Bakan Soylu Yüksekova'da

Bakan Soylu Yüksekova'da

Hakkari'deki programının ardından helikopterle Yüksekova'ya gelen Bakan Soylu, ilçedeki bir düğün salonunda vatandaşlarla bir araya geldi.

A+A-

Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Arif Çetin, Yüksekova 3'üncü Piyade Tümen Komutanı Tuğgeneral Metin Tokel, Hakkari Emniyet Müdürü Süleyman Suat Dilberoğlu ve Yüksekova Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Mahmut Kaşıkçı, il ve ilçe belediye başkanları, kurum amirleri ve çok sayıda vatandaşın katıldığı toplantıda konuşan Soylu, AK Parti hükümetleri döneminde çok büyük yatırımların gerçekleştirildiğini söyledi.

IMF borcunun bitirildiğini anımsatan Soylu, bu ülkeye yapılan en büyük tahribatın ülkenin kardeşliği üzerine yapılan tahribat olduğunu, hükümet olarak da en büyük yatırımlarının ülkenin kardeşliğine yaptıkları yatırım olduğunu belirtti. Başörtüsü üzerinden dindarların ötekileştirildiğini, etnik kimlik üzerinden Kürt kardeşlerinin yaşadıklarını çok iyi bildiklerini vurgulayan Soylu, AK Parti olarak toplumun bütün kesimlerine el uzatarak bu büyük aileyi yeniden bir araya getirmenin gayreti içinde olduklarını, artık Alevilerin, Kürtlerin tüm platformlarda kimliklerini ifade edebildiğini, başörtülülerin üzerinden yargı vesayetinin kaldırıldığını anımsattı.

Soylu, "4-5 aydan bu yana buralarda geziyorum. Buralarda milletimizle beraber oluyorum. Birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde buralarda geziyorum. Hakkari'ye, Cizre'ye, Nusaybin'e her noktaya gitmeye çalışıyor, kardeşlerimizle bir olmaya gayret ediyoruz. Uzun yıllardan beri bu ülke çok badireler çekti. Bizi terbiye etmeye çalışa çalışan buraya getirdiler. Bize 'şalvarlı, kasketli, kuru kalabalıklar' dediler. Başbakan Adnan Menderes'i asarak 'Bize itibar etmezseniz, sizi böyle yaparız' dediler. Darbelerle, mezheplerimizle, terörizmle, anarşizmle, darbelerle, idamlarla, alevi-sünni tartışmalarıyla, 28 Şubat'la, bankaların hortumlanarak maliyetlerinin üzerimize bırakılmasıyla, Gezi olaylarıyla, 17-25 Aralık darbesiyle bizi terbiye etmeye çalıştılar" diye konuştu.

Turgut Özal, Necmettin Erbakan ve Süleyman Demirel'in önüne engeller çıkararak bu ülkeyi yönetmelerine izin verilmediğini dile getiren Soylu, bir gün Yargıtay'ın, bir gün Danıştay'ın, bir gün Anayasa Mahkemesinin, IMF'nin ülkeye patron olduğunu kaydetti. Soylu, "Siz bu ülkeyi yönetemeyeceksiniz" diyerek kendilerini ötekileştirmek isteyenlere, "artık patron millet olacak" dediklerini ifade etti.

"Arkamıza bakarak ilerlemekten yorulduk. Geleceğe bakmak istiyoruz. Türkiye'nin zenginliğine bakmak, kardeşliğimizin bütün dünyaya örnek olmasını istiyoruz" diyen Soylu, hürriyetin, özgürlüğün, yükselmenin, zenginliğin olduğu, her yerinde huzur içinde yaşanan, ay yıldızlı bayrağın herkesi kardeş ettiği ve tüm dünyaya "benim sana söyleyeceklerim var" diyebilen bir Türkiye istediklerini bildirdi.

