Kobanê’ye yönelik saldırıların başladığı 15 Eylül’den bu yana halkın akın ettiği ve direnişin örüldüğü sınır hattındaki bekleyiş, dördüncü ayını tamamladı.  DAİŞ çetelerinin Kobanê kent merkezine yönelmesinden önce Kobanê’nin yaklaşık 20 kilometre doğusunda bulunan Qeremox köyüne saldırısıyla ilk nöbet çadırları, Qeremox’un hemen karşısında bulunan Suruç’un Oğan köyünde kuruldu. Etmanek’e taşınan çadırlar, polis ve askerin aralıksız müdahalesi ile DAİŞ çetelerinin rastgele attığı havan topları yüzünden yeniden taşındı. Askerlerin yoğun ve sert saldırıları sonucu direniş çadırları, sırasıyla doğu cephesinde Alizer, Qop, Bethê, Zehwan ve Dewşen köylerine taşınırken, Kobanê’nin batı tarafında ise Boydê, Swêdê, Henêrk ve Kolik köyleri yeni nöbet karargahları oldu. Kobanê kent merkezine en yakın mesafede bulunan  Etmanek köyü, DAİŞ çetelerinin havanlarının hedefi olurken, asker ve DAİŞ çetelerinin işbirliği nöbet tutulan tüm köylerde sürdü. Halk, aralıksız asker, polis saldırısı ile karşılaştı. Etmanek, Zehvan ve Müşritpınar köyleri askeri bölge ilan edilirken, Ekim ayının ortalarında direniş Mehser ve Miseynter köylerine kaydırıldı.

Ayrıca, Mahser ve Miseynter köylerinin yanı sıra sınır hattı boyunca bulunan köylerde de, DAİŞ çetelerinin sınır hattındaki hareketlilikleri oluşturulan nöbetlerle gözetlendi.

120 GÜNLÜK TARİH

Tüm kararlılığı ile süren direniş, 120’inci gününde savaşın çıplak gözle izlendiği Mehser ve Miseynter köylerinde tutulan nöbetlerle devam ediyor. Gözü kulağı Kobanê’de olan halk, günlük tüm ihtiyaçlarını da komün yaşam ile karşılıyor. Köylerde kurulan mutfaklarda direnişçiler tarafından pişirilen yemekler, daha sonra köyde bulunan herkese dağıtılıyor. Karşılaşılan günlük sorunlar ise, yine ortak çaba ve emekle aşılıyor. Kooperatifleşmeye doğru hazırlıkların yapıldığı Miseynter köyünde, komünal bir çalışma ile inşa edilen Arin Mirxan Müzesi ve Kader Ortakaya Kütüphanesi köyün ve sınır direnişçilerinin gözdesi. Köydeki çocuklardan en yaşlısına herkesin emeğinin olduğu müze ve kütüphanenin gelişimi ve çevre düzenlemesi için de çaba sarf ediliyor.

SELAMLAMA İLE BAŞLIYORLAR

Başta Kürtler Olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden destekçilerin geldiği sınır hattında, güncel tüm gelişmelerle ilgili eylem, anma ve etkinlikler organize ediliyor. Her sabah oluşturulan insan zinciri ile köy meydanında bir araya gelen direnişçiler, selamlamanın ardından yaşam alanlarında temizlik yapıyor. Elden ele dolaşan dürbünlerle izlenen Kobanê’de, koalisyona bağlı uçakların bombardımanı sonucu yükselen dumanlar, sınırdaki tüm gözleri savaş alanına çeviriyor.

TİŞÖRTLERİ İLE GELENLER ARTIK BATTANİYELERE SARILI

Direnişin ilk günlerinde sınır hattına tişörtleri ile gelenler, artık battaniyelere sarılıyor. Soğuk havadan korunmak isteyen kimiler kerpiç evler ve kurulan çadırlarda vakit geçirirken, kimileri de dışarıda yaktıkları ateşle ısınıyor. Güneşin biraz da olsa yüzünü göstermesiyle bir araya gelenlerin, Mehser köyündeki sohbet ve paylaşım alanı ise “direniş camisi”nin  Kobanê’ye bakan yüzü. Yediden yetmişe insanların bulunduğu direniş alanında bulunan çocuklar da, kimi zaman çektikleri halaylarla direnişe coşku katıyor.ANF