Fırat haber Ajansı'nda yer alan habere göre; oluşturulan dokuz kişilik komite yerel saatle 16.30’da Güney ve Batı Kürdistan arasındaki Sêmalka Sınır Kapısı’ndan, Batı Kürdistan’a geçti.

KCK, BDP, YNK, KDP, İslami hareketler Yekgirtî İslami ve Komela İslamî ile İran Kürdistan Demokrat Partisi (KDP-İ) üyelerinden oluşan heyet, Kürt Yüksek Konseyi (KYK) ve Batı Kürdistan Halk Meclisi üyesi Sinem Mehemed ile Sınır Kapısı yetkilileri tarafından karşılandı.  Heyetin, Batı Kürdistan’daki programı konusunda bilgi verilmedi.

12-13 Ağustos tarihlerinde Hewler’de gerçekleşen Kürt Ulusal Kongresi Hazırlık Komitesi toplantılarında, Batı Kürdistan’a gitmek üzere bir komite oluşturulmuştu.

Hazırlık Komitesi üyesi Nilüfer Koç, yedi kişiden oluşan komitenin Kürtlere yönelik Halep bölgesinde gerçekleşen katliamın doğruluğunu araştırmak için değil,  “bir bütün olarak Rojava’daki halkın durumunu inceleyeceğini” ve “Halk ne istiyor?” sorusu üzerinden bir araştırma yapacağını söylemişti.

Katliamın teyitli olduğunu söyleyen Koç, oluşturulan komitenin bölgede inceleme yaptıktan sonra hazırlayacağı raporu Kongre Hazırlık Komitesi’ne ve Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’ye sunacağını belirtmişti.  Rojava için kurulan komitenin esasta kongreye karşı sorumlu olduğunun altını çizen Koç, hazırlanacak raporun Rojava halkının taleplerini kongrenin gündemine taşımak açısından önemli olacağını dile getirmişti. Kürt Ulusal Kongresi’nin 15-16-17 Eylül tarihleri arasında yapılması bekleniyor.

Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani, 29 Temmuz-1 Ağustos tarihleri arasında Halep’te gerçekleşen katliamdan yaklaşık iki hafta sonra Kürt Ulusal Kongresi Hazırlık Komitesi’ne gönderdiği bir mesajda, Batı Kürdistan’daki El Kaide bağlantılı grupların saldırılarını araştırmasını istemişti. Barzani, “eğer bilgiler doğruysa” Rojavalı kadın ve çocukların güvenliği için tüm olanaklarını devreye koyacaklarını açıklamıştı.

Halep’in Til Hasıl ve Til Aran beldelerinde El Kaide bağlantılı grupların sivil savunmasız Kürtlere yönelik saldırısı sonucu en az 70 sivil vahşi bir şekilde katledilmişti. Katliamı gerçekleştirenler, yeni katliamlar ve hatta tecavüzler için Kürt kadınlarını alıkoymanın “helal” olduğu yönünde fetvalar verirken, camilerden bu yönlü anonslar yapmışlardı.