Yüksekova'da ekonomi ne durumda?

Yüksekova'da ekonomi ne durumda?

İş imkanlarının kısıtlı olduğu Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde ekonominin son durumunu oda başkanları ile konuştuk. Sınır kapılarının ilçe ekonomisi için çok önemli olduğunu vurgulayan oda başkanları, sınır kapılarındaki bürokratik işlemlerin hızlandırılm

A+A-

MUSA DÜZENCİ - YÜKSEKOVAGÜNDEM

İşsizliğin kol gezdiği Yüksekova'da ekonominin son durumunu, işsizlik oranının yükseklik nedenini ve işsizliğin azaltılması konusunda çözüm yollarını Yüksekova Esnaf ve Sanatkarlar Odası (YESO) Başkanı İrfan Sarı ve Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası (YÜTSO) Başkanı Salih Özdemir ile konuştuk. 

“BÜROKRASİNİN ARTMASI EKONOMİYE YANSIMASI OLACAKTIR”

Hakkari Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanlığı görevini de yürüten Sarı, Yüksekova'nın il yapılması tartışmalarına değinerek,  "Cumhurbaşkanı tarafından defalarca dile getirildi. En son ilçemizin Ticaret Odası Başkanı tarafından TOBB'un genel kurulunda dile getirilmiş ve Cumhurbaşkanı orada bizzat talimat vermek suretiyle Yüksekova'nın vilayet olma durumunu gündeme getirmişti. Bugün için gündemimiz olmasa bile hayatımızın bir parçası haline gelmiş durumda. Bununla ilgili de beklentiden çok gerçeklik payı muhtemelen içerisinde bulunduğumuz ay ile 12'nci ay arasında vilayetin bütün koşullarının da oluşması ve valinin atanması söz konusu olabilecektir. Bürokrasinin biraz artması neticesinde ekonomiye yansıması olacaktır.” şeklinde konuştu.

“İÇ GÜMRÜKLEME TALEBİMİZ VARDI”

“Sınır ticaretlerinin ithalat ve ihracat boyutunun gelişmesi adına iç gümrükleme taleplerinin olduğunu kaydeden Sarı, "Gümrük ticaret Bakanlığımız bu konuda hemen hemen işlemleri bitirmiş durumda. Nihayi noktaya gelmiş bulunuyoruz. İç gümrüklememiz kiralamama yöntemi ile yaşam bulacaktır. Önümüzdeki 10-15 gün içinde verilerin toplandığı artık sistem olarak da hayata geçti. Esendere Sınır Kapısı'nda, diğer sınır kapılarında henüz bunun altyapısı oluşmadı. Esendere gümrük kapısında firmalarımız ithalat ihracat yapabilme aşamasına gelecektir. İran İslam Cumhuriyeti ile ülkemizin yapmış olduğu anlaşmalar gereği 20 milyar dolar civarındaki ticari hacmi Gürbulak'ta daha verimli aşamaya gelecektir. Bu bizim için vazgeçilmez. Bu da işsizlik oranına taban ve tavan arasında yüzde civarında bir etki yapar. 2016 yıkımından sonra Yüksekova'da ekonomik bir daralmaktan söz etmek mümkündür,  sürecin uzaması ile birlikte bununla beraber işsizliğin artması yine Türkiye'deki gelişmelere bağlı olarak, bölgedeki komşu ülkelerle de olan ilişkilerin bütünü Yüksekova'daki ekonomiyi ve işsizliği de etkilemiş durumda. Hakkari özelinde yaklaşık 5 bin işyeri mevcut ve bu 5 bin işyerinde nerdeyse 2016-2017 verileri yüzde 30 civarında bir ekonomik daralmanın var olduğunu gösteriyor. Esnaf ve sanatkarın, tüccarımızın ekonomisinin daralması, tamamen tabana yayılmış durumda" dedi.

İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN DURGUNLUĞUNA VURGU 

İnşaat sektörünün durgunluğuna dikkat çeken Sarı, “Eğer bölgede yapıda bir gelişme olmuş olsaydı muhtemelen dünyadaki sektörlerin başını çeken yapı sektörü, burada da bir ekonomi canlılık yaratacaktı. Buradaki siyasi  çekişmelerin de kendini iyiden iyiyi gösterdiği ve neredeyse evlerin işyerlerin tamamen tahrip edilmesinden sonra yapının da gelişmesi beklenti içindeydi. Devlet bu anlamda TOKİ'lerin yapımı ve şehrin altyapısının dizaynı ile ilgili çalışmalar başlattı. Bugün için tabana yayılmış bir ekonomiden  yada işsizlik verilerinin aşağıya çekilmesinden söz etmek mümkün değil. Resmi prosedürlerin uzun uzadıya uzaması içerde ve tabanda insanların iş bulma olanağını daraltıyor.
 İçinde bulunduğumuz ay itibari ile hızlanmış bir yapı sektöründen bahsetmek mümkündür. Yine buna paralel Yüksekova ilçesinin riskli alan içerisinden çıkarılması, insanların kendi imkânlarıyla kendi evlerini yapma görselini de ortaya çıkaracaktır. Buna bağlı olarak da işsizlik oranının biraz ortadan kalkmasına vesile olacaktır" ifadelerini kullandı.

YÜKSEKOVA'DA 3 BİN DİPLOMALI İŞSİZ 

“Bugün itibari ile Hakkari merkez ve Yüksekova'da yapılan istatistiklere göre, Yüksekova'da 3 bin tane üniversite mezunu işsizdir" diyen Sarı, sözlerine şöyle devam etti: "Hakkari genelinde yaklaşık 7 bin 500 civarında sadece üniversite mezunu işsiz durumdadır.  Yine buna paralel olarak sadece Yüksekova ilçesinde özellikle 2016 yılındaki operasyonlardan sonra göçen büyük şehirlerde merdiven altı sigortasız çalışan genç nüfusun oranın toplam nüfusun yüzde 40'ına isabet ediyor. Bu aslında ürkütücü bir durum. Sadece Yüksekova için 4 bin 500-5 bin civarında gencin metropol kentlerde ve tarımsal ürünlerin var olduğu yerlerde sigortasız günübirlik çalıştığını söylemek gerekiyor. Bu rakamlar korkunç rakamlardır, Türkiye ile ilintilidir. Türkiye'de de bugün için işsizlik oranları verilere göre yüzde 12 civarındadır. Asgari ücretlinin oranı yüzde 17 civarındadır. Bugün için Türkiye verileri yoksulluk sınırının 4 bin 700 Tl olarak kabul ediyor, yine açlık sınırını 2 bin 700 TL olarak değerlendiriyor. Buna mukabil Türkiye'de yaklaşık yüzde 40 oranında açlık sınırının altında yaşayan kesimden söz etmek mümkündür"

İŞSİZLİK ORANINI AZALTMANIN ÇÖZÜM YOLLARI

İşsizlik oranının azaltımasını yönünde çözüm önerilerini sıralayan Sarı, "Özellikle sınır kapılarının Esendere, Derecik ve Üzümlü sınır kapılarının faal olarak hayata geçirilmesi, işsizlik oranında yaklaşık yüzde 40'lık bir gelişmeyi sağlayacaktır ve yüzde 40 oranında işsizlik ortadan kalmış olacaktır. Buna paralel devlet sektörünün bölgede ihale ve diğer yapım işlerinde de tabandan emekçi alınması, işçi alıp çalıştırması, yaklaşık yüzde 15 civarında bir işsizliği ortadan kaldıracaktır. Bugün için bu verileri görmek mümkün değil, özellikle ihalelerin metropol kentlerinde ülkenin değişik kentlerinde büyük finans grupları tarafından alındığını söylebiliriz. Bu finans grupları da yerelde neredeyse minimum düzeyde bir işçi alımına gidiyor. Bu veriler tabanda çok kısır bir etki yapıyor ancak bunun üzerinde durulursa ve devlet erkinin bu konuda daha hümanist davranması da işsizlik oranını ortadan kaldırması da mümkündür. Her şeyden önce daralmış ekonominin bölgede tarıma ve hayvancılığa da yön vermesi gerekiyor. Hakkari bölgesinin nerdeyse tamamı özel güvenlik bölgesi olarak ilan edilmiş ve  bu anlamda tarımda ve hayvancılıkta ciddi küçülmeler yaşanıyor. Bugün tarım ve hayvancılığın önü açılmış olsa, özel güvenlik bölgeleri ortadan kaldırılmış olsa hayvan varlığı yaklaşık 1 milyona varmış olacaktı. Bu da köyde yaşayan kesimin varlığının artması nihayi tüketici olması münasebetiyle hem esnafın  hem de şehirde yaşayan kesimin de bu miktardan kendisine düşen payı alması anlamına gelir. Bütünüyle ik-üç aşamada işsizliği ortadan kaldırmak mümkündür. Hayvancılığın desteklenmesi ve önünün açılması buna paralel organize hayvancılık bölgesinin açılması, sınır kapılarının açılması ve yine sanayi sektöründe organize sanayinin bir an önce hayata geçirilmesi ve cazibe bölgelerinin hayat bulmasıyla olacaktır. Bölgedeki özel müteşebbisinde bu anlamda güven duyabileceği ve yatırım sektörüne dönebileceği alanında görsel anlamda, hukuksal anlamda altyapısının dizayn edilmesi gerekir; ki özel sektör güvenli bölge ister yatırım yapabilme için. Bunların tümünü ortadan kaldırdığımız zaman bölgede, lokalde işsizlik verilerinin dibe çekilebileceğini söylemek mümkündür" dedi.

