KESK Merkez Yürütme Kurulu, Başbakan tarafından açıklanan "Demokratikleşme Paketi"ne ilişkin yazılı açıklama yaptı. "Son 12 günde yaşananların ışığında 'paketlenmiş yalanlar demetine' bakış" başlıklı açıklamada, son 12 günde yaşananların 11 yıllık AKP iktidarının kısa bir özeti olduğuna dikkat çekilerek, "AKP'nin 'demokratikleşme paketinin' ilanının hemen ardından tüm kamuoyu, orantısız güç kullanımını eleştiren akademisyenlere 'dağa çıkın' diyen rektörlerin, cemevi isteyenlere 'camiye gelin' diyen politikacıların, 'cemevleri teröristlerin merkezi olmamalı' diyen eski yazar-yeni vekillerin beyanatlarına tanıklık etmiştir" denildi.
Pratiğin bununla sınırlı olmadığına dikkat çekilen açıklamada şunlar aktarıldı: "Devletin kolluk güçleri ve sivil faşistlerin işbirliğiyle katledildiği kanıtlanan Ali İsmail Korkmaz ile ilgili haber takibi yapan gazeteci için kabadayı ağzıyla 'Oğlum İsmail, yine rahat durmuyorsun' diyerek tehdit maili atan valiler mi isterseniz? Yoksa muhalif akademisyenlerin odalarının kapısını kırıp eşyalarını dışarı attıran dekanlar mı? Dokuz yıl sonra toplanan Çalışma Meclisi'nde sendikaların, işçilerin görüşlerini dinliyormuş gibi yapıp sonuç bildirgesini sermayenin beklentilerine göre yazanlar mı ararsınız? Yoksa 'kamu hizmetlerinin sunumunda kılık kıyafete özgürlük getirdik' diye böbürlenirken bir TV kanalının kadın sunucusunun giydiği elbiseyi eleştiri konusu yapan, işten atılmasını sağlayan hükümet sözcüsü mü? Yoksa polise, savcı izni bile olmadan potansiyel tehdit olarak gördüğü insanları 'önleyici gözaltı' yetkisi veren yasa hazırlığı mı? Yaşam alanlarının 'kentsel dönüşüm' adı altında rantsal dönüşüme peşkeş çekilmesine karşı çıkan halka ateş açarak bir gencimizin hayatını kaybetmesine yol açan uyuşturucu çetelerini korumak için delilleri karartan devletin kolluk görevlileri mi istersiniz? 'Tüm çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği getireceğiz' deyip kamudaki uygulamayı bir torba yasa ile 2016'ya erteleyenler mi? Yoksa 13 yaşındaki çocuk işçi Ahmet Yıldız'ın ölümüne sebep olan işverene 30 bin TL ceza verip 24 ay taksite bağlayan hukuk garabetine imza atanlar mı?"
'AKP muhafazakâr ve otoriter ideolojisini dayatıyor'
Açıklamada, pakette çalışma yaşamı ve örgütlenme özgürlüğü konusunda en ufak bir ilerici adım atılmadığına işaret edilerek, tüm bunların AKP iktidarının emek mücadelesinin önünü tıkamadaki ısrarını ortaya koyduğu belirtildi. AKP'nin tüm topluma ve yansıması olarak kamu alanına cinsiyetçi, piyasacı, muhafazakâr ve otoriter ideolojisini dayattığına vurgu yapılan açıklamada, "Yaşamın her alanı siyasal İslam'ın referanslarına göre yeniden tasarlanmaktadır. Başta 4+4+4 olmak üzere çıkardığı yasalar ve uygulamalarla farklı inançları yok sayarak zorunlu ve 'zorunlu seçmeli' din derslerini ısrarla ve inatla kaldırmayarak çocuklarımızı okullarda inançlarına ve cinsiyetlerine göre ayrıştırarak, işyerlerinde mescitler açarak sistemin yeni sahibi rolünü sürdürmektedir" denildi. Kamuda sözde kılık kıyafet özgürlüğünün yalnızca başörtüsü üzerinden formüle edilmesinin AKP'nin kendi siyasal tercihlerini toplumsallaştırmanın ve kendi tek tipini yaratmanın bir adımı olduğuna da vurgu yapılan açıklamada, örgütlü mücadelenin önemine işaret edildi. DİHA
Güncel Haberleri
Sağlık Bakanlığı kura sonuçları açıklandı: Hakkari’de göreve başlayacak isimler belli oldu
DEM Parti Yüksekova İlçe Örgütü Önder İçin Taziye Kurdu
Selahattin Demirtaş'tan Sırrı Süreyya Önder mesajı: Her daim kıymetlimizsin
Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
Hastaneden Önder açıklaması: "Hayati tehlikesi artarak devam ediyor"