HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin Samsun'da düzenlenen mitingine katıldı. Yüksekdağ burada yaptığı konuşmada, Gezi Parkı'nın sloganı olan ‘Korkmayın la, biziz halk' sloganını hatırlatarak, “Korkmayın, biziz biz, halk. Karşınızda gürül gürül kabına sığmayan bir halk var” dedi.

Yüksekdağ'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“7 Haziran'da birbirinden koparılan bütün halkların kardeşçe, barış isteğiyle kucaklaşacak. AKP hükümeti birbirinden ayrıştırdığı halkları savaş tehdidiyle yaşamak zorunda bırakıyor. Bizler böyle yaşamak zorunda değiliz. Bizler ‘Türkiye halkları çatışma ve savaş siyasetine mecbur değil, mahkûm değiliz' diyoruz.”

‘Samsun'un Ağrı'ya kardeş olduğunu ilan ediyorsunuz'

“Samsun'dan Diyarbakır'a kadar, Trabzon'dan Van'a kadar kardeşlik ve barış köprüsü kurabiliriz. Siyasi iktidarın birbirinden kopardığı bu kentlerin özgür ve onurlu insanları büyük ve tarihsel bir kardeşlik köprüsü kurdu. Samsun güzel bir Karadeniz kenti olarak, ırkçılığın, faşizmin arka bahçesi haline getirilmeye çalışıldı. Biz biliyoruz ki Samsun'un onurlu emekçi halkları, tarih boyunca bu topraklarda demokrasiden başka bir şey istemedi. Ekmeğinin, emeğinin karşılığından başka bir şey istemedi. Ama Samsun'u Ağrı'ya düşman edilmesini istediler. Burada toplanan sizler, Samsun'un Ağrı'ya kardeş olduğunu ilan ediyorsunuz. Bu tarihsel bir duruştur, onurlu bir duruştur.”

Seçim sürecinde çatışma beklentisi

“Hala uğraşıyorlar, Ağrı Diyadin'den Samsun'a, Karadeniz'e asker cenazeleri gelsin diye komplo düzenlediler, provokasyon geliştirdiler. Yalanları daha gece olmadan açığa çıktı. Ama Ağrı'nın barış kahramanları, bedenlerini o askerlere siper etti, canını verdi. Yaralı bırakılan 5 askerin cenazesinin Samsun'a gelmesine izin vermedi. Canından can verdi onlara. Bizler halkların kardeşliği için, barış için canımızdan can veren siyasetiz. Karadeniz halkının evdeki ekmeğinin tadı kaçmasın diye, evlatlarının cenazelerini omuzlamak zorunda kalmasın diye, savaş politikalarına karşı canımızı kalkan ederek Türkiye'de barışı kuracağız. Kardeşliği, eşitliği sağlayacağız. Onların ne barajı, ne de savaş politikaları bunu engelleyemeyecek.”

Seçim barajı

“Türkiye halkları o barajı aşacak, barajı can havliyle savunan siyasi iktidar da enkazı kaldırmak zorunda kalacak. Ama o enkazın altında kalacaklar. Biz barajı aşacağız, onlar barajın altında kalacak.

Ne oldum demeyeceksin, ne olacağım diyeceksin. Düne kadar saraylarda rahatça oturacağını sananlar, bakın o sarayda oturamıyorlar. Biz en başta, ‘seni o sarayda oturtmayacağız' dedik. Sözümüzü tuttuk. O saray ona dar geldi. Şimdi Başbakan'ın gittiği yere ikinci kere gidiyor. Onların çift dikiş atma taktiği de tutmayacak. Dikiş bir kere patladı, bu iktidarı ayakta tutmayacak. Sarayında oturamayanın halka ettiklerinin tüm acısı o sandıkta çıkacak. Bizi yıllarca baraj altında bırakanlar, bu kez kendileri barajın altında kalacak. Bu da bizim Türkiye'ye sözümüzdür.”

