DTK: 28 Mart kahramanca direnmenin adıdır
28 Mart'ın 'kahramanca diremenin' adı olduğunu belirten DTK, 'Halkların tarihine damgasını vuran kahramanlıklar, direnen halkların haklı mücadelesini başarıya ulaştırmada büyük bir rol oynamıştır.
A+A-
Kürt halkı da demokratik hak ve özgürlükleri uğruna yaşamını yitirenleri minnetle, onurla anmakta, kahraman olarak kabul etmektedir" diye belirtti.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) 2006 yılında Diyarbakır'dan başlayarak bütün bölgeye yayılan 28 Mart olaylarının yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı. "Halkların tarihine damgasını vuran kahramanlıklar, direnen halkların haklı mücadelesini başarıya ulaştırmada büyük bir rol oynamıştır. Kürt halkının unutamayacağı en acılı tarihlerinden biri de 28 Mart ve 28 Mart olaylarıdır. 28 Mart'ın bir anlamı katliamsa, bir diğer anlamı da haksızlığa karşı durmanın ve direnmenin kahramanca adı olmaktadır" ifadelerine yer verilen açıklamada, şunlar belirtildi: "28 Mart olaylarında çoğu çocuk ve genç olmak üzere Diyarbakır'da (10) Mardin'de (2) Batman'da (1) olmak üzere 13 insanımız katledilmiştir. Yüzlerce insanımız yaralanmış, 200'ü çocuk olmak üzere 600'e yakın insanımız tutuklanmıştır. Tüm yaşanan ve antidemokratik, hukuk dışı uygulamalar toplumun vicdanında mahkûm edilmiş ancak adalet sessiz ve suskun kalmıştır."
'Özgürlükler uğruna yaşamını yitirenleri minnetle anıyoruz'
"Kürt halkı da demokratik hak ve özgürlükleri uğruna yaşamını yitirenleri minnetle, onurla anmakta, kahraman olarak kabul etmektedir" diye belirtilen açıklamada, şunları kaydedildi: "Kürt halkının eşit, özgür, demokratik yaşam talebi görmezden gelinmiş, bu talepler bastırılarak, çözüm olarak inkâr ve imha politikalarda ısrar edilmiştir. Bu da beraberinde şiddet ve savaş ortamını doğurmuştur. Kürt halkı birçok kez savaşın yaratmış olduğu katliamlarla yüz yüze kalmıştır. Roboski katliamı bunun en somut göstergesidir. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun aldığı karar aslında katliamlara nasıl yaklaşılmaması gerektiğinin somut örneğidir. Katliamlara münferit şeklinde yaklaşmak yeni katliamların önünü açmaktadır. Kürt halkı ne bu raporu ne de yeni katliamları kabul etmeyecektir. Uğur Kaymazlar, Abdullah Duranlar, Enes Atalar, Ceylan Önkollar, Aydın Erdemler ve diğer çocuklarımızın katli ve katlediliş biçimleri Kürt halkının hafızasındaki anıları hiçbir zaman unutulmayacaktır."
'Anılarını özgürlük mücadelemizde yaşatacağız'
Aradan 7 yıl geçmesine rağmen katliamın ve insan hakları ihlallerinin sorumlularının yargı önüne çıkarılmadığı belirtilen açıklamada, "Hakikatleri Araştırma Komisyonu'nun kurulmasının önemi bu olaylar özelinde de açığa çıkmaktadır. Bu vesileyle 28 Mart'ta hayatını kaybedenleri anıyor, anılarını demokrasi ve özgürlük mücadelemizde yaşatacağımızı ifade ediyoruz" diye belirtildi. ANF
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) 2006 yılında Diyarbakır'dan başlayarak bütün bölgeye yayılan 28 Mart olaylarının yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı. "Halkların tarihine damgasını vuran kahramanlıklar, direnen halkların haklı mücadelesini başarıya ulaştırmada büyük bir rol oynamıştır. Kürt halkının unutamayacağı en acılı tarihlerinden biri de 28 Mart ve 28 Mart olaylarıdır. 28 Mart'ın bir anlamı katliamsa, bir diğer anlamı da haksızlığa karşı durmanın ve direnmenin kahramanca adı olmaktadır" ifadelerine yer verilen açıklamada, şunlar belirtildi: "28 Mart olaylarında çoğu çocuk ve genç olmak üzere Diyarbakır'da (10) Mardin'de (2) Batman'da (1) olmak üzere 13 insanımız katledilmiştir. Yüzlerce insanımız yaralanmış, 200'ü çocuk olmak üzere 600'e yakın insanımız tutuklanmıştır. Tüm yaşanan ve antidemokratik, hukuk dışı uygulamalar toplumun vicdanında mahkûm edilmiş ancak adalet sessiz ve suskun kalmıştır."
'Özgürlükler uğruna yaşamını yitirenleri minnetle anıyoruz'
"Kürt halkı da demokratik hak ve özgürlükleri uğruna yaşamını yitirenleri minnetle, onurla anmakta, kahraman olarak kabul etmektedir" diye belirtilen açıklamada, şunları kaydedildi: "Kürt halkının eşit, özgür, demokratik yaşam talebi görmezden gelinmiş, bu talepler bastırılarak, çözüm olarak inkâr ve imha politikalarda ısrar edilmiştir. Bu da beraberinde şiddet ve savaş ortamını doğurmuştur. Kürt halkı birçok kez savaşın yaratmış olduğu katliamlarla yüz yüze kalmıştır. Roboski katliamı bunun en somut göstergesidir. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun aldığı karar aslında katliamlara nasıl yaklaşılmaması gerektiğinin somut örneğidir. Katliamlara münferit şeklinde yaklaşmak yeni katliamların önünü açmaktadır. Kürt halkı ne bu raporu ne de yeni katliamları kabul etmeyecektir. Uğur Kaymazlar, Abdullah Duranlar, Enes Atalar, Ceylan Önkollar, Aydın Erdemler ve diğer çocuklarımızın katli ve katlediliş biçimleri Kürt halkının hafızasındaki anıları hiçbir zaman unutulmayacaktır."
'Anılarını özgürlük mücadelemizde yaşatacağız'
Aradan 7 yıl geçmesine rağmen katliamın ve insan hakları ihlallerinin sorumlularının yargı önüne çıkarılmadığı belirtilen açıklamada, "Hakikatleri Araştırma Komisyonu'nun kurulmasının önemi bu olaylar özelinde de açığa çıkmaktadır. Bu vesileyle 28 Mart'ta hayatını kaybedenleri anıyor, anılarını demokrasi ve özgürlük mücadelemizde yaşatacağımızı ifade ediyoruz" diye belirtildi. ANF
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.