Van'da deprem sonrası hayat

Van'da deprem sonrası hayat

Van’da konteyner kentte kalan ve ev sahibi olmayan depremzedelerin en büyük korkusu, 21 metrekarelik prefabrik evden çıkarılmak. Maddi durumu iyi olmayan aileler tüm zorluklara rağmen bu evlere razı durumda.

A+A-
Depremlerin üzerinden geçen bir yılı aşkın zamanda, Van"da büyük bir dönüşüm var. Yıkılan ve hasar gören binalar yenileniyor, TOKİ konutlarının büyük çoğunluğu tamamlanmış. Ancak şehrin merkezi dahil, 35 konteyner kentte halen yaşayan binlerce depremzede var.
TOKİ"den ev sahibi olan depremzedeler, Ekim 2012"den itibaren prefabrik evleri boşaltıp evlerine taşınmaya başladı. Ancak deprem öncesinde kirada yaşayanlar hala konteynerlerde kalıyor. Alt gelir grubundakilerin gidecek yeri henüz yok.
Neden? Deprem sonrasında Van"da “sağlam” kalan binalar aşırı pahalandı ve kiralar arttı. Konteyner kentte ise elektrik parasını devlet ödüyor. Bu durumda tüm zorluklarına rağmen konteynerde kalmaya razılar.
Vali Yardımcısı Mehmet Özel ise durumu daha iyi olan bazı vatandaşların sırf masraf olmasın diye konteynerde kalmayı sürdürdüklerini ve çıkmadıklarını belirtiyor.

Elektrikler kesilince...

Van"da yaşamın neye benzediğini anlatmak için coğrafyayı ve iklimi de hesaba katmak gerek...
Malum, İstanbul"da 20 santim kar yağsın, kaos başlar... Van"a gittiğimiz gün ise bölgedeki kar kalınlığı 1, yer yer 1.5 metreyi buluyordu. Hava, üç buçuk dedi mi kararıyor. Sıcaklık, bazı geceler eksi 20"lere kadar düşüyor.
Merkeze yakın “ADIR” konteyner kenti, gecenin karanlığında bembeyaz karla örtülü küçük kutucuklara benziyor. Hava öyle soğuk ki kimsecikler yok. Burada hayatın sürdüğüne dair tek işaret, pencerelerden sızan ışıklar.
Konteynerkentin marketi de bir konteynerde. Marketin sahibi Azize Sürme, biraz dertli. Neden? diye sorunca kurada çıkan evini beklediğini söylüyor:
“Hele evlerimiz tamamlanmamış. Doğalgaz verilmemiş. Depremden önce eviminz vardı, yıkıldı. Burada her gün 3-4 saat cereyan kesiliyor.”

“Şükür bir yerimiz var”
Elektrikli ısıtıcıdan başka ısınma şansı olmayan depremzedelerin en büyük sorunlarından biri, soğuk havalarda küçük çocukların iyi korunamaması, bazılarının bronşit olması.
Konteynerinde ziyaret ettiğimiz Songül Kızılırmak"ın üç çocuğundan en küçüğü Berat, o gün havale geçirmişti... Songül Hanım, depremden önce kiracı olduklarını ve şimdi, gidecek hiçbir yerlerinin olmadığını söylüyor. Kocası kışın iş bulamadığı için geçim sıkıntısı yaşıyor.
“Peki yardım almıyor musunuz?” diye ısrarla soruyorum. “Hayır” diyorlar.
Deprem sonrasında Türkiye"nin dört bir yanından gelen gıda, giyim ve battaniyeler herkese dağıtılmış. Ancak artık depremzedeye yardımlar kesildi, gelenler ise Sosyal Dayanışma Vakfı aracılığıyla yapılıyor.
Bir başka konteynerin kapısını rastgele çalıyoruz. Edip ve Perihan Karakaya, gencecik bir çift. Dört çocuklarıyla 21 metrekarede yaşıyorlar. Mevsimlik işçi olan Edip Bey de kışın geçmesini bekliyor. Başka geliri yok. Büyük kızları bronşit.
Şikayet etmiyor, “Şükür Allah"a başımızı sokacak bir yerimiz var” diyorlar. Şu küçücük konteyner, onun için bir kurtuluş. Ama gün gelir çıkmaları istenirse diye endişeleniyor.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.