Kemal Kılıçdaroğlu: Adaleti yok sayacağız

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, HSYK ile ilgili düzenlemeyle ilgili, 'Teklif, yasalaşırsa devletin bir ayağı yok olmuş olacak. Adalet artık yok, adaleti yok sayacağız artık' dedi.

Partisinin meclis grubunda gündeme ilişkni değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HSYK ile ilgili düzenlemeye ilişkin, "Teklif, yasalaşırsa devletin bir ayağı yok olmuş olacak. Adalet artık yok, adaleti yok sayacağız artık. Adalet kavramı Allah rahmet eylesin diyeceğiz, bitmiştir. Oysa adalet devletin temelidir" dedi

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Cumhurbaşkanı HSYK teklifinin anayasaya aykırı olduğunu görmüştür. Siyasi parti liderlerini davet etti. HSYK ile ilgili iki koşulumuz var dedik. Teklifi geri çekin, yolsuzluk davalarına müdahale edilmesin, o mecrasında yürüsün. Aynı görüşümü Cumhurbaşkanı'na da ilettim.

Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerine sesleniyorum. Sizin genel başkanınız size yalan söylüyor biz çağdaş bir anayasadan yanayız, samimiyiz. Onlar samimi değiller. Söz verip maddeyi getirmeyeceğiz diyorlar, Genel Kurul'a aynısını getiriyorlar. Teklifin gelmesinin nedeni mahkemeleri Adalet Bakanı'na bağlamak.

HSYK yasası çıksa da bu olaylar kapanmaz. Olay çok büyük, bunu örtecek bez yok. Bizzat bu olaylarda Başbakan baş aktör. Başçalan. Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerine sesleniyorum. Yolsuzluklarında sizi kullanıyorlar, alet ediyorlar. Torba yasa getiriyorlar. Her torba yasada yolsuzlukla ilgili madde var.

Olaylar bu kadar medyada yer alırken bakanlar hala çıkıp 'bunun delili yok' diyor. Başbakan'ın, oğlunun konuşmaları var daha ne olacak. İş öyle bir noktaya geldi ki oturup kendimizi sorgulamamız gerekiyor, ülke bu hale nasıl geldi diye. Bunların bir milletvekili çıkıp 'Allah'ın bütün vasıfları Erdoğan'da toplanmış' diyor.

Dikta rejimlerinde ve dinin siyasete alet edildiği rejimlerde yolsuzluklar pik yapar.

Sen kendini devletin yerine koyuyorsun, 'oğlumu ben yargılarım' diyorsun. Senin oğlunun rüşvet ve yolsuzluğa bulaştığına sen değil, bağımsız mahkemeler karar verir. 'Yolsuzluğa bulaşırsa evlatlıktan reddederim' diyor. Bilal çıkıp şunu söylese; "Sen bana helal haram öğretmedin. Beni harama teşvik ettin, suça teşvik ettin. Benim üzerimden pazarlık yaptın. Senin gibi baba olur mu desem ben haklı değil miyim?'. Diyor ki  'Ben bugüne kadar evladından hırsızlık öğrenen baba görmedim. Duymadım. Hırsızlık babadan evlada geçer' diyor, kendisini tanımlıyor aslında.

Adana'da silah yüklü TIR'lar yakalanıyor. İnsani yardım malzemesiymiş. Ama TIR'lar silah yüklü, mühimmat yüklü. Bir devlet insani yardım gönderiyorsa bunu saklar mı? Ben bunları söylediğimde benin vatan severliğimden şüphe ediyormuş. Ben cebimi dolurup Amerika'ya kaçmayacağım ama senden şüpheleniyorum. Vatandaş elini cebine attığında başka bir el görürse o el Recep'in elidir.

MİT'e kanun dışındaki görevler dışında bir görev verilemez. Yasa açık. MİT'in operasyonel görevi yoktur. Şimdi TIR, efendim benden habersiz aranamaz. Sen Türkiye Cumhuriyeti'nin saygınlığını uluslararası alanda tartışmaya açtın.

İzmir’de de bir operasyon yapıldı. Operasyon çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık. Deliller toplanıyor, önce bilirkişiye gönderiliyor, raporunu veriyor. Bunun üzerine savcılık karar alıyor, arama yapılacak yerler belirleniyor, şüphelilerin de yakalanması isteniyor. Aynı tarihte, bu mahkeme kararı gereği yapılmak üzere emniyete gönderiliyor. Çünkü emniyet bu işi yapacak. Başsavcının tuttuğu tutanaktan okuyorum: 'Mahkeme tarafından verilen kararlar mesai sonrasına karmış, emniyete gönderilmesinden sonra evimde bulunduğum sırada, Adalet Bakanlığı'ndan arayan sekreter, sayın müsteşar Kenan İpek’in benimle görüşmek istediğini iletti. Sayın müsteşar, hal hatır sorduktan sonra, sözü yürütülen evraka getirip içeriğini sordu. Kendisine kısaca soruşturmayla ilgili bilgi verdim. Bunun üzerine, soruşturmanın derhal durdurulmasını, cumhuriyet savcısının değiştirilmesini istedi. Makamda beklediğini, sonucun kendisine bildirilmesini istedi. Cevaben kendisine, hukuk ve aykırı bir işlem olmadığını izah etmeme rağmen ısrarcı oldu. dört dakika süren görüşme sonrası, tekrar soruşturmayı durdurmamı, mahkeme kararlarını kolluktan geri istememi ve savcıyı değiştirmemi ısrarla istedi. Cevap beklediğini belirterek telefonu kapattı' Bitmiyor.

'Daha sonra beni tekrar 22:31’de. Aynı şekilde müsteşar bey arayarak ne yaptığımı sordu. Ben de yapılan işlemin hukuk içinde olduğunu, herhangi bir müdahaleyi gerektirir bir durumu nezaketle anlatmama rağmen, bana hitaben, su saatte git cumhuriyet savcısını değiştir, bu soruşturmayı durdur. Bunu yapmazsanız sonuçlarına katlanırsınız diyerek telefonu kapattı'

Tutanağın son bölümünde şöyle diyor:

'Cumhuriyet başsavcılığımızca yapılan işlemlerde hukuka aykırı bir işlem görmediğimden bu taleplerine yeri getirmedim'

Sizin vicdanınız el veriyorsa, bir yolsuzluk soruşturması kapatılsın diyorsanız size bir şey diyemem. Ama hayır diyorsanız 30 Mart'ta gelin yolsuzluğa hayır diyelim."

 

Güncel Haberleri

Sağlık Bakanlığı kura sonuçları açıklandı: Hakkari’de göreve başlayacak isimler belli oldu
DEM Parti Yüksekova İlçe Örgütü Önder İçin Taziye Kurdu
Selahattin Demirtaş'tan Sırrı Süreyya Önder mesajı: Her daim kıymetlimizsin
Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
Hastaneden Önder açıklaması: "Hayati tehlikesi artarak devam ediyor"