Muğla'da 12 Mayıs 2010 tarihinde çıkan olaylarda Şerzan Kurt'u öldürdüğü mahkeme kararıyla tespit edilen ve 8 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakılan polis memuru Gültekin Şahin'in üniversite kampusünde gezmesini ve öğrenciler üzerindeki baskıları protesto etmek için 17 Ekim'de öğrencilerin kampuste yaptığı yürüyüş ve basın açıklamasının "izinsiz" yapıldığını gerekçe gösteren Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörlüğü, 75 öğrenciye soruşturma açtı. Rektörlük tarafından öğrencilere gönderilen yazıda, öğrencilerin basın açıklaması ve yürüyüşte ıslık çalışarak, "Şerzan Kurt, Aydın Erdem ve Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol... Gülüşünüze işleyen kurşunlar, umudumuza işlemeyecektir" pankartı ve sarı, kırmızı ve yeşil renkli kartonlar üzerine yazılı, "Cemaat tipi eğitime hayır", "Eğitim hakkı engellenemez" ile "Ne Kurdê devletê, Kurdê azad" pankart ve dövizleri soruşturma gerekçeleri arasında gösterdi. Polisin, yürüyüş ve basın açıklaması sırasında öğrencilere biber gazı, gaz bombası ve jop ile müdahale etmesini görmezden gelen rektörlük, Muğla Emniyet Müdürlüğü'nün yürüyüşe katıldıkları gerekçesiyle gözaltına aldığı 8 öğrenciyle ilgili hazırladığı dosyayı soruşturma gerekçeleri arasında gösterdi.
'Okullar Kürt öğrencileri düşman gören zihniyetin yanında yer almamalı'
Hakkında açılan soruşturma ile ilgili konuşan Muğla Üniversitesi öğrencisi Mehmet Şerif Kaya, arkadaşları Şerzan Kurt'u öldüren polis memuru Gültekin Şahin'in elini kolunu sallayarak kampuste gezmesine ve kampuste yapılan Newroz kutlaması için izin alınmasına karşın buna katılan onlarca öğrencinin okuldan uzaklaştırılmasına tepki olarak basın açıklaması yaptıklarını belirtti. Polisin ve özel güvenlik görevlilerinin yürüyüş sırasında tahrik edici, hakaretvari tutumları nedeniyle olaylar çıktığını belirten Kaya, polisin gaz bombalı ve joplu saldırısı sonucunda 8 arkadaşlarının gözaltına alındığını söyledi. Üniversitelerde okuyan Kürt ve muhalif öğrencilere yönelik baskıların artarak devam ettiğine dikkat çeken Kaya, "Üniversiteler özerk alanlardır ve öğrencilerindir. Son dönemde üniversite kampusunda öğrencilerden daha çok sivil polis bulunuyor. Okul yönetimi öğrencilerin yanında olması gerekirken, emniyetle işbirliği içerisinde oluyor. Okul yönetimleri, özellikle Kürt öğrencileri düşman gören bir zihniyetin yanında yer almamalı" dedi. Kendisi ve arkadaşları hakkında açılan soruşturmaya gerekçe olan basın açıklaması ve yürüyüşün demokratik bir ülkede kabul edebilecek eylem tarzları olduğunu vurgulayan Kaya, "Kimseye taş atmadık, hareket etmedik. Basın açıklamasıyla demokratik tepkimizi dile getirdik. Hakkımızda açılan soruşturmalar tamamı siyasidir. Hakkımızda açılan bu soruşturmalar bizleri yıldırmayacak" diye konuştu.
'Şahin'in okulda gezmesi öğrenciler için bir tehdittir'
Üniversite öğrencileri olarak Kürt çocuklarının ve öğrencilerinin öldürülmesine sessiz kalamayacaklarının altını çizen Kaya, şunları söyledi: "Muğla Üniversitesi öğrencisini öldürmüş bir katilin kendisini, Şerzan'ın arkadaşlarına göstere göstere 'bak işte arkadaşınızı öldürdüm, okulda elimi kolumu sallayarak geziyorum' dercesine okula gelmesi gerçekten çok dikkat çekici bir durum. Gültekin Şahin'in yaptığı 'İşte sizi öldürürüz, elimizi kolumuza sallayarak okulunuzda gezeriz' anlamını geliyor. Bu aynı zamanda öğrenciler açısından bir tehdittir. Arkadaşlarımızın buna tepki göstermesi normal, asıl eleştirilmesi gereken böyle bir davada yargılanmış, katil olduğu mahkeme tarafından belirlenmiş bir kişinin elini kolunu sallayarak üniversiteye girmesi ve okul yönetiminin buna göz yummasıdır. Öğrenciler yaptıkları bir basın açıklaması nedeniyle 3 ile 6 ay arasında değişen uzaklaştırma cezaları alırken, Gültekin Şahin'in Muğla Üniversitesi öğrencisini öldürmesine rağmen okulda rahat gezmesi gerçekten anlaşılır bir durum değil." DİHA
Güncel Haberleri
Sağlık Bakanlığı kura sonuçları açıklandı: Hakkari’de göreve başlayacak isimler belli oldu
DEM Parti Yüksekova İlçe Örgütü Önder İçin Taziye Kurdu
Selahattin Demirtaş'tan Sırrı Süreyya Önder mesajı: Her daim kıymetlimizsin
Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
Hastaneden Önder açıklaması: "Hayati tehlikesi artarak devam ediyor"