Dr. Zeki Gül ise, tutsaklara B1 vitaminin verilmemesinin büyük bir eksiklik olduğunu ve hayati önem arz ettiğini söyledi.
İzmir'in Aliağa ilçesindeki Şakran Kadın Cezaevi'nde açlık grevinde olan kadın tutsaklar, cezaevi idaresinin açlık grevini bırakmaları yönünde yaptığı baskıları ve keyfi uygulamaları kendilerini ziyaret eden Avukat Canan Uçar'a anlattı. Kadın tutsakların açlık grevine girdikleri 3 Ekim'den beri kendilerine hiç bir vitamin ilacı verilmediğini aktardığını söyleyen Uçar, açlık grevi başladığından beri cezaevi idaresinin tutsakların görüşme taleplerini kabul etmediğini dile getirdi. Doktor, gardiyan ve cezaevi yöneticilerinden oluşan 20 kişilik bir grubun açlık grevine giren tutsakların odalarına günde üç defa gelerek sistematik bir şekilde psikolojik baskı yaptığını aktaran Uçar, "Ancak bu ziyaret tutsakların sağlık durumunu merak edildiğinden değil, sistematik bir işkence olduğunu daha sonra anladım. Müvekkilim bana '35 gündür açlık grevindeyiz. Açlık grevine başladığımız günden beri aralarında doktor ve gardiyanların bulunduğu 20 kişilik bir grup, adeta koğuşlara baskın yaparcasına geliyorlar. Sonra doktorlar bizleri açlık grevinden caydırmak ve yıldırmak için psikolojik baskı yapıyor' dedi" diye belitti.
'Bundan sonra geldiğinizde size sağlımızla ilgili cevap vermeyeceğim'
Doktorların açlık grevi eylemi yapan kişiye açlık grevinin sonuçlarını ve ilerde nelerle karşılaşacakları konusunda bilgilendirme gibi bir sorumluluğu olduğunu dile getiren eden Uçar, " Ancak bunların üslubuna ve kullanılan cümlelerine baktığımızda bunun bu kadar masum duygularla yapılmadığını görüyoruz. Doktor, her gün benim müvekkilimin karşısına geçip, 'Öleceğini biliyor musun, çürüyeceksin bunu da biliyor musun değil mi? Gözlerin kör olacak, için çürüyecek, kan kusacaksın' gibi korkunç cümleler kullanıyor. Müvekkilim anlatımlarına göre bu doktorların yüzlerinde hiç insani olmayan bir ifadeyle günde üç kere böyle soruları sorduğu söyledi. Müvekkilim en sonunda kendisine sorulan sorulara isyan ederek, 'Ben öleceğimi biliyorum, iç organlarıma zarar vereceğini biliyorum. Elimde bir şey kalmadığı için ben bu yöntemi seçtim. Bunları artık sormayın' demesine rağmen, bu kişiler aynı şeyleri tekrar tekrar yapıyorlar. Müvekkilim de onlara tepki göstererek 'bundan sonra geldiğinizde size sağlığımla ilgili hiç bir cevap vermeyeceğim' demiş" diye aktardı. Uçar, cezaevi idaresinin açlık grevine giren tutsaklara yönelik bu uygulamasının sağlık kontrolünden ziyade caydırma, yıldırma ve sistematik işkence amacına hizmet ettiğini ifade etti. Uçar, yetkililerin hiç kimse ölmeden diyalog yoluyla bu sorunu çözmesini istedi.