Soylu, 500 metre yolda 20 tane kırmızı ışık bırakılmasıyla ilerlemenin mümkün olmadığını belirterek, şöyle konuştu: "1961, 1982 anayasası da 500 metrede 20 tane kırmızı ışığın konulduğu sistemin adıdır. ‘Onu yapamazsın, bunu yapamazsın. ‘Vatandaş devlet için tehdittir' anlayışını ortaya koyan anlayışla nasıl dünyayla rekabet edebiliriz. 15 Temmuz'da bu ülkede hiç kimse darbe olacağını düşünüyor muydu? Bende kendimi çok yoruyorum. Benim yerine burada Kılıçdaroğlu olsa daha iyi anlatırdı. Yeni sistemi anlatacak; Başbakan ayrı Cumhurbaşkanı ayrı partiden olacak, sonra birbirleriyle kavga edecekler. Be adam hiç okumadın mı, bakmadın mı buna. Eski ve yeni sistemin ne olduğunu bilmiyor musun? Aylardan beri bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bülent Ecevit, Ahmet Necdet Sezer'i seçti, kafasına anayasa kitapçığını yiyiverdi. Sonra ne oldu, tarihinin en büyük ekonomik krizine girdi. Maliyetini sizler ödediniz. 61 ve 82 anayasasını yazmışlar, bunda vatandaşlarımız, kültürümüz, geleceğimiz, geleneğimiz, birliğimiz, beraberliğimiz yok. Böyle bir anayasaya ile istedikleri zaman Kürt-Türk, Alevi-Sünni, irtica, istikrarsızlık, siyasi kriz paketlerini ortaya koymuşlar. Artık paketlerin olabileceği değil Türkiye'nin yükselişe geçeği bir anayasaya adım atıyoruz."

Soylu, terör örgütünün ailelere pusulalar göndererek tehdit ettiğini, para istediğini kaydederek, "Bu pusulaları her yerde gördüm. Benim vatandaşlarımdan tehditle para istemek, onun özgürlüğünü ve hürriyetini tehdit etmek ciğerime saplandı. Neden bölgenin her yerindeyim. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla adım adım geziyorum. O pusulaları yazanlara söylüyorum, Bulduğumuz yerde o pusulaları da, sizleri de imha edeceğiz. Benim milletimi korkutamayacaksınız. 13 yaşında annesinin dizinin dibinden çocuğunu alarak Kandil'e götürüp orada terörist yapmak isteyenlere sesleniyorum, hadi bugünden sonra yapın bakalım. Sevgiye, annesinin babasının başını okşamasına ihtiyacı olan çocuklardan birini alın da dağa götürün bakalım. Eğer buna engel olamazsak İçişleri Bakanlığı haram olsun bana" ifadelerini kullandı.

Bölgeye fabrikaların geleceğini, en iyi memurların görevlendirileceğini, bunun için ilk görevlerinin terörü bitirmek olduğunu dile getiren Soylu, terör örgütlerinin Yüksekova Havaalanını yaptırmamak için neler yaptığını en iyi Yüksekova'daki vatandaşların bildiğini, "Sakın uçaklara binmeyin" diye pusulaların gönderildiğini bildirdi. İşsizliğin sona erdirilmesi için Cazibe Merkezleri Programını başlattıklarını, bu kapsamda Hakkari'ye şu ana kadar 20 milyon liralık yatırım başvurusunun yapıldığını söyleyen Soylu, bugün de 4 bin 500 kişinin istihdam edilmesinin öngörüldüğü 390 milyonluk yatırım müracaatının yapıldığını açıkladı.

