Ağrı'da hastane rezaleti

Ağrı'da hastane rezaleti

Sağlık Bakanlığı’nın özel sektörden 20 milyon lira ödeyerek satın alıp hastane yaptığı bina resmen dökülüyor. İki yıl boyunca tadilattan geçirilen bina sorun olmayan bölüm yok gibi.

A+A-

Sağlık Bakanlığı"nın özel sektörden 20 milyon lira ödeyerek satın alıp hastane yaptığı bina resmen dökülüyor. İki yıl boyunca tadilattan geçirilen bina sorun olmayan bölüm yok gibi.

Kanal 04 sitesinin habere göre; Ağrı"da özel bir hastane kendisine bir bina yaptı. Ancak finansal nedenlerle iflas etti. İflasın ardından haciz gelen binayı Sağlık Bakanlığı 20 milyon liraya satın aldı.

Sağlık bakanlığı binayı satın aldıktan sonra Ağrı Devlet Hastanesi"ne bağlı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi yeni binaya taşındı. Hastane yaklaşık 40 gündür bu binada hizmet veriyor ama binanın durumu içler acısı.

Hastanenin tavanlarında çökmeler var. Bunu yanı sıra bir katların birçoğundaki su tesisatı ve tuvaletler arızalı. Binanın bazı bölümlerinde nem bulunuyor. Asansör boşluklarında dahi su bulunuyor. Her tarafından su çıkan binanın lavaboları ise tıkalı olduğu için pis sular yerlere akıyor. öte yandan hastanede şu anda 4 saatte bir su verilebildiği iddia ediliyor.

DEPREME DAYANIKLI MI?

Dokuz katlı, 105 yataklı hastane hakkındaki en ciddi iddialardan biri de, binanın depreme dayanıklılık raporunun olmadığı yönünde. Daha bu dayanıksız binanın 4 kolononunun kesildiği de ifade ediliyor.

Bina, Sağlık Bakanlığı tarafından 2 yıl önce satın alındı ve tadilatı devam ediyordu. Tadilat bittikten sonra hizmete açıldı. Hastanenin etrafında otopark bulunmaması da ayrı bir sorun. Hasta getiren araçların ve ambulansların bekleyeceği bir otopark alanı yok.

Yaşanan skandalın ortaya çıkmasının ardından akıllara gelen sorular ise şöyle:

- Hastane binasının alımı için ne olarak ne kadar ücret ödendi?
- Hastane binası alınmadan önce yeterince kontrol edildi mi?
- Hastanenin su tesisatının bozuk olduğu bilinmiyor muydu?
- Hastanenin tavanları satın alındığında da çökük halde miydi?
- Binanın depreme dayanıklılık raporu var mı?

SES"TEN AÇIKLAMA

Sözcü"nün haberine göre; yaşanan skandalın ardından vatandaşlar ve hastane çalışanları ile bir anket yapan SES Ağrı Şubesi, çıkan sonucu açıkladı. Ankete katılanların çok büyük bir bölümünün hastane ile ilgili sorulara olumsuz yanıt verdiği ankette en çarpıcı nokta ise binanın sağlamlığına kimsenin güvenmemesi.

SES adına açıklama yapan SES Ağrı Şube Başkanı ve Ağrı Tabip Odası Sekreteri Uzman Doktor Heval Bozdağ ve SES Ağrı Şube Sekreteri ve KESK Ağrı Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüdeyda Demirtaş, hem vatandaşların hem de çalışanların yeterli şartlara sahip olamayan hastanede çalışmak ve tedavi görmekten endişe duyduğunu ifade ettiler. Tuvalet olmamasının ve duvarlardaki çatlaklardan su çıkmasının hijyeni yok ettiğini belirten açıklamada şu görüşlere yer verildi:

En çok rahatsızlık veren sorunların başında tuvaletlerin kullanışsız olması geliyor. Alaturka tuvaletlerin olmaması kullanım alışkanlığı açısından hasta ve hasta yakınları ve personel için sorun oluşturmakla birlikte bu yetmezmiş gibi birde tuvaletlerin yetersiz olması, bozuk olmaları, bazılarının akması, taşması ve koku yüzünden kullanılamaması, yine aynı tuvaleti kadın, erkek, hasta ve hasta yakınlarının ortak kullanmak zorunda kalmaları büyük sorun oluşturmaktadır.

Personel, tuvalet ihtiyacı yüzünden yeme alışkanlığını değiştirdiğini, tuvalete gitmemek için sıvı almadığını söylemekte, dışarda talebe yurdu ve komşu binalardaki tuvaletlere gitmek zorunda kaldıklarını söylemektedir.

