut. 75 yaş üzerindeki ise her iki kişiden birisinde hipertansiyon var. Bir önemli yanılgı, hipertansiyonun bazen "asabi tansiyon" adı altında anılmasıdır. Bilimsel olarak böyle bir "asabi tansiyon" tanımı yoktur. Uygun şartlarda ölçülen kan basıncına göre kişide hipertansiyon vardır veya yoktur. Varsa mutlaka tedavi edilmelidir."

İLAÇLAR SÜREKLİ VE DÜZENLİ KULLANILMALI

Bir başka yanılgının da bir süre ilaç kullandıktan sonra hipertansiyonun ortadan kalktığı yönünde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fak, "Ülkemizde çok sayıda kişi hipertansiyon tedavisinin sürekli olması gerektiğinin farkında değil ve düzensiz ilaç kullanarak riskli halde yaşamaya devam ediyor. Oysa düzenli egzersizin, az tuzlu ve sağlıklı beslenmenin bir yaşam biçimi olması ve doktor tavsiyesine göre ilaçların sürekli ve düzenli kullanılması gereklidir. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçların hastanın bünyesine göre belirlenmelidir. Araştırmanın sonuçlarının da gösterdiği gibi; aynı ilaç farklı kişilerde farklı etkilere neden olabilir. Bir hastaya "iyi gelen" bir ilaç başka bir hastaya zarar verebilir. Her hastanın bünyesine ve eşlik eden diğer hastalıklara göre ilaç seçiminin doktor tarafından yapılması ve belirli aralıklarla ilaçların etkisinin kontrol edilmesi gereklidir" şeklinde konuştu.