Rojava'da çetecilerin Kürtlere dönük saldırıları devam ederken, Türkiye'nin Rojava sınırı ise halen çetecilere açıkken Rojavalılara ise kapalı durumda. İnsan hakları savunucuları İHD öncülüğünde Türkiye'nin Rojava sınırında yaşananları gözlemlemek için oluşturdukları heyet ile Cizre'den Hatay'a kadar Rojava sınırında incelemelerde bulunacak. İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Alataş, Avrupa Akdeniz İnsan Hakları Ağı Yönetim Kurulu üyesi Osman İşçi, İHD Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, İHD Genel Başkan Yardımcısı Serdar Çelebi, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, İHD MYK üyesi Sevim Salihoğlu'ndan oluşan heyet incelemelerin ardından hazırlayacakları raporu uluslararası kamuoyunun dikkatine sunacak. Heyetin Pazar günü yola çıkması bekleniyor. İHD Genel Başkanı Öztürk Türdoğan, yapacakları çalışmayı DİHA'ya değerlendirdi.

'Hükümet Rojava'ya göre pozisyon alma fikrinde'

Türkdoğan, insan hakları savunucuları olarak Rojava'daki çetelerin saldırılarının kendilerini de yakından ilgilendirdiğini belirterek, "Rojava konusu bizim açımızdan ayrıca önemli. Türkiye'de devam eden Kürt sorununun çözümünde belirli bir aşama oldu. Türkiye'de çatışmasızlık ortamı yaratıldı. Ama aynı şey Rojava'da yok. Dolayısıyla Türkiye'den destek alan çetelerin Türkiye topraklarını kullanması akıllara, savaş gizli olarak Suriye topraklarında mı devam ediyor? Sorusunu getiriyor. Dolayısıyla bu konu önemlidir. Kürt sorununun demokratik çözümü konusunda hükümet Rojava'da yaşananları yakından takip ediyor ve orada olanlara göre bir pozisyon alma fikrindedir" dedi. Bunun kendilerin kaygılandırdığını belirten Türkdoğan, Rojava'da oluşturulan öz yönetimin, Ortadoğu'da yeni bir model olacağını söyledi.

'Türkiye her parçadaki Kürtlerle barış yapmak durumunda'

Türkdoğan, "Barışçıl bir modeldir bu. Bunun bölgeye etkisi olumlu olacaktır. Anlaşılan çeşitli güçler bunun gerçekleşmesini istemiyor. Türkiye bu konuda yanlış bir politika izliyor. Türkiye her parçadaki Kürtlerle barış yapmak durumundadır. Sadece Türkiye'deki Kürtlerle değil. Bundan dolayı Rojava'da yaşanan gelişmeler bizleri ve Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Bir başka boyut ise Hatay üzerinden çeşitli yardım kuruluşları ve AFAD, Suriye'ye yönelik çok ciddi yardımlar yapıyorlar. Bu yardımlardan Rojava yararlanamıyor. Burada büyük bir ayrımcılık var" dedi. Türkdoğan, Rojava ile Türkiye arasında bulunan sınır kapılarının büyük bir kısmının kapalı olduğunu, açık olanların yardım amaçlı olduğunu bunların da söz konusu Kürtler olduğu zaman çok büyük sıkıntılar ve zahmetler ile açtırılabildiğini söyledi.

Heyet Cizre'den Hatay'a kadar sınırı inceleyecek

Rojava sınırına gidecekleri heyetin çalışmasını anlatan Türkdoğan, "Sınır hattında incelemelerde bulunacağız. Aynı zamanda İHD'nin de üyesi olduğu Mülteci Hakları Koordinasyonu da sınır hattında olan mültecilere ilişkin ayrı bir çalışma yapacak. Dolayısıyla bu çalışmalar sonucunda raporlar hazırlayıp, uluslararası kamuoyuna sunacağız. Sorun sadece yardımların ulaştırılması değildir. Elbette bu da çok önemlidir ama siyasi olaraktan orada sorunun demokratik yollarla çözümü konusunda adımlar atılmalıdır. Aksi taktirde Suriye'de insanlar ölmeye devam eder. Diğer ülkelerde mülteci akınına uğrayabilir. Suriye'nin kimyasal silahlarını temsil edeceğini açıklaması önemlidir. Ama çatışmalar bir an önce durmalı ve demokratik seçimler yolu ile yeni hükümetin belirlenmesi için kalıcı ateşkes olmalıdır. Buna paralel, Rojava'da Kürtlere saldıran paramiliter birimlerde engellenmelidir. Bunlar kime saldırıyor. Rojava'da bulunan Kürtler Esad rejimini temsil etmiyor ki" dedi.

'Koşullar oluşursa Rojava'ya da geçmek istiyoruz'

Türkdoğan, sınır hattının Cizre'den başladığını ve Hatay'a kadar geldiğini bunun tamamını gezeceklerini vurgulayarak, şunları dile getirdi: "Sınır kapılarının durumlarına bakıp tespitler yapacağız. Türkiye kısmı bittikten sonra güvenlik gibi koşullar oluşabilirse Rojava bölgesine geçip orada da inceleme yapmak istiyoruz. Buradan yeniden hükümete seslenmek istiyorum. Türkiye, Rojava bölgesi ile ilişkilerini biran önce geliştirmeli, Rojava bölgesine hasmane tutumu olanlarla da ilişkisini biran önce sonlandırmalıdır. Rojava ile olan dostluk ilişkileri etkisini Türkiye'de de gösterecektir." DİHA