Binanın birçok yerinde tuvalet borularının patladığı ve pis içeriğin ortalığa saçıldığı, tavanlarda kırık ve dökükler olduğu görülmüş, bu durum rahatsızlık ve tedirginlik yaratmakla birlikte kötü bir görünüme sebepte olmuştur.

Duvarlarda çatlak olması, su sızıntılarının olması, birçok yerde tavanlardan su sızması, damlama olması, su tesisatının bozuk olması ve birçok serviste yeterince suya ulaşılamaması, temiz ve hijyenik bir ortam için ve de sağlık çalışanlarının asepsi-antisepsi kurallarına uyumları açısından sorun yaratmaktadır.

Binanın havalandırma sorunu vardır ve havalandırma tesisatı verimli çalışmamaktadır. Tavan çok basık olup pencereler yeterince havalandırma olanağı vermemekte, bazı odalarda pencere bulunmamakta, var olanların bazıları ise açılmamakta, bazılarında da az açılmakta ve havalandırmayı sağlamamaktadır.

Binanın hasta kapasitesini kaldıramadığı, odaların dar ve yetersiz olduğu, sığılmadığı söylenmekte ve sıkışık bir ortamda çalışıldığı görülmektedir.

Asansörlerin bazen sarsıldığı, düzenli çalışmadığı asansör boşluğunun altından su çıktığı, su motoruyla tahliye edildiği bu sorunun çözülemediği,bunun bina güvenliği açısından risk oluşturması münasebeti ile personelde kaygı yarattığı gözlenmiştir.

Binanın proje aşamasında hastane olarak planlanmayıp sonradan bozulup hastaneye dönüştürülmüş olması bina yapısının bu yükü taşıyıp taşıyamayacağı konusundaki söylenenler personelde ve hasta , hasta yakınları arasında güvensizliğe sebep olmuştur. Depreme dayanıklılık noktasında idari sorumlular tarafından personel ve halk bilgilendirilmemiş ve kaygılar giderilmemiştir.

Bina önünde hasta ve personel aracı için park yerinin olmaması da bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine acil ambulans ve doğum girişi olmaması sıkıntıya yol açmaktadır. Hastanenin tıbbi atık deposu bulunmamaktadır.

Bina bu özellikleri itibari ile yapılan anket sonucunun da gözterdiği gibi bir hastane olma özelliğinden uzaktır. Bölgenin kadın ve çocuk hastalıkları hasta populasyonuna, hizmet üretmekte de yetersiz kalmaktadır. Bölge kadın doğum ve çocuk hastalıkları hasta potansiyeli ve de doğum oranı en yüksek bölgelerdendir. Bu durumun göz önüne alınmamış olması , mevcut sorunlar ve ilerde bina ile ilgili çıkabilecek daha büyük sorunların olabileceği binayı hizmet üretme noktasında sorunlu ve işlevsiz-yetersiz kılmaktadır. Oysaki hasta durumu ve yoğunluğu dikkate alınarak kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanesi olmaya uygun bir hastane ilin yükünü büyük oranda hafifletmekle birlikte hem halk hem de çalışan personelin memnuniyetini kazanacak ve nitelikli bir sağlık hizmeti üretmekle bölgenin sağlık standartlarına önemli katkı sunabilecektir. Mevcut hastane bu özelliklerden uzak bir hastanedir.

Sonuç olarak Mevcut tüm bu durumların düzeltilmesi ve de uygun bir hastanenin en kısa sürede hayata geçirilmesi gerekmektedir. Personelin bina güvenliği açısından kaygılarının giderilmesi , varsa bir sorun en kısa sürede önlemlerin alınması gerekmektedir. Sağlık çalışanlarına bu ortamda çalışmak reva görülmemeli, halka standartları yüksek bir sağlık hizmeti sunumu hak görülmelidir. Ülkemiz deprem kuşağında olup gelişebilecek deprem v.b. bir afet durumunda binanın yıkılması v.b. bir durumun sonuçları ağır olacaktır. Sorumluların bu vebali taşımama adına en kısa sürede gerekli çalışmaları yürütmeleri gerekmektedir. 2012 yılında başımızdan bukadar tecrübe geçen bir ülkenin bu tür bir binayı kabullenmesi mümkün değildir. Ve açık yüreklilikle mevcut durum bilimsel veriler ışığında kamuoyuna sunularak kaygılar giderilmelidir.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.