Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Nokta'dan Fatih Vural'ın sorularını yanıtlayan Önder, dokunulmazlık görüşmelerinden neden çekildiklerini, Cumhuriyet Halk Partisi'nin süreçteki tutumunu ve dokunulmazlıkların kalkması durumunda neler olabileceğini değerlendirdi.
Dokunulmazlıkların kaldırılması ve olası tutuklanmaları durumuna işaret eden Önder, “Cezaevleri önemli bir siyasi mevzi olur. Ve bu iktidar, oradan gelişecek bir muhalefeti göğüsleyemez” dedi.
Sırrı Süreyya Önder'le yapılan söyleşinin dokunulmazlıklarla ilgili kısmı şu şekilde:
Anayasa Komisyonu'ndan neden çekildiniz?
Söyleyeceklerimizi söyledik. Sözümüzü tarihe raptettik. Buna fazla alan tanımadılar. 5 dakikayla sınırlandırdılar. Bu, kabul edilir değil. Üye çoğunluğu olarak CHP'nin ve MHP'nin verdiği destek de bir araya gelince böyle bir karara vardık.
CHP'nin bu tavrını neye yordunuz, HDP olarak?
Siyaset bilmezliğe, iş bilmezliğe, selde kütük olmaya… CHP şunu dediği zaman Tayyip Erdoğan'a itiraz etme argümanlarının hepsini kaybetti: “Anayasaya aykırı biliyoruz; ama ‘Buna hayır dediler' dedirtmeyeceğiz.” Tayyip Erdoğan'a da “Anayasaya aykırı; ama ben bunları yapacağım” deme meşruiyetini kazandırdılar. Komisyondan bir başka çekilme gerekçemiz, orayı bir şiddet sarmalına büründürmeleri ve sanki kendi şahsi dokunulmazlıklarımızın kalkması için kavga eden insanlar olduğumuz imajını yaymaya çalışmalarıydı. Bu bizim haya edebileceğimiz bir şey. Sözlerimizi tarihe raptettikten sonra sorumluluğu boyunlarına asıp oradan çıktık.
Genel Kurul'daki oylamadan nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?
Referanduma götürülecek bir aralıkta vekil bulabileceklerini zannetmiyorum. 367'yi bulamazlar. AKP içindeki kavgalara bakıldığında 330'u bulacakları da şüpheli. CHP içindeki duyarlı seslere baktığımızda da yekvücut bu işe girmeyecekleri anlaşılıyor. Vekilimizin dün evini basmışlar. Araçları aranıyor. Biz zaten dokunulmazlığı olan vekiller değiliz! Dokunuyorlar! Onun için dert bizim derdimiz değil. Bunun tasasını da taşımıyoruz açıkçası.
Ola ki dokunulmazlıklar kalktı, tutuklamalar gerçekleşti. Türkiye'de ne değişir?
Cezaevleri önemli bir siyasi mevzi olur. Ve bu iktidar, oradan gelişecek bir muhalefeti göğüsleyemez! Kürt halkı ve onunla mücadelesini birleştiren bütün kesimler, ortak gelecek duygusunu önemli ölçüde sorgulamaya başlar.
* Röportajın tamamını buradan okuyabilirsiniz.