'B1 vitaminini ile ilgili kafa karışıklığı var'
Öte yandan Kırıklar 1 ve 2 nolu F Tipi ve Şakran Cezaevi Kampusu'nda açlık grevine giren bazı tutsaklara B1 vitamini yerine B12 vitamini içeren kompleks hapların verildiği öğrenildi. Cezaevi idarelerinin bu uygulamasını eleştiren tutsakların, B1 vitaminini dışarıdan temin etmelerine ise izin verilmiyor. Cezaevi idarelerinin bu uygulamasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Dr. Zeki Gül, Türkiye'nin açlık grevleri konusunda en fazla deneyim sahibi ülkeler arasında yer aldığını ifade ederek, geçmiş açlık grevi deneyimlerinin özellikle B1 vitaminin (Tiamin) önemini gösterdiğini söyledi. Açlık grevindeki tutsakların B1 vitamini almaması durumunda nörolojik bir hastalık olan wernicke-korsakof denilen ve ileride tedavisi zor, kalıcı bir hastalığa yakalanacağına dikkat çeken Gül, "Bu yüzden de 96'dan sonraki süreçte açlık grevine giren tutsaklar, B1 vitamini almaya başladı. Bunun olumlu yönleri vardır. Ama şuan basından izlediğimiz kadarıyla kimi kafa karışıklıkları var. Bunu düzeltmek gerekiyor" diye belirtti.
'Günde en az 500 mg B1 vitamini alınmalı'
B1 vitamininin saf olarak Türkiye'de üretilmediğini ancak üretilmemesinin açlık grevindeki tutsaklara bir zarar vermediğini ifade eden Gül, "B1 eksikliğine bağlı kalıcı nörolojik sekellerden korunmak için muhakkak saf B1 alımı şart değil. Diğer B grubu vitaminleri olan B12, B6 vitaminlerini B1 vitamini ile birlikte içeren kombine tabletler de kullanılabilir. Burada vitamin öneren hekimlerin dikkat etmesi gereken husus ister saf B1 olsun ister kombine ilgili tablette ne kadar B1 olduğudur. Deneyimler günde 500 mg B1 vitamininin yeterli olacağı yönündedir. Halen üretimde olan Benexol-B12, Apikobal, Neurovit ve Bevitab adlı vitamin tabletlerinde her tablette 250 miligram B1 (Tiamin) bulunmaktır. Yani günde iki tablette toplam 500 miligram B1 olup, bu doz yeterlidir. Bunun dışındaki kimi preparatlarda B1 dozu yetersiz olup önerilmemektedir" dedi. Gül, mevcut tıp eğitimi müfredatında uzun süreli açlık grevleri işlenmediği için, hekimlerin bu konuda zorlandığını da sözlerine ekledi. Türkiye'deki hasta hekim ilişkilerine siyasetin müdahil olduğunu belirten Gür, "Bu yüzden de bir güven sorunu oluyor. Ama işin özünde şunu söyleye bilirim; açlık grevindeki tutsakları hasta olarak kabul etmiyoruz, ama tıbbi bir süre içinde sonunda bir hekimden danışmanlık alıyorlar. İşte bu noktada sorma hakları vardır. Aslında kişiye verilen her bir ilacın ister yetkili kişi olsun ister cezaevi olsun, sağlıkçılar bir ilacı hastaya veriyorlarsa ilacın adını ve mg söylemek zorundalar. Bu bilgi onların hakkıdır. Kişi tedaviyi kabul etmeyebilir, ama kişi vitamin alacaksa bunu engellemek tıbbi etiğe aykırı. İlgili hekimlerin mevcut tutumu umarım bu olmayacaktır" dedi.
Cezaevi idaresi müdahale için hazırlık yapıyor
Öte yandan Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi idaresinin, açlık grevine giren tutsakların şuurlarının kapanması durumunda müdahale için hazırlık yaptığı öğrenildi. Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde kalan tutsakların avukatlarına verdiği bilgilere göre, cezaevi idaresinin açlık grevinde olan tutsaklara olası bir bilinç kaybında, "Sağlık personeli anlamında hazırlığımız var. Şuurları kapanacak tutuklu ve hükümlülere müdahale edecek, hekimler araştırıyoruz ve hazırlığını yapıyoruz" dedikleri öğrenildi. / Diha
Güncel Haberleri
Sağlık Bakanlığı kura sonuçları açıklandı: Hakkari’de göreve başlayacak isimler belli oldu
DEM Parti Yüksekova İlçe Örgütü Önder İçin Taziye Kurdu
Selahattin Demirtaş'tan Sırrı Süreyya Önder mesajı: Her daim kıymetlimizsin
Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
Hastaneden Önder açıklaması: "Hayati tehlikesi artarak devam ediyor"