Çocuklar koruculuğa teşvik ediliyor!

Çocuklar koruculuğa teşvik ediliyor!

Yüksekova ilçesinde asker kıyafetleri dağıtılarak çocukların koruculuğa ve asker olmaya teşvik edildiği belirtilirken, Sosyolog Ceyhan Timur, 'Devlet, şiddetin örgütlendirilmiş, yasalarca ve mevzuatlarca kayıtlandırılmış halidir.

A+A-

Devlet erki işgal ettiği her yeri kontrolü altına almak ve kendi yaşam algısını dayatmak için şiddeti örgütler" dedi.

1989 yılında köy korucusu olan ve 1995 yılında Çukurca'ya bağlı Uzundere (Ertuş) beldesinden göç etmek zorunda kalan aileler, Hakkari, Çukurca, Van ve Yüksekova'ya yerleşti. Korucular daha sonra 2002 yılında ise Yüksekova'ya 20 kilometre uzaklıkta bulunan Yüksekova içindeki Doğanlı Korucu Kampı'na yerleştirildi. Bugüne kadar çeşitli zorluklar içinde yaşamlarını sürdüren korucu kampı sakinleri, çözüm sürecine olumlu bakıyor. 150 haneli 2 bin nüfuslu köyde gençler inşaatlarda çalışıyor, belli bir kesim de koruculuk yapıyor. Köyde fazla olan çocuklar, dağıtılan asker elbiselerini giydikleri görüldü. Çocuklar asker gibi giyinerek, ellerine aldıkları sopalarla Dostki karayolunda yol kontrolüne çıktıkları gözlendi.

'Kürt çocukları kimlik bunalımı yaşamaktadır'

DİHA tarafından çekilen görüntüler üzerine BDP Yüksekova İlçe Başkanı Nail Durmaz, Yüksekova'da geçici köy koruculuğunun çocuklar üzerinde ruhsal çöküntüye neden olduğuna işaret ederek, "Kürdistan coğrafyasında yaşayan Kürt çocukları kimlik bunalımı yaşamaktalar. Bir taraftan askeri kıyafetler giydirilip Türk bayrağına askeri selam çakmaları sizler 'Türksünüz' denmesi ve bir tarafta analarıyla 'Kürtçe' konuşmaları Kürt olduklarını bilmeleri biz kimiz sorularını fiziki davranışlarına yansıtmakta. Bu askeri kıyafetler içerisinde olan minikler askerlerin veya korucu babalarının öğretmeye çalıştığı militarist zihniyet, çözüm sürecine ne kadar katkı sunacaktır" dedi.

'Devlet kendi yaşam algısını dayatmak için şiddeti örgütler'

Sosyolog Ceyhan Timur ise, koruculuk sisteminin şiddeti metalaştırmanın bir parçası olduğunu belirterek, "Bir devletin sömürgeci karakteri varsa sömürgesiyle olan ilişkilerinde, şiddeti meta haline getirme politikası da vardır. Sömürgeci gücün kolluk kuvvetlerinin yetersiz kaldığı, sömürgesinde yerel işbirlikçi ağlar, aşiret ve ağalar, kurarak sömürge halkını birbirine kırdırma, kendine yabancılaştırma ve sömürgeci gücün kendi çıkarına işletilecek şiddeti yeniden örgütlemesini 'Koruculuk' bağlamında sağlamaktadır. Üniforma militarizm ve şiddetin sembolize eden kıyafetlerdir. Çocuklar için ilk etap bir oyun olarak algılanan bu süreç üniforma ve oyuncak silahlar aslında sömürgeci devletin şiddet kültürünü yaygınlaştırma ve kurumsallaştırma ideolojisidir" dedi. "Fotoğrafta korucu kıyafeti giydirilen çocuklar hem yeni neslin belirleyici bireyleri hem de sömürge altındaki halkın çocukları bu resimde birçok olguyu ortaya koymak mümkündür" diyen Timur, "Kendilerine birkaç beden büyük olan bu tek tip renk ve tarzdaki üniformaların içindeki çocuk yanları, sömürgecinin sömürge altındaki çocuklara hazırladığı tuzaktan uzak, bihaber saf halleri öteki tarafta ise sistemin onlara dayattığı kalıpların görüngüleri yer alıyor. Nedir bu görüngüler, düşünmeden, sorgulamadan devletin ve sermaye güçlerinin çıkarlarını korumak adına öldürmek, yok etmek ve bununla beraber yok olmaktır. Yani birer ölüm makinasına dönüşmektir. Sömürge altındaki Kürdistan'da devletin temel ideolojilerinde biri şiddetle bir halkı kendi özellikleri yok etmek, şiddetle ehlileştirmesidir. Yok ederken de yine sömürge halkın kendi içindeki insan gruplarına bunu yaptırmaktır. Devlet, şiddetin örgütlendirilmiş, yasalarca ve mevzuatlarca kayıtlandırılmış halidir. Devlet erki işgal ettiği her yeri kontrolü altına almak ve kendi yaşam algısını dayatmak için şiddeti örgütler. Küçük yaşça çocukların koruculuğa alınması erken yaşta onları köleci hayatın zabıtları haline getirmenin bilinçaltı yaratmanın önemli argümanı bu fotoğraf karesine yansıyan durumdur" dedi.

'Güvenliğimizi korumak adına sistemin oyunlarına gelmemeliyiz'

Timur, fotoğrafta görülenin devletin sürekli şiddet kültürünü yaygınlaştırması ve bunu kendi lehinde normalleştirmesi, ehlileştirmesi olduğunu kaydederek, "Bir halkı yozlaştırmak, kendine düşman etmek, halkın birbirine güven ve sevgi zeminlerini yok etmek, belirsizlikler yaratmak çabasıdır. Tarih boyunca devlet sürekli Kürtlerin karakteri ve yaşam kodlarıyla oynamış. Bu nedenle bu fotoğrafta görmeye tanıklık ettiğimiz çocuksu tebessüm bir daha o yüzlerde yerini bulamayacak onlara her haliyle birkaç beden büyük gelen bu üniformalara sömürgecinin yarattığı ve yaratacağı yok edici canavar artık sığamayacak. Yaşamımıza bizim 'güvenliğimizi korumak' adı altında üretilen her türlü üniformalı birimleri (özel güvenlik, polis, asker, koruculuk vb.) ortan kaldırmalı ve sistemlerin oyununa gelinmemelidir. Bu üniformalı yaşam zabıtları iktidarın koruyuculuğunu ve devamlılığını sağlar, halkların ve ezilenlerin değil. İktidarın şiddeti örgütleme tarzı bir öz savunmadan ziyade kasıtlı yok etmeye, kontrol altına alma kendi iktidarını benimsetme şeklindedir. Ezilen, sömürülen halkların geliştirdiği özgürleştiren öz savunma tarzından uzaktır. Bu üniformalı çocuklar tüm gerçekliklerden uzak bir karanlığın inşasında kullanılacak bir araç olarak görülmektedir iktidar tarafından" diye konuştu. / Diha

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.