Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri, 1 Kasım seçimlerinden zaferle çıkan AK Parti'nin tavrının Avrupa Birliği'yle (AB) ilişkilerin geleceği ve ülke içinde siyasi istikrarı sağlama konusunda kilit olacağını söyledi.
Bundan sonraki süreçte AKP'nin iki seçeneği olduğunu dile getiren Piri, “Adalet ve Kalkınma Partisi tekrar güvenliği sağlamak için açık bir yetki aldı. Birincisi siyasi istikrar, Kürtlerle çözüm süreci yeniden başlatılırsa ve kutuplaşma bir şekilde son bulursa mümkün olabilir. İkinci seçenek ise, bu sonuç eğer Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı basın özgürlüğünü ve temel hakları sınırlama konusunda cesaretlendirirse AB ve Türkiye ilişkileri çok gergin kalacak” dedi.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Piri, 1 Kasım seçim sonuçlarını değerlendirirken “AK Parti'nin Haziran ayındaki önemli kaybından sonra bu sonuçların pek çok kişi için sürpriz olduğunu düşünüyorum” dedi. Piri “5 ay süren büyük bir istikrarsızlık, kaos ve şiddet döneminden sonra AK Parti büyük bir çoğunluk kazandı. Görünen o ki seçmenin çoğunluğu istikrar istiyor ve bunu AKP'nin sağlayabileceğini düşünüyor” şeklinde konuştu.
‘AKP 13 yılda iki farklı yüzle ortaya çıktı'
Son 13 yılda AK Parti'nin iki farklı yüzle ortaya çıktığını ifade eden Piri, “Bir tanesi Türkiye'de büyük reformlar yapan bir parti, diğeri de son yıllarda reformları yerine getirmeyen ve bizim endişe duyduğumuz bir parti” dedi. 2011'den bu yana temel hak ve özgürlüklerde büyük bir gerileme yaşandığını ve bundan endişe duyduklarını ifade eden Piri, “Eğer Türkiye Avrupa ile ortaklık ve katılım sürecini hızlandırma konularında ciddiyse bizim eleştirilerimizi dinlemeye istekli olmalı” dedi. Avrupa'nın da Türkiye ile ilişkilerde geçmişte hatalar yaptığını, ancak Türkiye'de Avrupa perspektifi olduğundan emin olmak istediklerini belirtti.
Piri “Türkiye seçim sonuçlarını nasıl değerlendirecekleri AKP'ye kalmış” şeklinde konuştu.
‘Komisyon raporunun ertelenmesi çok kötü strateji'
Avrupa Komisyonu'nun yıllık İlerleme Raporu'nu Türkiye'deki seçimler nedeniyle ertelemesini de sert bir dille eleştiren Piri, “Ne yazık ki son 12 ayda Türkiye'de kilit konularda büyük bir gerileme var. Raporun içeriği bu anlamda bir sürpriz olmayacak. Ancak sürpriz olan Komisyon'un seçimlerden önce raporu yayımlamamaya karar vermesi. Bu daha önce hiç olmadı. İlk defa olarak Komisyon Türkiye'nin katılım sürecini gerçeklere dayandırmak yerine siyasi bir süreç yapma kararı almış oldu. Yani seçim kampanyasında bazı politikacıları kızdırmamak için bunu siyasi bir araca dönüştürdü. Bu bence çok kötü bir strateji ve bizi güvenilir bir ortak yapmıyor” dedi.
Türkiyeli seçmeninin son seçimlerde farklı konular üstüne karar verdiğini ifade eden Piri, “Bu seçimlerde Türkiyeli seçmenin ana konuları AB üyeliği değildi. Güvenlik, ülkenin geleceği ve şiddet olaylarıydı. Raporu ertelemek AB'nin temel değerlerini müzakere etmeye niyetli olduğumuz izlenimi veriyor. Ve bu da çok kötü bir sinyal” dedi. Suriyeli göçmen krizini de değerlendiren Piri, meselenin Türkiye'nin AB süreciyle ilişkilendirilmesinden rahatsız.
Piri, “Evet, büyük bir sorunumuz var ve Türkiye'ye ihtiyaç duyuyoruz. Ama bizim de göçmenlerin yerleştirilmesi, sınırların güvenliği gibi konularda Türkiye'ye sunacağımız yardımlar var. Avrupa seçim kampanyası sırasında değil, çok daha önce Türkiye'ye ulaşmalıydı. Üyelik süreci ve göçmen krizi bütünüyle iki ayrı konu” dedi.İMC