Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik teklifleriyle ilgili ayrıntıları Milliyet'e anlattı.
Kurtulmuş'un açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Dokunulmazlık teklifi
“506 fezkele parlamentoda bekliyor. Bunların kaldırılmasına yönelik düzenlemenin yapılmasını biz de iktidar olarak uygun buluyoruz. Ancak buradaki temel mesele tek tek bu dosyaların Meclis gündemini işgal etmemesidir.
“Sadece bu dosyaları konuşsak 1 sene konuşuruz. Yapacak çok işimiz var. Burada da anayasaya geçici bir madde koyarak falanca tarihe kadar yani bunun yasalaştığı tarihe kadar Meclis'e gelen dosyalarla ilgili dokunulmazlıkların kaldırılması. Ve böylece bu dosyaları biz hep birlikte mahkemelere gönderelim.
“Tarih olarak anayasa maddesinin geçtiği tarih olabilir. Hemen. Önümüzdeki hafta salı günü falan. Bu tek bir geçici madde olacak. Bütün mevcut fezlekelerle ilgili dokunulmazlıkların kaldırılması. Böylece bu halkımızdaki bütün tereddütleri de ortadan kaldıracak. Buyurun hodri meydan. Bütün dokunulmazlıklar kaldırılsın. Mahkemelerde gerekli kararlarını alarak bu dokunulmazlık konusunun siyasetin üzerinde bir gölge olması da önlenmiş olsun.
“Bizim hiçbir şeyden çekindiğimiz yok. Toplumda da olumlu bir sonuç oluşturacağını düşünüyorum. Mahkemeler de suç varsa suçun gereğini yerine getirsin. Yoksa bu kadar çok fezlekenin raflarda beklemesinin anlamı yok.
PYD
“Suriye'de bu noktaya uluslarası toplumun bir eylem planının olmaması nedeniyle geldik. Suriyebugün maalesf onlarca farklı bölgelere bölünmüştür. Eğer uluslararası camia buna Türkiye'nin teklifleri çerçevesinde doğru çözümler getirebilseydi Suriye bu kadar bölünmüş hale gelmeyecekti.
“Sonuçta kusura bakmasınlar PYD'nin bugün federasyon olşuturmasına karşıyız diyenler PYD'ye verdikleri siyasal destekleri hatta askeri lojistik destekleri düşünsünler. ABD'liler bazı şeyleri yeni anlıyor. Politaka eksikliğinin, zaafının bir sonucudur gelinen nokta. DAEŞ'in de aktif olarak Suriye içerisinde Irak'ta varlığını güçlendirmiş olmasının temel nedenlerinden birisi de politika eksikliğidir.
Newroz
“Nevruz yeni olan bir şey değil. Yıllardır barış ve huzur içerisinde kutlarız ama Nevruzu bahane ederek hiç kimsenin bu ülkede provokasyon yapmasına herhalde müsaade edilmeyecektir.
“Özellikle hassas yerlerde Nevruzun kutlanması ile ilgili gerekli tedbirleri alarak bir kısmı yasaklıyorlar doğal olarak. Birtakım provokasyonlardan çekindikleri için. Bir çok yerde provokasyon beklentisi var.
‘Erdoğan giderse bu işler çözülür' çağrıları
“Son derece hain ve sinsice bir kampanya. Sayın Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna kendi iradesiyle oturmuş değildir. Milletin yüzde 52'sinin oylarıyla seçilmiştir. Cuhurbaşkanımızın bu anlamda da Türkiye'de devletin kamunun kamu otoritesinin en üst noktasıdır. Hem milleti hem devleti temsil eder. Onun koordinasyonunda da bütün devlet birimleri bu mücadeleyi sürdürüyor.
“Terörle mücadele bir devlet politikasıdır. Bu son derece çirkin, demokratik bakımdan anlamsız ve Türkiye'yi zayıflatmaya dönük kara bir propagandadır. Cumhurbaşkanı gitsin bu işler düzelir demek millete hakarettir. Aynı zamanda Türkiye'nin gelişmiş güçlü şekilde yoluna devam etmesini engelleme istediği de vardır. Bunların hepsine karşı milletimiz zaten uyanık bir şekilde gereğini yapıyor.
