ABD ile Türkiye arasındaki vize krizi konusunda yaşanan ‘güvence' tartışması sürüyor. ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert, dün düzenlediği günlük basın toplantısında ‘Türkiye'den bazı güvenceler aldıkları' açıklamasını yineledi.

Nauert, ilgili bir soruya şu yanıtı verdi: “Çalışanlarımızla ilgili bir durum söz konusu olursa, eğer Türkiye bizim çalışanlarımızı gözaltına almak istiyorsa, bize önceden bilgi verileceğine dair sınırlı güvence aldık. Bu, bize verilen güvenceler arasında. Bize, çalışanlarımızı sadece işlerini yaptıkları için tutuklamayacaklarının güvencesini verdiler.”

İki ülke arasındaki karşılıklı vize işlemleri pazartesi akşamı sınırlı biçimde başlarken, ABD'den yapılan açıklamada ‘çalışanlarının resmi işlerini yerine getirdikleri için tutuklanmayacağına dair kendilerine güvence verildiği' belirtilmişti. Türkiye ise bu açıklamaya tepki göstermiş, ‘yargı süreci devam eden dosyalar konusunda hükümetin ABD'ye güvence vermediği' belirtilmişti.

Ancak Amerikan Dışişleri Sözcüsü Nauert bu atışmanın ardından düzenlediği basın toplantısında‘bazı güvenceler verildiği' iddiasını yineledi. Nauert, bu tartışmanın hatırlatılıp gerçekte ne olduğuna ilişkim soruya yanıtında, vize randevularının sınırlı biçimde başlatıldığını, tıbbi ve insani başvuruların yanı sıra öğrencilere öncelik verildiğini söyledikten sonra şöyle devam etti:

‘BİZE VERİLEN GÜVENCELER ARASINDA…'

“Türkiye hükümetiyle gayet olumlu olduğunu söyleyebileceğim görüşmeler yaptık. Bu kesinlikle doğru yönde bir adım. Çalışanlarımızla ilgili bir durum söz konusu olursa, eğer Türkiye bizim çalışanlarımızı gözaltına almak istiyorsa, bize önceden bilgi verileceğine dair sınırlı güvence aldık. Bu, bize verilen güvenceler arasında. Bize, çalışanlarımızı sadece işlerini yaptıkları için tutuklamayacaklarının güvencesini verdiler.”

‘İŞLERİNİ YAPMAKLA SUÇLANIYORLAR'

İki Amerikan diplomatik personelinin hâlâ tutuklu olduğunu hatırlatan Nauert, ABD'nin güvence açıklanmasına Türkiye'den gelen tepki hakkında şöyle konuştu:

“Türkiye'nin önceki açıklamalarımızı sorgulaması konusunda size şunu söyleyebilirim -çalışanlarımızın güvenliği ve emniyette olmaları bizim için en önemli konulardan biridir. Tutuklanan çalışanlarımızın, işlerinin doğası gereği hukuk yetkilileriyle, Türkiye hükümetiyle teması vardı. Bu, onların işlerinin bir parçasıydı. İş tanımları dahilindeydi. Ve Türkiye'nin, bu insanlar sadece işlerini yaptığı halde, onları hapse atıp çeşitli faaliyetlerde bulunmakla suçlaması bize göre doğru değil. Fakat sonuç olarak onlar doğru yönde bazı adımlar attı, biz de doğru yönde adımlar attık.”

Türkiye'de tutuklu Amerikan diplomatik personeli Metin Topuz, eski Ergenekon savcısı ve firari Zekeriye Öz'le yaptığı görüşmelerden ötürü de suçlanıyor.  (Dış Haberler)