Gezi Parkı direnişi

“Ne mutlu ki yeni bir dönemin başlangıcının, Haziran ayaklanmasının yıl dönümünde Samsun'dayım. İki yıl önce bugünlerde Türkiye halkları, bir ağacın gövdesi ve gölgesi için bir orman gibi isyana geçmişti. HDP iki yıl önce başlayan Gezi Direnişi'nin, yani yeni yaşam gücünü ve geleceğini temsil ediyor. HDP'nin ağacı, tek bir ağaç gibi hür, bir orman gibi kardeşçe yaşayacağı yeni yaşamın sembolüdür. İki yıl önce isyanımız bir ağaç için başladı, ama onur için, özgürlük için, kardeşlik için, eşitlik için büyüdü ve yasaklanan tüm meydanları özgürleştirdi.”

‘Gezi'den Kobani'ye'

“Gezi'den Kobani'ye köprü kurduk. Gezi'nin yeni yaşam ideali, Rojava'da yeni yaşam inşası olarak karşılık buldu. İki yıl boyunca Gezi'den Kobani'ye direnenler kazandı. ‘Düştü düşecek' denilen Kobani kazandı. İşte şimdi bizler yeni yaşama ve yeni geleceğimize daha yakınız. İşte bugün Gezi zamanıdır. Kobani zamanıdır. Bugün Berkin için, Ali İsmail için, Medeni için, Arîn için verdiğimiz sözü tutma zamanıdır. Bugün Gezi'nin direnişiyle zafere doğru gidiyoruz. 7 Haziran seçimi, Gezi'de yarım bıraktığımız işi tamamlamak olacak. 7 Haziran'da bütün Türkiye kazanacak.

İki yıl önce sokağa çıkan halkın karşısında karanlığın bekçileri nasıl da korkmuşlardı değil mi? Haziran direnişinin zeki çocukları, gençleri ne demişti onlara ‘Korkma la, biziz halk' demişti. Yine HDP'nin etrafında buluşan bu güç karşısında yine aynı şeyi söylüyoruz; ‘Korkmayın, biziz biz, halk.' Karşınızda gürül gürül kabına sığmayan bir halk var.”

‘Irkçılara pabuç bırakmayacağız'

“Her meydan bizim meydanımız diyerek, her ev bizim evimizdir diyerek, meydan meydan, sokak sokak çalışmaya devam edeceğiz. Bu baraj, siyasi iktidarın yüz karası, yıktığımız için de bizim gururumuz olacak. Ben inanıyorum ki, 7 Haziran'da Samsun'dan vekil göndererek, bu siyasi iktidara en güçlü cevap vermiş olacağız. Irkçılara, çakallara, soysuzlara pabuç bırakmayacağız. Bugün burada olduğu gibi tehdit etmeye çalışanlara, gözdağı vermeye uğraşanlara, o yüreksizlere pabuç bırakmayacağız. Hiçbir ırkçı faşist saldırının, kuşatmanın hiçbir tehdidin karşısında boyun eğmeyecek kadar güçlüdür. Bugün meydanlarda, bizlere, Türkiye'ye, Türkiye'nin onurlu, direngen halkına saldıranlar, göz yumanlar, yarın hesap verecek. Korkmuyoruz, korkmadık. Vardık, varız, var olacağız.”

‘Türkiye'yi yeniden şahlandıracak, memleketin onurlu yurttaşları'

“Bu ülke bizim, bu topraklar bizim, o çakal sürüleri bunu çok iyi bilsin. Soysuzluk karşısında bu ülkeyi, bu toprakları kimseye teslim etmeyeceğiz. HDP var, bu ülkeyi bu toprakları kimseye teslim etmeyeceğiz. Her yerde, değerli halkımız, kendinize güvenin, halkınıza güvenin, her yerde bu güvenle, bu birlikte yüzümüzü geleceğe döneceğiz. Hiçbir saldırganlığın kuşatmanın önümüze geçmesine izin vermeyeceğiz emin olun ki, Türkiye'yi yeniden kazanacak. Türkiye'yi yeniden şahlandıracak olan sizlersiniz, bizleriz. Yani bu memleketin onurlu yurttaşları, onurlu insanlarıdır.”

“Son sözü biz söyleyeceğiz. Son sözü 7 Haziran günü bizler söyleyeceğiz. 7 Haziran günü söylediğimiz sözle, tarihin yeniden başlangıcını söyleyeceğiz. Bu daha başlangıç mücadeleye devam.”imc