KCK Eş Başkanlığı, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı çete örgütünün Rojava’nın Kobani kantonuna yönelik artan saldırılarına ilişkin açıklamada bulundu.

ANF'de yer alan açıklamada, “İŞİD’in, belli bir strateji temelinde kullanılan bir çete örgütü olduğu açıktır” denildi.

Bölgesel dinamiklerin ve dengelerin yeniden belirlenmeye çalışıldığı bu dönemde, Kürtlerin tutumu büyük önem kazandığı ifade edilen açıklamada şöyle dendi:

“Hiçbir Kürt örgütü bu kirli çıkar stratejisine alet ve ortak olmamalıdır. Kürtlerin varlığı, özgürlüğü ve çıkarları ne Şia ne de Selefi – Sunni merkezli mezhep ve inanç savaşları biçiminde gelişen politikalardadır. Aynı şekilde etnik milliyetçi, ulus - devlet zihniyeti ve uluslararası hegemonig politikalar da Kürt halkının varlığına ve özgürlüğüne hizmet etmemektedir. Sadece Kürt halkı için değil, bölgenin ezilen ve direnen tüm halkları ve inanç toplulukları için tek kurtuluş yolu barış, demokrasi ve özgürlük içinde kardeşçe bir arada yaşamanın adı olan, demokratik ulus perspektifinde geçmektedir. Bu, halkların kendi öz gücüne dayanarak mücadeleyi birlikte yükseltecekleri demokrasi ve özgürlük çizgisi, yani üçüncü çizgidir.”

‘ROJAVA DEVRİMİNİN TASFİYESİ HESAPLANMAKTADIR’

Rojava devrimi bugün bölgesel – gerici güçlerin ve bir çete örgütü olan İŞİD’in açık hedefi durumuna geldiği belirtilen açıklamada, “Halklar için gerçek bir demokrasi ve özgürlük modeli olan Rojava devriminin tasfiyesi hedeflenmektedir” dendi:

“Çünkü Rojava devrimi, her türlü milliyetçiliğe karşı gerçek bir halklar devrimi, gerçek bir demokrasi ve özgürlük modelidir. Demokrasi, özgürlük, barış, kardeşlik ve kadın düşmanı olan tüm gerici güçler, bu nedenle Rojava devrimine saldırmaktadır. İŞİD çete örgütünün Kobani’ye yönelik geliştirdiği son saldırılar, tam da böyle bir strateji doğrultusunda olmaktadır. Kobani’nin düşürülmesiyle, Rojava devriminin tasfiyesi hesaplanmaktadır. Bu temelde Rojava devriminin tasfiyesinden sonra, Güney Kürdistan hedeflenecektir. Saldırıların ve tehlikenin boyutları bu kadar büyüktür. Kobani’deki direniş de, bu önemde ve bu büyüklükte gelişmektedir. Tüm Kürdistan halkı, Rojava devrimi ve Kobani üzerinde uygulanmak istenen bu kirli ve tehlikeli stratejinin bilincinde olup, tarihi görev ve sorumluluğu gereği var gücüyle Rojava ve Kobani halkının yanında omuz omuza direnişte yer almalıdır.”

‘NAMUSLU VE YÜREKLİ HER KÜRT ONURLU DİRENİŞTE YER ALMALI’

“Bugün yurtseverliğin ve onurun ölçüsü, Kobani’yi savunmaktır” denilen açıklamada, namuslu ve yürekli olan her kürdün bu onurlu direnişte yer almasının “bir ulusal görev” olduğu vurgulandı.

‘Rojava'da, Kürtler birlik olsun, o zaman destek oluruz’ biçimindeki açıklamaların, Kobani’de yaşanan durum ve yazılan tarih karşısında fazla bir anlam ifade etmediği belirtilirken devamla şöyle dendi:

“Kobani savunularak halkımızın gösterdiği direnişte yer alınarak ve destek olunarak birlik sağlanabilir. Bugün tartışmanın zamanı değil, Kobani’nin şahsında Kürdistan'ın özgürlüğünü, varlığını ve geleceğini katletmek isteyen güçlere karşı, birlikte direnmenin zamanıdır. Birlikte direniş, en anlamlı birliktenliği de beraberinde getirecektir. Yoksa yenilgilerin üzerinden bir şeylerin bina edilemeyeceği açıktır. Zafer kazanan Kobani halkı ve direnişiyle en anlamlı ve güzel birliktenlikler ortaya çıkacaktır.”

KCK Eş Başkanlığı açıklamanın devamında tüm Kürt halkı ile örgütlerini Kobani halkı ile birlikte direnişe katılmaya çağırdı.