ÖZDEMİR: ESENDERE SINIR KAPISI BÖLGEYİ BESLEYEN SINIR KAPISIDIR

YÜTSO Başkanı Salih Özdemir ise, “Türkiye coğrafyasının genelinde bir ekonomik kriz vardır. Özellikle bu bölgemizde daha çok hissediliyor. Burada genç nüfus yoğunluktadır. Bölgenin tek geçim kaynağı sınır ticaretidir, sınır kapılarımızdır. Bunun başını da çeken Esendere Sınır kapımızdır. Esendere Sınır Kapısı sadece Yüksekova değil bölgeyi besleyen sınır kapısıdır. Bir takım talihsizlikler yaşandı, sokağa çıkma yasağından önce de yaklaşık 1 yıl boyunca güvenlik nedeniyle kapatıldı. 2014 yılında Esendere sınır kapımızda 389 milyon dolar ihracat yaptık. Bu bizim piyasaya bir nebzede olsa yetiyordu. 2005 sürecinde, 2015 yılında bu 180 milyon dolara düştü, 2015 yılının ikinci 6 ayında sınır kapımız tamamen kapandı. 2016 yılının Mart ayında da sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bölge bir türlü kendini toparlama moduna giremedi.  Bu yasak sürecinden sonra da yaklaşık 1603 esnaf ve tüccarımız ciddi derecede mağduriyet yaşadı. Bunların zarar ziyanlarını bizzat tespit ettik, şuan onların yavaş yavaş yaraları sarılmaya başlandı. Geçtiğimiz gün benim Hakkari Valiliği'nden aldığım veriler, şuan zarar ziyanda uzlaşan ve dosyasını kabul eden, imza atan esnaf tüccarımızın yüzdelik orandaki sayısı yüzde 69'lardadır. Yaklaşık 42 milyon Türk Lirası hesaplarına yatırıldı ancak bu yetmiyor, sadece yaralar sarıldı" şeklinde konuştu.

"BÜROKRATİK ENGELLER KALDIRILMALI"

Yüksekova'da işsizliği minimize etmek için sınır kapılarındaki bürokratik engellerin kaldırması gerektiğini vurgulayan Özdemir, "Yanı başımızda İran devleti var onların da yarattığı bir takım sıkıntılar vardı.  Esnaf ve tüccarımız İran'a gidiyor, karşı tarafta bunun yasal olmamasına rağmen belirli ücretler alınıyor. Vatandaşımıza İran tarafından uygulanan bu sistem devletimiz tarafından İran vatandaşına uygulanmıyor. Bunun çözümü için bir takım girişimlerde bulunduk. 
Hali hazırda Esendere sınır kapımız sabah 8, akşam 5 mesaisi yapmaktadır. Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı olarak, bir takım girişimlerimiz oldu. Gümrükler genel müdürü sayın Mustafa Gümüş ile bir telefon görüşmemiz oldu, yakın bir zamanda da iki vardiya olmak şartıyla en azından sabah 8,  gece 12 bir çalışma sözü verdiler" dedi.