Soylu, şöyle devam etti: "Özerklik ilan edeceklerdi. İlan edin de görelim. Biz bin yıldır bir aradayız. Çanakkale'de kurtuluş mücadelesinde, 15 Temmuz'da herkes bayraklarıyla ülkeyi istila etmek isteyenlere izin vermedi. Bu coğrafyada siyaset zordur. AK Parti hizmet ederek bugünlere geldi. 100 liranın 70 lirası faize gidiyordu. Faizi keserek insanlarımıza yatırım gerçekleştirdik. Engelliler evlerinde bekliyorlardı. Devlet onlarla ilgilenmiyordu. Parayı faize harcamasanız yollar, üniversiteler, hastaneler yaparsınız. Engellilere de kalkar kimsesiz değilsin devlet seninle birlikte dersin. Devlet bütün imkanlarını buraya aktarıyor. Sadece teröristi tasfiye ederek terörizmi bitirmek mümkün değildir. Cazibe Merkezleri Programı ile ekonomiyle bitirmek mümkündür. 23 ilimize bu kapsamda 85 milyarlık yatırım başvurusu oldu. Bu gençlerimize iş, evlere huzur ve bereketin girmesi demektir. Ülkemizin huzurunu her tarafta gerçekleştirmek istiyoruz.'

CHP'ye eleştiri

CHP'nin bölgeye gelmediğini, eline verilen pusulada "senin oralarda işin yok, senin derdin oralardaki insanlar değil. Sana verdiğimiz pusulayı takip et yeter" yazıldığını vurgulayan Soylu, onların siyasetine karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerine her zaman Hakkari'yi, Yüksekova'yı, bölge insanını yalnız bırakmama talimatı verdiğini bildirdi.

Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu için "Eline 5 keçi versen kaybeder" dediğini anımsatarak, geçtiğimiz hafta Milas'ta yanına gelen bir vatandaşın buna ekleme yaparak, "Ben keçileri iyi bilirim, keçiler kendini kaybetmez ama bu adam kendini kaybeder" dediğini anlattı.

3_2

Yeni sistem laf değil iş üretenin görevde olacağı bir sistem olacağını belirten Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:  "7 defa seçime girer kaybedersen arkana tenekeyi bağlar ve seni gönderirler, bir daha tutmazlar. Neden istemiyorlar biliyor musunuz? Orada sırça köşklerde oturuyor. Genel başkanlık yapıyor. Ekmek elden su gölden. Laf da bol. Buna devam etmek istiyor. Yeni sistem böyle değil. 16 Nisan'da yargının sahibi bu millettir diyoruz. Yargıda sadece Türkiye değil İngiltere'de, Danimarka'da, Norveç'te, Belçika'da da hükümet yargıyı belirliyor. Bir ülkede adalet varsa; huzur, ticaret, kardeşlik, yükselme, zenginlik, özgürlük ve hürriyet vardır. Onu halka veriyor ki, '5 yılda yanlış yaparsam beni değiştir' diyor. Hakkarililer, bizim kardeşliğimizi bozmalarına izin vermeyin. Bayrağımızın ülkemizin her yerinde özgürlüğümüzün en önemli timsali olarak dalgalanmasını sağlayın. Türkiye güçlü adımlarla geleceğe gidiyor. Avrupa, bir ırkçılık belasıyla yangın yeri haline dönmüş. Ortak para birimini girememiş, ortak anayasasını yapamamış. Almanya hepsini kendi egemenliği altına almak istiyor. 300 yıldan beri ilk kez bir yükselme dönemiyle karşı karşıyayız. Türkiye bir cazibe ülkesi olacak. Yarınlara güçlü adımlar atmaya çalışan, bir güçlü anlayışı ortaya koyacak. Biz bunu ancak Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirebileceğiz. Korkutamadıkları, dik duran Recep Tayyip Erdoğan ile projelerimizi başarabiliriz."

Ülkeye başka bir elbise çizmeye çalışan Almanya ve Hollanda'ya da dersini vereceğini bildiren Soylu, "Onlarda hayır diyorlar değil mi? Biz onların anayasasını mı oyluyoruz? 27 Nisan'da, 28 Şubat'ta 'iç işiniz' dediler. 15 Temmuz olduğunda sesleri çıkmadı. Türkiye'nin ayağa kalkmasını istemiyorlar. Terörle terbiye etmeye çalışıyorlar. İnanın evlatlarımız, güvenlik güçlerimiz, terörle canla başla mücadele ediyor. O nedenle sizlerden 16 Nisan'da güçlü bir 'evet' istiyoruz" dedi./İHA

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.