HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani son gelişmeleri değerlendirdi.

Taraf Gazetesinin haberine göre “IŞİD’i Antep,’te Hatay’da besleyen biz değiliz” diyen Zozani, özetle şunları söyledi: “Kimse Kürtlere olup bitenleri görmek istemiyor. Kürtler bir saldırı mekanizmasıyla karşı karşıyadır. Şengal’de Kürt kadınları, Ezidi kızları pazarlarda satıldı, bu çeteye kimse dur demiyor. Türkiye kamuoyundan IŞİD’e karşı bir tepki görmek istedi Kürt kamuoyu. Bunu görmeyince saldırıların önüne geçmek için topyekûn bir direniş ihtiyacı hissetti. Bugün Kobani’de olanlar Kürtlerin komple direnişidir. Son bir ay içinde Kürt coğrafyasının her iline Kobani’den bir cenaze gitti. Sadece Hakkâri’ye 10 cenaze geldi. Kimse bu cenazelerin yarattığı öfke birikimini hesaba katmıyor. Biz defalarca hükümetle de, devletle de bu konunun hassasiyetini paylaştı. En azından iIŞİD’le olan dirsek temasınızı bir kenara koyun dedik. Kamuoyunda Türkiye IŞİD’i destekliyor hissiyatı boş değildir.

AKP’NİN İKİ YANLIŞI

AKP hükümetinin iki temel yanlışı oldu. Birisi Davutoğlu hükümetinin selefi aşkıydı. Başbakan, Ortadoğu’daki selefi gruplarla bir duygusal bağlılık içerisindedir. İkincisi ise Sünni İslam camiasına dayalı bir halife çıkartabilir miyiz. Ortadoğu’da işleri bu noktaya getiren girişim budur. Özellikle Başbakan’ın eylem ve fiilleri böyle bir algı yarattı. Arkasına sığındığı gerekçelerin hiç birisi Kürtler açısından geçerli değildir. Yani Kürtlerin Şam yönetimi ile ortak hareket ettiği tamamen bir yalan ve iftiradır. Bu bir hedef saptırmadır.

Hükümetin yaratmak istediği bir algı mühendisliğidir. Ortadoğu’da Kürtlerin güçlenmesinden rahatsızlık duyuyor. Bunca acıya rağmen hala Ortadoğu’da Türkiye’nin yakın müttefiki Kürtlerdir . Kürtler Ortadoğu’da kaybederlerse herkese kaybettirirler.

Siz bir tarafa mutabakat için sürekli elinizi uzatır ve eliniz hep havada kalırsa eliniz yorulur ve çekmek durumunda kalırsınız. Şimdi bunun uyarısını gördük.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partili cumhurbaşkanı sıfatıyla konuşuyor. Cumhurbaşkanının, başbakanın medya önündeki bu saldırgan üslubu bize zarar vermiyor. Türkiye’ye zarar veriyor. Bizim tabanımızı pekiştiriyor. Toparlayıcı üslup bu değildir. IŞİD’i Antep’te, Hatay’da besleyen biz değiliz. Bu kaos hareketleri sonunda Türkiye’yi vurdu. Bu kaos hareketi (IŞİD) kime yarıyor, herkesin düşünmesi gerekir.”

TÜRKİYE YARDIM KORİDORUNU AÇSAYDI...

Adil Zozani, sözlerine şöyle devam etti: “Uçaklar Kobani’nin etrafını bombaladığında insanların sevinmesi Türkiye’de bazı kesimlerin gururunu incitiyor. Kürtler niye emperyalist güçlerin uçaklarının bombalarına seviniyor diyorlar. Türkiye bu desteği verseydi, talep edilen koridoru açsaydı, IŞİD Kobani sınırına gelene kadar bir refleks gösterseydi bu sempati Türkiye’ye olurdu. Yardım koridoru açılsaydı Türkiye Rojova’yı korumuş olurdu. Nihayetinde bugün Hakkari’de, Bingöl’de, Şırnak’ta, Diyarbakır’da Kürt halkı hükümete öfke duymazdı. Türkiye gerçekten güvenli bölgeyi yaratma anlayışında samimi olsaydı (Kürtler bir güvenlik çemberi oluşturdu zaten) buralara yapılacak bir saldırıda zaten bir refleks ortaya koyardı.”