Sınırsız direniş 75’inci gününde: Direniş bizi ısıtıyor

Kobanê’de DAİŞ çetelerinin saldırılarına karşı dünyada eşine ender rastlanan ve bu yüzden de artık herkes tarafından tarihi olarak adlandırılan YPG ve YPJ’nin direnişi 75’inci gününe girerken, Kürdistan coğrafyasını ikiye ayıran yapay sınırın hemen altında da bu tarihi direnişle dayanışmak için tutulan nöbet eylemi devam ediyor. Nöbet eylemi Türkiye ve Kürdistan’tan dan dan bir çok halkın ve inancın desteğiyle büyüyüp halkların ve inançların direniş mevziisine dönüşürken, soğuk ve yağış ise sınır direnişçilerini etkilemiyor bile.

‘ÇOCUKLARIN DİRENİŞİ’

Bir yandan kitlesel olarak nöbet eyleminin devam ettiği bir yandan da Rojava’daki özgür yaşam modelinin hayata geçirilmeye çalışıldığı Mehser ve Miseynter köylerinde, direniş yaşamı da bir bütün dönüştürmüş. Kadın erkek ilişkilerinde güç ilişkisi aşılmış. Yemekler, temizlik, eğitim kadın ve erkeklerin eşit katılımıyla yapılıyor. Eylem saatleri dışında köyde kurulan küçük meclislerde direnişçilerin gündemi ise Kobanê. Bazıları ise ellerinden dürbününü düşürmeden Kobanê’yi “çocuklarının direnişini” gözlemlemenin derdinde. Kimisi soğuk havada belki bir tütün sararak ısınırım deyip tabakasından tütün çıkartıp sarıyor, kimisinin elinde gazete kimisi de radyodan anı anına gelişmeleri izlemekte. 75 gündür devam eden direniş nöbeti eylemcileri “Soğuk da olsa kar da yağsa karşımızdaki direniş içimizi ısıtıyor” diyerek tüm halkları direnişi büyütmeye çağırıyor.

‘HAVA SOĞUK DİRENİŞ İÇİMİZİ ISITIYOR’

Sınır direnişine Şırnak’tan gelerek dahil olan 60 yaşındaki Dino Budak, 50 gündür direniş nöbetinde.  Kobanê’de direniş devam ederken sınır hattı dışında hiçbir yerde rahat edemediğini belirten Budak, “Buradan ayrılamam vicdanım rahat etmez” dedi. Kobanê’de direniş zafere sonuçlanıncaya kadar sınır hattında olacağını kaydeden Budak, birçok arkadaşının aralıklarla nöbet eylemine katıldığını her seferinde de kendisine de “Sen de dön” demelerine rağmen evine dönmediğine dikkat çeken Budak, “Benim de evim var, çocuklarım var. Ama Kobanê’nin kurtuluşunu hepsinden fazla önemsiyorum” diye konuştu.  Kış mevsiminin gelmesi ile birlikte direnişin de hava koşullarından kaynaklı zorlaştığını fakat bun kendilerini yıldırmadığını ifade eden Budak, “Soğuk olsa da Kobanê’deki direniş içimizi ısıtıyor” dedi ve tüm halkları direnişi büyütmek için sınıra çağırdı.

‘İCAP EDERSE ÖMRÜMÜN SONUNA KADAR DİRENİRİM’

Şırnak’tan gelerek direniş nöbetine dahil olan Ramazan Yanar da 45 gündür Kobanê için sınır hattında. Elinden Kobanê’ye bakmak için dürbününü düşürmeyen Yanar, “İcap ederse ömrümün sonuna kadar burada kalabilirim” dedi. Kar da olsa kış da olsa Kobanê özgürleşene kadar direnişlerine devam edeceklerini vurgulayan Yanar, “Herkes buraya gelmeli direnişe destek vermeli” çağrısında bulundu.

‘ÇOCUKLARIMIZIN DİRENİŞİ İÇİN BURADAYIZ’

Direniş nöbetinin uzun soluklu direnişçilerinden birisi de İstanbul’dan sınır hattında gelen Süleyman Çelik, sözlerine “Kobanê’deki büyük direniş önünde saygıyla eğiliyorum” diye başladı.  Kobanê’de direnenleri “Kendi çocuklarımız” diye nitelendiren Çelik sözlerine, “Çocuklarımız şehit olursa onların yerine yeni çocuklarımızı göndereceğiz. Biz burada kanımızın son damlasına kadar direneceğiz” diye konuştu.  Kobanê özgürleşmeden sınırdan ayrılmayacağını kaydeden Çelik, sadece Kürt halkının değil tüm Türkiye halklarının sınır hattında Kobanê ile bütünleşmesi gerektiğini söyledi.

‘SOĞUK DA OLSA DİRENİRİŞ ÇOCUKLARIMIZ BİZDEN GÜÇ ALSIN’

‘Kobanê direnişinde savaşanların anasıyım” diye kendini tanıtan Mekiye Gırti de 1 aydır sınır hattında. İslam adı altında vahşi saldırılarla soykırım girişiminde bulunan DAİŞ çetelerini lanetleyen Gırti, “Asıl Müslümanlık Kobanê direnişinde, şeref, kardeşlik, onur Kobanê direnişindedir” dedi.   Kobanê direnler için soğuğun yağmurun altında nöbet eylemlerine direnenler güç alsın diye devam ettiklerini belirten Girti, Kobanê’de direnenleri de “Biji berxwedana YPG u YPJ” diyerek selamladı.

‘KİMSE BU DİRENİŞE KAYITSIZ KALMAMALI’

Sınır hattında yeni gelen direnişçiler de direnişe dahil olduktan sonra geri dönüş planlarını değiştiriyorlar. İstanbul’dan 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü sebebiyle sınır hattında gelen Süreyya Aydın da eylemden sonra İstanbul’a dönmedi.  Kobanê özgürleşene kadar sınır hattında elinden geldiği kadar direnişe dahil olacağını dile getiren Aydın, tüm halklara da çağrı yaparak “Buraya herkesin tüm halkların gelmesi lazım. Bu halkın direnişini görmeleri lazım. Kimse kayıtsız kalmamalı” dedi.  “Kobanê düşmeyecek daha çok güçlenecek” diyen Aydın, direnişin sadece Kobanê’yi değil Kürdistan’ın dört parçasını zafere götüreceğine inandığını söyledi.

‘BİR PARÇAM BURADA KALMIŞTI’

Gülistan Aydın da daha önce de sınır hattında geldiğini fakat İstanbul’a döndükten sonra rahat edemeyerek tekrar direnişe dahil olduğunu söyledi. “Bir parçam burada kalmıştı” diyen Aydın, “Halkımız burada direnirken rahat edemezdim. Sınırların ne kadar anlamsız olduğunu gördüm. Kobanê’de Suruç’ta Kürdistan coğrafyası. Direniş sahiplenilip güçlendirilirse bu sınır da ortadan kalkacak” dedi.ANF