İstifa çağrıları
“İstifa eğer yapması gereken bir işi birisi yapmamışsa ya da görevde ihmal-kusur varsa böyle bir şey ortaya çıkarsa bu istifa gerektiren bir süreçtir. Bizzat biliyoruz ki güvenlik birimlerindeki bütün arkadaşlarımızın hayatı bu. 24 saat boyunca nerede ne eksik diye bu arkadaşlarımız çalışıyor.
“Dolayısıyla istifa etsinler demek kolaycı bir yaklaşımdır. Yani o zaman her olaydan sonra birisinin istifası. Bunlar siyasi sözlerdir. Siyaseten böyle talepler olur ama bu gerçeği yansıtmıyor. Bu insanlar görevlerini yerine getirmemiş değiller. Fedakârca çalışıyorlar. ellerinden geleni ortaya koyuyorlar.
‘Terör' ve ‘terörist' tanımı
“Kesinleşmiş şöyle bir düzenleme yapıyoruz noktasında değiliz. Bununla ilgili gerekli çalışmalar yapılıyor. Henüz netleşmiş bir şey yok. Bizim terör olaylarını bertaraf etmekte kullanacağımız araçlardan birisi demokratik hak ve özgürlükleri genişletmek olmalıdır. Doğrudan doğruya teröre karşı verilecek en önemli mesaj budur.
“Hükümetin reform hükümeti olmasından asla geri adım atmayacağız. Örneğin geri kabul anlaşması çerçevesinde 73 yasanın ve düzenlemenin mayıs ayına kadar yapılmasını sağlayacağız. 1 Haziran'dan itibaren bu adımın atılması ve ekim ayından itibaren de Türkiye'nin vize serbestisine kavuşmasını sağlamak durumundayız.
Anayasa çalışmaları
“Türkiye'de yeni bir anayasa beklentisi var. Bu parlamento ne yaparsa yapsın yeni bir anayasa yapmazsa siyaseten hiçbir şey yapmamış olacaktır. Burada kırmızı çizgi olmaz. Herkes oturduğu yerden kırmızı çizgi çizmeye kalkmasın. Çünkü kırmızı çizgiyi millet çizer. Millet de kırmızı çizgisi de yeni bir anayasa yapın yönünde.
“Önyargısız, şu olursa olmaz demeden herkes eteklerindeki taşları ortaya koysun. Sürekli bu masada tartışma devam eder diye bir şey de yok. Bunun belli bir süresi var. Belki bu Parlamento tatile girmeden şey yapılabilir. Bu dönem içinde tartışılır.
“Uzlaştığımız fikirler de eyvallah. Uzlaşamadığımız noktaları da tespit ederiz. Sonuç itibarıyla baktık olmuyor, diğer partiler masadan kaçıyor. Sonuçta olur olur, olmazsa biz Ak Parti olarak üzerinde çalıştığımız anayasa teklifimizi TBMM'ye sunarız. Orada 367'yi bulmaya çalışırız. olmazsa 330'u bulmaya çalışırız ve millete gideriz. Ben parlamentodan yeni anayasanın çıkacağını düşünüyorum.
Başkanlık
“Yaptırdığımız kamuoyu araştırmalarında halkın önemli bir kısmının destek verdiğini görüyoruz. Yüzde 50'yi geçiyor ama daha yukarı çıkacağını ümit ediyorum.
“Maalesef mesele sadece başkanlık sistemi olarak alınıyor ve tek o tartışılıyormuş gibi ifade edilmeye çalışılıyor. Hayır. Bu bir anayasal reform sürecidir. Diğer antidemokratik yasaların da temizlenmesidir.
“Etkin bir yürütmenin sağlanması için bizim kanaatimiz Türkiye için en uygun sistem başkanlıktır. Bürokratik oligarşiyi ortadan kaldıracak adımı atmak mecburiyetindeyiz. Dolayısıyla mesele sadece başkanlık meselesi değil.”
Kaynak: İMC