"Başbakan adalete güvenmiyorsa biz niye güveneceğiz?" diyen Demirtaş, cemaat-hükümet gerilimi için, "Hz. Muhammed'in yolundan yürümüyorlar" dedi.
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın, Konya Kulu'da yaptığı konuşmadan satırbaşları şöyle:
- Neden BDP'den korktukları belli oldu. Hiçbir belediyemizde yolsuzluk olamaz. İhalelerle zenginleşsin diye belediye başkanı seçmiyoruz. Resmiolmasa da dünyada ilk defa bir kadın , bir erkek 2 belediye başkanıyla yürüteceğiz. Yükün yarısı kadınların yarısı erkeklerin omzundadır. Kadınlar da kendi projelerini uygulayabilmelidir.
- Gerçek barışın ve kardeşliğin tek teminat olmasını anlatmamız lazım. Asıl birlik projesinin BDP olduğunu anlatmamız lazım. Kendi dilimizle kültürümüzle hep bir arada birlikte olduğumuzu göstermemiz lazım. Yolsuzluk yapmadan, hırsızlık yapmadan bir kentin nasıl yönetilebileceğini gösterebiliriz. Buna inanmayanlar buyursunlar gelsinler görsünler
Bütün adaylarımızla el ele vererek bu halkın başarısı için çalışacağız.
- Bu kadar engellemelere rağmen, başkanlarımız kaynaklarının azlığına rağmen başarılar sağladık. BDPnin farkı budur. Belediye halkın öz malıdır, biz o varlığı yeniden halkla buluşturmak istiyoruz. Sizler ne istiyorsanız, belediye buna uymak zorundadır. Biz bunu yapmak istiyoruz. Ortaklaşa en dürüst çalışmaları nasıl yapabiliriz bunun peşindeyiz. Başbakan ne diyor; BDPnin belediyeleri bir şey yapmıyor, sokaklar çöp kokuyor diyor. Bunların tamamı yalan, işte bu kadar yalan konuşursan foyan ortaya çıkar, yalanların ortaya çıkar
- Diyordu ya BDPli belediyeye parayı gönderiyoruz, ne yaptıkları belli değil. Bizim ne yaptığımız belli de sizin ne yaptığınız, paraları ne yaptığınız ortaya çıktı. Ortaya çıkanlar devede kulak. Daha geniş araştırma yapılsa, savcılar tam anlamıyla doğru soruşturma yapılsa her şehirde AKP nin yolsuzluğu ortaya çıkar. Cemaat taciz atışı yaptı, bunlar da panik halinde cemaate yakın bütün görevlileri, yetkilileri tasfiye ettiler.
- Siz Hz. Muhammedin yolundan yürüyoruz diyemezsiniz. Cemaat de 10 yıldır yolsuzluğa ortak oluyordu. Şimdi çıkar çatışmasına düşünce ortaya çıktılar. Bunların hali tencere dibin kara seninki benden kara. Müslümanlıkmış gibi görünüp zalimle yürüyen başka bir iktidar olmadı. On binlerce suçsuz, günahsız insanları bu güvenmedikleri yargıya teslim edip içeri attılar. 75 yaşında nineler var cezaevinde. Başbakan 'yargıya güvenmem' diyor. Sen yargıya güvenmezsen biz niye güveneceğiz. 'Bilal Erdoğanı bu yargıya teslim etmem' diyorsun da bu anaların evlatları seninkinden daha mı değersiz.
- Şimdi diyecek ki yargı bağımsız... Geçen hafta çeteler var diyordun... Yüzlerce polisi görevden aldı, daha valileri alacak, kaymakamları alacak. Neden alacak? 3 tane bakan çocuğu için.. Roboski katliamında 34 kişi paramparça olacak, savcı 'kimseyi yargılamaya gerek yok' diyor, kimseye dava açılamıyor. Bunun adı devlet olabilir mi? Yargı olabilir mi? Hani bir kuzu kaybolsa hesabını vermeye hazırdınız? Devlete güven zaten sıfırdı, daha da aşağılara indi. İnsanlar devletten sadece korktular, güvenmediler. Hiç kimse Allahtan başka kimseden korkmamalı diyoruz biz.
- 90 yıldır ben Müslümanım, Ermeni'yim, Türk'üm, Laz'ım diyene bu devlet zulüm yaptı. Bu devletten korkarak demokrasi olur mu? Vatandaşı için köle olmuş bir devlet değil, vatandaşın tepesine çöreklenmiş bir devlet.
- Bizi eskiden bir polis kamerası izliyordu. Şimdi 5 tane kamera izliyor. MİT, jandarma, polis, Genelkurmay var. Neden? Hiçbiri birbirine güvenmiyor, hepsi ayrı istihbarat topluyor. Devlet içinde devlet içinde devlet 5 tane devlet var. Halkın içindeyiz seçilsek de seçilmesek de
Sizlerle birlikte olacağız. İnşallah burada demokratik bir seçim yarışı olacak. Kardeşlerim elinizi vicdanınıza koyun doğru seçim yapın. 2 arkadaşımızı sizlere emanet ediyoruz. 30 Mart akşamını heyecanla bekliyoruz.
Güncel Haberleri
Sağlık Bakanlığı kura sonuçları açıklandı: Hakkari’de göreve başlayacak isimler belli oldu
DEM Parti Yüksekova İlçe Örgütü Önder İçin Taziye Kurdu
Selahattin Demirtaş'tan Sırrı Süreyya Önder mesajı: Her daim kıymetlimizsin
Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
Hastaneden Önder açıklaması: "Hayati tehlikesi artarak devam ediyor"