22 Mayıs 2014te İstanbul Okmeydanı Cemevi önünde polis kurşunuyla ölen Uğur Kurtun ölümüne ilişkin yapılan olay yeri inceleme işlemine Kurtu öldürün polis de katıldı.
Radikalden İsmail Saymazın haberine göre, Olay Yeri İnceleme Raporuna göre, polis S.K.ni Cemal Kamacı Spor Kompleksinin otoparkına giderek, Olay Yeri İnceleme ekipleri tarafından el konacak delillerin başında durduğu ortaya çıktı.
Polis S.K. ve arkadaşı tutanağa göre şunları söyledi:
Polis memurlarından alınan bilgiye göre 22 Mayıs 2014 günü saat 11.30 sıralarında Piyalepaşa ve Mithatpaşa caddeleri kesişimi civarında seyir halindeyken, gösteri yürüyüşüne katılan kimliği belirsiz kişiler tarafından zırhlı otolarına molotof atıldığı, molotoflardan bir tanesinin otonun ön tarafında bulunan delikten içeriye girdiği, iki polisin yaralandıkları, kendilerini otonun dışına attıkları, uyarı amaçlı havaya ateş ettikleri, daha sonra otolarına binerek, güvenli alan olan Cemal Kamacı Spor Kompleksi Otoparkına intikal ettikleri
Kurt ailesinin avukatı Aslı Kazan Gilmore, kriminal incelemeye şüpheli polisin katılmasının asla kabul edilemeyeceğini belirterek Bu soruşturmanın her aşamasında şüpheli polisi korumak amacıyla hareket edilmiş ve bu nedenle çeşitli usulsüzlükler gerçekleştirilmiştir. Bu da onlardan biridir. Savcılık ifadesinde şüpheli polis, delil toplama ve olay yerine incelemeye katıldığını gizlemiştir dedi.
Kurtun ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması bugün İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
Ne olmuştu?
Beyoğlu Belediyesi işçisi, 30 yaşındaki Uğur Kurt evli ve bir çocuk babasıydı.
22 Mayıs 2014 tarihinde Berkin Elvanı anmak isteyen gruba polis müdahale etmiş ve Okmeydanı Cemevinde bir yakının cenazesini beklediği sırada polisin kullandığı silahtan çıkan kurşunla vurulan Kurt, hastaneye kaldırıldıktan sonra geçirdiği iki ameliyatın ardından hayatını kaybetmişti.
Ertesi gün vurulduğu cemevinde yapılan törenin ardından, 24 Mayısta Sivasın Hafik ilçesine bağlı Üzeyir köyünde defnedildi.
Kurtun ölümünün ardından başlayan çatışmalarda Ayhan Yılmaz isimli bir yurttaş da hayatını kaybetmişti.
Uğur Kurtun vurulduğu yerde inceleme yapması gereken savcı 26 saat sonra olay yerine gelmiş ve savcının yanında bulunan polis amirine halk tepki göstermiş ve polis İMC TV aracına sığınmıştı.
Kurtun vurulmasından üç gün sonra, 25 Mayısta Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden gönderilen rapor savcılığa ulaşmış, raporda, Kurtun öldüren merminin, polise ait 9×19 milimetre çapındaki S. marka silahtan çıktığı belirlenmişti. Silahında TEMde görevli S.K. adlı polise ait olduğu açıklanmıştı.
Soruşturmayı yürüten Savcı Hasan Yılmazın,Şüpheli polisin molotof atılmasına karşılık meşru müdafaa kapsamında ve saldırıyla orantılı hareket ettiği kapsamında soruşturmayı yürüttüğü ortaya çıktı.
Savcı Hasan Yılmazın başvuru yazısında Şüpheli polisin meşru müdafaa kapsamında ve saldırıyla orantılı hareket ettiği ifadeleri yer aldı. Ayrıca soruşturmanın kasten cinayet suçundan değil taksirle adam öldürme ifadesini kullanıldı.
İstanbul Valiliği Uğur Kurt için soruşturma iznini 8 Temmuz 2014 tarihinde verdi.
9 Temmuz 2014 tarihinde Uğur Kurtu vuran polisin ateş ederken ki görüntüleri ortaya çıktı.
Kurtun ölümünün ardından 106 gün geçmesinden sonra olay yerinde keşif yapıldı.
Kurtun iddianamesi tamamlanmış ve polis hakkında 6 yıla kadar hapis istenmişti.
Dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesine 10 Aralık 2014 tarihinde Heyecan ve panik içerisindeydi, sakince nişan alması mümkün değildi gerekçesiyle itiraz edilmişti.imc