Şakran Cezaevi diye bilinen İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı İnfaz Kurumunda yaşanan cinsel istismar iddiasını içeren kurum içi resmi yazışmalar dün medyada yer almıştı.
Radikalden İsmail Saymazın haberine göre, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 17 Ocak 2014de Adalet Bakanlığının yanıtlaması istemiyle sunduğu soru önergesine bakanlık, 288 kamerayla 24 saat boyunca izlendiği yanıtını verdiği belirtildi.
Tanrıkulu verdiği soru önergesinde, Adalet Bakanlığına şu soruları sormuştu:
* Şakran Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumunda çocuklara ve gençlere uyku ilacı yerine doktor önerisi ve reçete dışında Şizofreni, manik depresif, majör depresyon ilacı verildiği iddiaları doğru mu?
* İlaçların çocuk ve gençlere verilmesi kimlerin talimatı ve onaylarıyla gerçekleşmiş ve gerçekleşmektedir?
* Şakran Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumunda çocuklara 60 güne varan hücre cezaları verildiği iddiaları doğru mudur?
* Şakran Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumunda cinsel istismar ve tecavüze uğrayan çocuklar bulunmakta mıdır?
* Çocuklara yapılan kötü muameleler ve işkencelerin ortaya çıkmaması için kamera kayıtlarının silindiği iddiaları doğru mudur?
* Şakran Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumunda Mavi Oda uygulaması gerçek midir?
* Mavi Odada çocuk ve gençlerin 3 gün boyunca yataksız olarak kalmaya zorlandıkları iddiası doğru mudur?
* Görevli yöneticilerin çocukları hortumlarla dövdükleri ve diğer çocukları da dövmeye zorladıkları iddiası doğru mudur?
* Müşahede odasında 3,5 ay kalan çocuklara, 5 gün kalmış gibi kağıt imzalatıldığı, bu süre zarfında günde sadece 1 saat havalandırmaya çıkmalarına izin verildiği doğru mudur?
* Mavi Oda ve Müşahede Odasında kamera bulunmadığı ve çocukların bu odalara götürülerek dövüldükleri iddiası doğru mudur?
Bakanlığın yanıtı
Soru önergesinde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından yanıt verildi.
22 Eylül 2014te verdiği yanıtta Bozdağ şunları ifade etmiş:
* İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna haftanın üç günü Aile Hekimi görevlendirildiği, çocuklara doktor önerisi ve reçete dışında şizofreni, manik depresif ve majör depresyon ilaçlarının kesinlikle verilmediği,
* Adları belirtilen ilaçların doktor kontrolü altında ve reçete ile verildiği, hâlihazırda dokuz hükümlü ve tutuklunun doktor reçetesiyle bu ilaçları kullanmaya devam ettiği,
* Çocuklara 60 güne varan hücre cezasının verildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığı, hücre hapsinin yetişkinlere uygulanan bir disiplin cezası olduğu, çocuklara hücre hapsi verilmediği,
* Yöneticilerin çocukları dövdükleri ve diğer çocukları da dövmeye zorladıkları iddialarının tamamen asılsız olduğu, kurumun tüm alanlarının toplam 288 kamera ile 24 saat sürekli olarak izlenmekte olduğu, dolayısıyla kurumda kalan tüm çocukların barındırıldıkları yerlerde sürekli nöbetçi memurlar ve kameralar vasıtasıyla takiplerinin yapıldığı,
* Öte yandan; 3 Haziran 2013te TBMM İnsan Hakları Komisyonunun; kurumda inceleme yaptıktan sonra, iddia edildiği gibi cinsel istismar, taciz ve sistematik işkence gibi olayların olmadığı yönünde basın açıklaması yaptığı, bu iddialar ile ilgili olarak ayrıca, kontrolörler tarafından 30.05.2013 ile 19/06/2013 tarihleri arasında kurumda gerekli araştırmaların yapıldığı, Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğu, idarî soruşturma başlatıldığı,
* Kameraların kesintisiz olarak hizmet verdiği, bu yüzden kayıtların silindiği iddialarının gerçeği yansıtmadığı,
* Kurumda iki süngerli oda bulunduğu, bu odalarda hükümlü ve tutukluların üç gün boyunca kaldıkları ve dövüldükleri iddialarının da gerçek olmadığı, bu odaların hükümlü ve tutukluların zorunlu hallerde kendilerine ve çevrelerine zarar vermelerini engellemek amacıyla, çok kısa süreli olarak tedbir ve gözetim amacıyla kullanıldığı.
Tanrılulundan ikinci soru önergesi
Tanrıkulu kurum iç yazışmanın yayınlanması üzerine ikinci bir soru önergesi daha verdi.
* Şakran Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumunda çocuklara ve gençlere yönelik insanlık dışı muamele ve uygulamalar 17 Ocak 2014ten önce de biliniyor olmasına rağmen Adalet Bakanlığı, verilen cevapta neden kamuoyunu yanıltmıştır?
* Gizlenmek istenen nedir ve kimler korunmak istenmektedir?
* Adalet Bakanlığı 22 Eylül 2014 tarihinde vermiş olduğu yazılı soru önergesi cevabında neden gerçekleri saklama gereği duymuştur?İmc