Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Radyo Televizyon Üst Kurulunun 2015 yılı bütçelerinde konuştu.
Akdoğan, Medya; yasamanın, yargının veya yürütmenin yerini alamaz, bu kurumlara efendilik taslayamaz. Herkes kendi asli mecrasında demokratik rolünü oynamak durumundadır. Biz manşetlerle çarpışa çarpışa iktidar olduk, ne basının tezviratlarından korkarız, ne de basının yalan haberlerine aldırış ederiz dedi.
Akdoğanın açıklamalarında satır başları şöyle:
Aslına bakarsanız siyaset-medya, iktidar-medya, sermaye-medya ilişkileri bütün dünyada sorunlu bir alandır. Bizlerin bu ilişkiyi sağlıklı bir şekilde tesis etmemiz, demokrasinin güç kazanması için büyük bir gerekliliktir.
Yalnız bunun için sadece siyaset üzerine spotları çevirmek, sadece iktidara ayna tutmak yetmez. Aynı zamanda medyayı da masaya yatırmak, basının durumunu da analiz etmek, muhalefet-medya ilişkisini de irdelemek gerekir.
Medya, anti demokratik bir rol oynayabiliyor
Medya aracının kendisi, demokrasinin parçası değildir; basın ve medyanın yüklendiği misyon, oynadığı rol, taşıdığı anlam ve muhteva demokrasiyle ilgilidir. Demokratik olmayan ülkelerde de medya bulunuyor. Darbe döneminde de bizatihi medya, anti demokratik bir rol oynayabiliyor.
Topyekun savaş manşetleri atan, seçilmiş iktidarlara karşı seferberlik ilan eden, hükümet kurup hükümet yıkmayı asli fonksiyonu gören medya anlayışı, demokrasinin altını oyarken demokrasi nutukları atmaktan da geri durmadı.
Biz manşetlerle çarpışa çarpışa iktidar olduk
Medya; yasamanın, yargının veya yürütmenin yerini alamaz, bu kurumlara efendilik taslayamaz. Herkes kendi asli mecrasında demokratik rolünü oynamak durumundadır. Çok açık söylüyorum: Biz manşetlerle çarpışa çarpışa iktidar olduk, ne basının tezviratlarından korkarız, ne de basının yalan haberlerine aldırış ederiz.
Kimseyi susturmak gibi bir derdimiz de yok. Bugün açın bakın, yandaş denilen gazetelerin sayısı kaç tane, her gün Hükümeti yerden yere vuran gazeteler kaç tane?
Hükümet kuş değil ama koyun da değil
Hükümet kuş değil ama koyun da değil. Burada hiçbir vatandaşımızı, tek bir vatandaşımızı, hiçbir kesimi hiçbir örgüte biz ezdirmeyiz. Bunun adı ne olursa olsun, mağdur kim olursa olsun. Bu yüzden, kamu düzeni ve güvenliği konusunda ne yapılması gerekiyorsa bu yapılacaktır, demokrasi ve hukuk içerisinde, geri adım atmadan.
Ayrıca çelik çomak oyunu oynanmıyor, yani bir sürü insan hayatını kaybetti. Burada konu cansa, insanların hayatını kaybetmesiyse, burada daha ciddi olmak gerekir diye düşünüyorum. Bu molotofun cezası daha fazla, birileri gidip bomba mı kullansın?
Bomba kullanacaklar falan gibi birtakım laflar ediliyor ve bu sıralarda ben bunu çok duyuyorum. Şimdi, bu, bir espriyse böyle bir espri olmaz; bir teşvik veya bir tehditse bu da yanlıştır ve biz bu tür tehditlere de pabuç bırakmayız.