BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Bingöl'de görülen cinsel istismar davasında mahkemenin toplumsal infial yaratan iki karara imza attığını belirterek, tutuklu yargılanan uzman çavuşun serbest bırakılması kararının gayrı meşru, gayrı ahlaki ve insanlık dışı olayı destekleyen bir karar olarak gördüklerini ve bu kararın verilmesinde en büyük sorumlunun AKP hükümeti olduğunu ifade etti.
Baluken, Türkiye'de bireye, topluma ve düşünceye karşı devlet ve devlet görevlilerinin korunması yaklaşımının Cumhuriyet kurulduğundan bu yana temel eğilim olduğuna işaret ederek, bu korunma sisteminin başta Kürt halkı olmak üzere sistemin inkar ettiği kesimlere yönelik yoğun bir şekilde uygulandığını kaydetti. Bunun son örneklerinden birini Bingöl'de 16 yaşındaki E.A.'ya cinsel istismarda bulunan 8 uzman çavuşun yargılanması sürecinde gördüklerini dile getiren Baluken, "16 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismar suçu işleyen 8 uzman çavuş, çeşitli delillerin gösterdiği üzere açık bir şekilde zan altında olmasına rağmen yargı kurumu tarafından ilk mahkemede görevlerine devam ettirilmiş ve serbest bırakılmıştır" dedi. Hukuku, ahlakı ve vicdanı intihar ettiren bu karar sonrası Türkiye'nin dört bir yanından büyük toplumsal tepkilerin yükseldiğine ve çeşitli medya araçları yoluyla söz konusu olayın dünya gündemine girdiğine dikkat çeken Baluken, "E.A. davasına ilişkin yetersizlikler halkımızda var olan rahatsızlığı derinleştirirken, bu süreçte yine Bingöl ili Genç ilçesine bağlı Yayla köyünde 19 yaşındaki zihinsel engelli genç kadının tecavüze uğraması davasında tutuklama olmaması sonrasında ise Bingöl Merkeze bağlı Sarıçiçek köyünde 17 yaşındaki A.D.'nin iki yıl boyunca yedi kişi tarafından tecavüze uğraması davasında tutuklama kararının çıkmaması devletin tecavüzcüleri koruyan ve tecavüzü meşrulaştırıp teşvik eden yüzünü açık bir şekilde ortaya koymaktadır" dedi.
'Mahkemeden toplumsal infial yaratan iki karar'
3 Eylül'de Bingöl Adliyesi'nde görülmeye başlanan davada toplumsal infial yaratan iki yargı kararının otuz yıldır devlet ve kurumları tarafından halka dayatılan yaklaşımı devam ettirme yönünde olduğunu belirten Baluken şunları aktardı: "İlk önce mahkemeyi izlemeye gelen bölge baroları ve halkımıza karşın mahkemenin kapalı görülmesi kararını veren mahkeme heyeti sonrasında ise toplumdaki beklenti 8 uzman çavuşun tümünün tutuklanmasına yönelik olmasına rağmen tutuklu bulunan tek uzman çavuşu da serbest bırakmıştır. Bu karar insanlık adına bir suç olarak tarihin kara sayfalarında yerini almıştır. Çünkü 16 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismar ve tecavüzde bulunan sekiz uzman çavuş dünyanın neresinde olursa olsun gerekli cezadan kurtulamazken mahkeme heyeti 8 uzman çavuş hakkında tutuksuz yargılanma kararı vermekten geri durmamıştır. Mahkemenin bu kararı mevcut hukuk kuralları, toplumsal değerler ve ahlaki öğretinin özünü yok etmeye yönelik bir utanç kararıdır."
'Karar gayri meşru, gayri ahlakidir'
Mahkemenin verdiği kararı gayrı meşru, gayrı ahlaki ve insanlık dışı olayı destekleyen bir karar olarak gördüklerini söyleyen Baluken, bu kararın verilmesinde ve Bingöl halkının infiale düşürülmek istenmesinde en büyük sorumlunun AKP hükümeti olduğunu kaydetti. Baluken, "AKP hükümeti yargı ile birlikte bu kararın ana mimarıdır. Bilinmelidir ki, cinsel taciz ve tecavüz ile yargılanan uzman çavuşların iş akitlerini feshettiren baskıyı uygulayan Kürt kadınları ve Türkiyeli kadınlar söz konusu yargı kararının geçersizliğini de ortaya koyacaktır. Bu dava aracılığı ile Türkiye halkları bir kez daha yüz yıllık devlet yaklaşımının iflas ettiğini ortaya koyarak E.A. adlı kız çocuğunu sahiplenecektir. Bizler kadınların öncülüğünde bu yargısal sürecin takipçisi olacağımızı, Bingöl halkı, Kürt halkı ve Türkiye halkları ile birlikte demokratik tepkimizi ortaya koyacağımızı kamuoyuyla paylaşıyor, AKP hükümetini de söz konusu infial yaratan kararın geri alınması ve 8 uzman çavuşun tutuklanması hususunda üstüne düşeni yapmaya çağırıyoruz" dedi.
DİHA
Güncel Haberleri
Sağlık Bakanlığı kura sonuçları açıklandı: Hakkari’de göreve başlayacak isimler belli oldu
DEM Parti Yüksekova İlçe Örgütü Önder İçin Taziye Kurdu
Selahattin Demirtaş'tan Sırrı Süreyya Önder mesajı: Her daim kıymetlimizsin
Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
Hastaneden Önder açıklaması: "Hayati tehlikesi artarak devam ediyor"