İÇ GÜMRÜKLEME BİNASI TAMAMLANMAK ÜZERE

İç Gümrükleme binasının yapılmasına yönelik açıklamalarda bulunan Özdemir, "Öbür taraftan da yıllardır özellikle 2013 yılının Haziran ayında ben göreve geldiğimden beri dönemin gümrük Bakanı Sayın Hayati Yazıcı ile de bir takım görüşmelerimiz oldu; Yüksekova'nın iç gümrüklemenin açılması yani Gümrük Müdürlüğü'nün Yüksekova'da açılması konusunda..  Esendere sınır kapısındaki işlemlerimiz daraltılmış bir sistemle yürütülüyordu. Esnaf ve tüccarımızda daha büyük ticaret yapma talebi vardı. Doğubeyazıt sınır kapısından, Van Kapıköy sınır kapısından iş ve işlemlerini yürüten esnaflarımız vardı. Yüksekova Ticaret ve Sanayi odasına bağlı olan esnafım var, iş ve işlemlerini Habur'dan, Gürbulak'ta yapmakta olanlar var. Bizler de esnafımızın önünü açmak için girişimlerimizin sonucunu aldık, bu konuda da özelde de Gümrük Ticaret Bakanımız Sayın Bülent Tüfenkci'ye teşekkür ediyorum, bizlere çok katkıları oldu.  Yüksekova'da gümrük binamızın ufak tefek işlemleri kaldı, montaj kısımları kaldı. Onlar da bir iki gün içerisinde bitecek. Esnaf ve tüccarımız daha rahat, daha büyük kapsamlı ticaret yapacak, diğer gümrüklerde yaptıkları iş ve işlemlerini daha rahat kendi evlerinde yapacak. Kendi bölgelerinde, kendi insanını çalıştıracak, kendi nakliye firmalarını çalıştıracak" ifadelerini kullandı.

"YÜKSEKOVA'NIN GELECEĞİNDEN UMUTLUYUM"

Özdemir sözlerini şöyle noktaladı:

"Yüksekova'nın geleceğinden umutluyum. Coğrafi yapı itibari ile ticarete müsait bir bölgedir. Yanı başımızda 40 kilometre gittiğin zaman 5 milyon nüfuslu Urmiye bakire bir ticari bölgedir. Biz bunlardan faydalanırsak Yüksekova'daki işsizliği minimize ederiz. Urmiye'den 120 kilometre gittiğin zaman 10 milyon nüfuslu Tebriz kenti vardır. Biz bu koridoru iyi kullanırsak, Esendere sınır kapısı sadece Yüksekova değil, buradan Diyarbakır'a kadar, buradan Erzurum'a kadar, buradan Elazığ'a kadar bölgeyi besleyecek bir güce sahiptir. Derecik sınır kapımız 2011 yılında 1434 sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesi ile açık görünmesine rağmen halen güvenlik gerekçesiyle işlevsizdir. Bununla ilgili çaba ve girişimlerimiz vardır, inşallah netice alacağız. Şuanda Üzümlü Sınır Kapımız, Irak'a açılan diğer bir kapımızdır. 2017 yılı 2016 yılından daha hareketli, görüyoruz. Irak'tan hemşerilerimiz, akrabalarımız geliyor. Burada çok sayıda Irak plakalı lüks araçlar görüyorum ve buna inanıyoruz bunlar da Yüksekova'nın ekonomisine canlılık katacaktır. Ulaşım konusunda rahatlık yaratılırsa buraya turizm amaçlı, sağlık turizmi açısından bu insanlarımızı da buraya çekebiliriz. Yüksekova Havalimanı Müdürlüğü'müzden aldığımız verilere göre Irak vatandaşının ciddi bir seyahat etme trafiği var. Bu da bizim için umut vericidir.

İlçede şuan altyapısıyla, üstyapısıyla bir takım çalışmalar var, bu çalışmalar bittikten sonra da ben inanıyorum Yüksekova'da bir ekonomik canlılığın olacağı umudundayım. Yakın bir zamanda da Sayın Cumhurbaşkanımızın Yüksekova'yı ziyaret edeceği konusunda bir takım duyumlar alıyoruz, tabi bu duyum için net bir bilgi yok elimizde. 22 Mayıs tarihinde 73. Genel Kurulumuz oldu, orada bende Cumhurbaşkanımıza bir kez daha il meselesini dillendirdim. Sayın Cumhurbaşkanımızın orada pozitif bir yaklaşımı oldu, ilin müjdesini bize verdi. 5 gün sonrasında AK Parti grup toplantısında bir kez daha Sayın Cumhurbaşkanımızın Yüksekova'nın ve Cizre'nin il olma konusunu Başbakan'a hatırlattı ve bizzat söylemide şudur; “Sayın Başbakanım bizim bu iki ilçeye il sözümüz vardı, bunu hızlandıralım” dedi. Buradan da ben kendilerine teşekkür ediyorum. Kısa zamanda biz ilimize kavuşacağız buda bizim için büyüme demektir.”

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.