Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü olarak ilan edilen 25 Kasım"da kadınlar alanlarda, kadına yönelik devam eden şiddeti protesto edecek.
Kadınlara yönelik devlet, erkek eksenli gelişen, taciz, tecavüz, ekonomik, psikolojik şiddet maruz kalırken, kadınların maruz kaldığı şiddet, "Kadın katliamlarına" dönüştü. Her 25 Kasım"da olduğu gibi bu 25 Kasım"da da Van"da bulunan kadın kurumları, alanlarda şiddete dur diyecek.
Van Kadın Derneği (VAKAD) Üyesi Zozan Özgökçe, 25 Kasım günü bizler için danışmayı, direnmeyi, isyanı ifade ediyor dedi. Özgökçe, kadına yönelik şiddetin erkek ve devlet eksenli geliştirildiğine dikkat çekerek, Kadınlar 2009"dan bu yana özellikle Kürdistan"da devlet eksenli şiddete maruz kaldı. Sistematik olarak her türlü şiddete ve baskıya maruz kalıyorlar. Devlet tarafından yapılan şiddete dikkat çekmek için alanlarda olacağız. Devlette erkek ve bize ev içerisinde yönelen şiddetin daha acımasız ve sistematik bir şekilde görünür kılmak için alanlarda isyan sesimizi yükselteceğiz dedi.
"Devlette kadınları yalnız bırakarak, erkeklerin yanında yer alıyor"
Özgökçe, kadınların maruz kaldıkları şiddet karşısında mahkemeye ve karakollara başvuramadıklarını belirterek, Ortada ciddi bir güven sorunu vardır. Devletten şiddet görüyorlar, aile içi şiddeti devlete şikayet edemiyorlar. Evdeki şiddeti üniformalı şiddete şikayet etmek gerçekten zordur şeklinde konuştu. Türkiye"de yapılan yasaların devlet tarafından uygulanmadığını hatırlatan Özgökçe, Kadınların şiddetten korunması için yasalar yapılıyor. Ama bu yasaların uygulanması çok zayıftır. Kadınların son zamanlarda yaşadığı en büyük travma ise kürtaj olayıdır. Kürtajla ilgili ciddi sorunlar yaşandı. Kürtaj bir nevi yalnızlaştırma sürecidir. Devlette kadınları yalnız bırakarak, erkeklerin yanında yer alıyor. Devlet erkeklerden taraf oluyor dedi.
Özgökçe, 25 Kasım günü Van ve Türkiye"deki tüm kadın kurumları ile beraber alanlarda mücadele vereceklerini belirterek, Devlet ve erkek eksenli geliştirilen şiddetin, son bulması için her yerde sesimizi yükselteceğiz. Van"da da Kent Kadın Konseyi ile beraber, yürüyüş yapacağız. Herkes orada kendi rengini yansıtacak. VAKAD olarak her 3 ayda bir çıkardığımız bülteni ise kara bülten olarak çıkarıyoruz. Bültende haber küpürleri yer alıyor. Kadınların evde, iş yerinde, sokakta karşılaştıkları şiddet karşısında neler yapacakları anlatılıyor şeklinde konuştu.
"Kadınlara yönelik şiddet artık katledilme noktasına gelmiştir"
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nün kadın örgütleri için büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Sosyolog Aylin Çelik, Kadına yönelik mücadele gününü biz feministler olarak uluslar arası çapta çok önemsiyoruz. 1960"ta başlayan bir süreç ve bu süreç öncesinde de kadınlar çok daha fazla şiddete maruz kalıyorlardı. Yıllar geçtikçe ne yazık ki, kadına yönelik şiddet azalmıyor, artıyor. Bugün artık 2012"ye geldiğimizde kadına yönelik şiddetten bir adım öteye gittik. Neredeyse artık kadın katliamlarından bahsedeceğiz. Kadınlara yönelik şiddet artık katledilme noktasına gelmiştir dedi.
Çelik, 2012 yılı içerisinde 138 kadının öldürüldüğünü 106"sının tecavüze uğradığını belirterek, Kayıtlara geçen pek çok intihar vakası da var. Bu vakaların ne kadarı intihar ne kadarı cinayet bilemiyoruz. Bizim tahminlerimiz bunun üzerinde bir sayı olduğudur dedi. Çelik, Elimizdeki veriler istatistiktir. Bizler çetelesini tutuyoruz. Sayılarını toplayalım diye değil. Ama bizler bu ölen insanların birer kadın olduklarını ve işin ciddiyetinin farkında olmak için bunları yapıyoruz dedi. Çelik, feodal yapının yaygın olduğundan kaynaklı Türkiye"de bölgede kadına yönelik şiddetin arttığı yönündeki yaklaşımlara ilişkin ise, Bizim yaptığımız ve derlediğimiz haberlerde en çok Sakarya, Adana, Mersin, İstanbul gibi illerde kadın cinayeti oluyor. Kadın cinayetinin en çok yaşandığı bölge ise Marmara Bölgesidir. Bizler kadınların mücadeleleri için sarf eden bir derneğiz, sadece 25 Kasım günü değil, her gün alanlarda sesimizi yükselteceğiz dedi.
"Sadece 25 Kasım değil her gün mücadele etmeliyiz"
Mavigöl Kadın Derneği Başkanı Suna Şahin ise, 25 Kasımların bir daha yaşanmaması için kadınların kadınlarla birlikte erkeklerin bilinçlenmesi için çalışmalar yürütmesi gerektiğini söyledi. Şahin, kadınların yüzyıllardır erkek ve devlet eksenli şiddete maruz kaldığına vurgu yaparak, Yıllardır kadınlara her türlü şiddet devam ediyor. Bunun önüne geçemiyoruz. Nedeni ise kadınların kendi haklarından yoksun olmaları ve bilinçlenmemeleridir. Erkeklerin kadına olan bakışlarının değişmesi için kadınların erkek bilincini değiştirmesi üzerinde çalışmalar yapılmalıdır. 25 Kasım günü biz kadınlar ayaklarımızın sağlam yere bastığını göstererek, kadına yönelik şiddetin son bulması için sesimizi haykıracağız dedi.
"Kadınlar alanlarda bu sorunları mücadele ederek çözecek"
VAKASUM üyesi Emine Bozkurt, 25 Kasım"ın kadının mücadele ettiği ve kadının başkaldırı günü olduğunu belirterek, Kadın kurumları olarak daha çok kadına yönelik şiddete başkaldırı günü olarak değerlendiriyoruz. Alanlara çıkıp bu direniş gününü süreklilik haline getirmeliyiz. Devlet, kadınlara yönelik şiddetin önüne geçmesi için adım attığını söylüyor, kadın özgürleşmediği gibi hakları daha çok kısıtlanmıştır dedi.
Bozkurt, kadın mücadelesinde kimseden beklentilerinin olmaması gerektiğini belirterek, Kadınlarla alanlarda mücadele vererek, bu sorunları yeneceğiz dedi. Bozkurt, 25 Kasım günü yürüyüş düzenleyeceklerini belirterek, tüm kadınları yürüyüşe davet etti.
DİHA
Güncel Haberleri
Sağlık Bakanlığı kura sonuçları açıklandı: Hakkari’de göreve başlayacak isimler belli oldu
DEM Parti Yüksekova İlçe Örgütü Önder İçin Taziye Kurdu
Selahattin Demirtaş'tan Sırrı Süreyya Önder mesajı: Her daim kıymetlimizsin
Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
Hastaneden Önder açıklaması: "Hayati tehlikesi artarak devam ediyor"