Amed’de yasadan yararlanmak üzere başvuran 11 tutsağa Savcı, “yaptıklarımızdan pişmanız” dilekçesini imzalatmak istedi. Tepki gösteren tutsaklar açık cezaevi hakkından da edildi.

4. Yargı Paketinde yapılan son değişikliğin ardından yaklaşık 300 bin kişi denetimli serbestlik uygulamasından yararlandı. Türkiye’nin birçok ilinde uygulamaya giren yasadan her suçtan kişi yararlanırken, Amed’de yasadan yararlanmak isteyen 11 siyasi tutuklunun başına gelmeyen kalmadı.

Amed’de 2009 yılında ‘yasa dışa gösteriye’ katıldıkları iddiasıyla haklarında çeşitli mahkemelerde dava açılan 11 kişi, “örgüte yardım ve yataklık” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yargılamanın ardından da Diyarbakır D Tipi Cezaevine gönderildi.

Yaklaşık 5 yıldır Diyarbakır D Tipi Cezaevinde bulunan 11 tutuklu, cezaları 1 yıldan az kaldığı için Bismil Kapalı Cezaevine geçtiler. Tutukluların şartları ‘Denetimli Serbestlik’ yasasına uygun olunca tutukluların açık cezaevine geçmeleri uygun görüldü.

Açık Cezaevinde bütün hükümlülere uygulanan ‘denetimli serbestlik’ uygulamasından yararlanmak için 11 hükümlünün evrakları 11 Ekim günü Savcılığa gönderildi. Evrakları inceleyen Diyarbakır Cezaevi Savcısı, hükümlülerin bulunduğu cezaevine gelerek, “Yaptıklarımızdan pişmanız dilekçelerini doldurursanız bu haktan yararlanabilirsiniz. Yoksa geldiğiniz yere geri gidersiniz” diyerek tutuklulara dilekçe imzalatmak istedi.

Dilekçeyi imzalamayan tutuklular, yeniden Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

AVUKAT AKBAŞ: ADALETSİZLİK GİDERİLSİN

Savcının uygulamalarına sert tepki gösteren Abdullah Arslan, Ramazan Kaya ve Şeval Karakaş’ın avukatı Serkan Akbaş, “Savcı müvekkillerime yasada olmayan gerekçelerle ‘pişmanız’ dilekçesi imzalatmak istedi. Yasa bu hakkı bütün hükümlülere tanımasına rağmen savcı takdir hakkını olumsuz kullandığı için müvekkillerim bu yasadan yararlanamadı. Müvekkillerim bu haksızlığı kabul etmeyince de açık cezaevi hakları bile ellerinden alındı. Zaten bugünü kadar hiçbir siyasi hükümlü bu yasadan yararlandırılmamıştı. Bu bir ilk olacaktı ancak müvekkillerim savcının keyfi tutumuna takıldı” dedi.

Savcılığın uygulamasını tamamen siyasi bir karar olarak nitelendiren Akbaş, “hukuki olmayan bu uygulamayı kabul etmiyoruz” dedi. Savcılığın tutumuyla ilgili Meclis İnsan Hakları Komisyonu, Adalet Bakanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılığına başvurup adaletsizliğin düzeltilmesini istediklerini belirtti.ANF