Şırnak'ta "KCK" adı altında gerçekleştirilen operasyon kapsamında haklarında dava açılan 37'si tutuklu 98 Kürt siyasetçinin duruşmasında söz alan Av. Mesut Beştaş, sanıklara ilişkin savunma makamı olarak yapabilecekleri bir şeyin kalmadığına dikkat çekti. Duruşmayı takip eden BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, duruşma arasında "Devlet, Kürtler adına siyaset yapmayı her daim suç olarak görüyor. Bu mahkemelerin kuruluşu zaten sorun. Bu mahkemelerden zaten adil bir karar da beklemiyoruz" dedi.

Şırnak'ta "KCK" adı altında gerçekleşen operasyona aralarında Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Ünsal ve KESK üyelerinin de bulunduğu 37'si tutuklu 98 kişi hakkında açılan davanın 22'inci duruşması Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam etti. Duruşmada tutuklu sanıklar ve müdafi avukatlar hazır bulunurken, aralarında BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP'li yöneticiler ile sanık yakınlarının da bulunduğu çok sayıda kişi duruşmaya katıldı. İddia makamının esas hakkındaki ara mütalaasını sunduğu duruşmada savcı, tüm sanıkların CMK 100/1 maddesi gereğince "Atılı suçun vasıf ve mahiyeti göz önünde bulundurularak" tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Ardından söz alan tutuklu sanıklardan Murat Acer, bir önceki duruşmada savunma yapan müdafi avukatı Mehmet Zeki Tekin'in, mahkeme heyetine kendisine yönelik "müvekkilim baskı altında" beyanının gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Acer'in ardından müdafi avukatlar adına söz alan Av. Mesut Beştaş ise, dosya kapsamında gizli tanıkların mahkeme heyeti tarafından 22 celsedir dinlenilmediğini ve gizli tanıkların avukatlardan gizlendiğini belirtti. Beştaş, gizli tanıkların dinlenmesinin önündeki engellerin CMK'dan kaynaklanmadığı, mahkemenin tutumundan kaynaklandığını belirtti. Savunmasını kısa tutan Beştaş, davadaki yargılama süresi için sözün bir anlamının kalmadığını ve bundan kaynaklı tutuklu sanıklar için tahliye talebinde bulundu. Beştaş, sanıkların tahliyesi yönünde verilmeyecek bir karara karşı savunma yapmayacaklarını ifade ettikten sonra sanıklara dönerek, "Bundan sonra bizim savunma olarak yapabileceğimiz bir şey yok" dedi.

Yapılan savunmaların ardından mahkemeye heyeti ara karar vermek için duruşmaya öğlen arası verdi.

'Bu mahkemenin bizim için bir anlamı yok'

Duruşmanın ardından adliye çıkışı basın mensuplarına açıklamalarda bulunan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, başından beri tutuklu bulunan siyasetçilerin "rehin" olarak cezaevinde tutulduğunu ifade ederek, "Her defasında mahkeme arkadaşlarımızın tutukluluk haklinin devamını istiyor. Buda gösteriyor ki arkadaşlarımıza bir rehine gibi yaklaşılıyor. Devlet, Kürtler adına siyaset yapmayı her daim suç olarak görüyor. Kürtlerin hakkını savunmayacaksın. Savunduğun zaman direk devlet gözünde suçlusun" ifadesinde bulundu. Mahkemelerin verdiği bu kararlarla suç işlediğini belirten Demirtaş, "Bu mahkemelerin kuruluşu zaten sorun. Bu mahkemelerden zaten adil bir karar da beklemiyoruz. Bu mahkeme bizim için bir şey ifade etmiyor" dedi. DİHA