
Baluken: Halkın beklentilerinde uzak
BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilen 'anadilde savunma' hakkı için tasarının BDP'nin ve halkın beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu belirtti.
A+A-
İçerisinde "anadilde savunma" hakkını da barındıran, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, iki günlük Meclis görüşmesinin ardından kabul edildi.
Tasarıya göre sanık; iddianamenin okunması ve esas hakkında mütalaanın verilmesi üzerine sözlü savunmasını kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabilecek. Tercüme hizmetleri, il adli yargı adalet komisyonlarınca oluşturulan listeden, sanığın seçeceği tercüman tarafından yerine getirilecek. Bu tercümanın gideri devlet tarafından karşılanmayacak. Bu imkan, yargılamanın sürüncemede bırakılmasına yönelik olarak kötüye kullanılamayacak. Tercümanlar, il adli yargı adalet komisyonlarınca her yıl düzenlenen listede yer alan kişiler arasından seçilecek. Savcılar ve hakimler, bulundukları illerdeki listelerden değil, diğer illerdeki listelerden de tercüman seçebilecek. Adalet Bakanlığı, buna ilişkin yönetmeliği düzenlemenin kanunlaşıp yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde çıkarılacak. Yönetmelik uyarınca tercüman listeleri oluşturuluncaya kadar, sanık mahkemeye kendi tercümanını getirecek. Türkçe bilmeyen sanığa tercüman verilmesi imkanı, soruşturma evresinde dinlenen şüpheli, mağdur veya tanıklar hakkında da uygulanacak. Bu evrede tercüman, hakim veya Cumhuriyet savcısı tarafından atanacak.
BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, tasarıyı ve tasarı görüşmeleri sırasında Meclis'te yaşanan gerginlikleri DİHA'ya değerlendirdi.
'Halkın beklentilerinde uzak'
Baluken, tasarının sadece anadilde savunma hakkını düzenlemediğini, 15 maddeden oluşan bir tasarı olduğunu, bunun ilk maddesinin ise anadilde savunma hakkı ile ilgili olduğunu söyledi. Kabul edilen tasarının anadilde savunmaya ilişkin bölümünün halkın beklentilerinden uzak, Kürt sorununu çözümüne somut katkı sağlayacak bir düzenleme olmadığının altını çizen Baluken, "Tasarı sadece soruşturma aşamasında anadilde savunmanın önünü açmıyor. Sadece 2 yerde anadilin kullanılmasına izin veriyor. Bu da savcılık sonrası sanığın savunması ve esas hakkında mütalaadan sonraki savunmadır. Yazılı savunmalarda bu hak tanınmıyor. Sadece sözlü olarak bu hak veriliyor. Diğer taraftan da devlet ödemek zorunda olduğu tercüman parasını ödemiyor ve sanığa ödetiyor. Yani kısacası beklentinin son derece altında olan bir düzenlemedir. Ama buna rağmen Meclis Genel Kurulu'nda bu kadar büyük tartışmalar yapılmasını da toplumun genlerine işlemiş olan ırkçılığın bir refleksi olarak değerlendiriyoruz" dedi.
'CHP ve MHP ırkçı tutum takındı'
Baluken, AKP'nin tasarının görüşmeleri sırasında "Bu tasarı Kürtçenin önünü açmıyor. Endişelenmeye gerek yok" algısı yarattığını, CHP ve MHP'nin ise ırkçı ve ayrıştırıcı bir tutum içinde olduğunu söyledi. MHP'nin tepkisini bir yere kadar anlayabildiklerini belirten Baluken, "Biz MHP'nin bu tepkisini bir yere kadar anlaşılır buluyoruz. Çünkü onların varlık sebebi budur. Ama CHP'de kendisini bağlayan sosyal demokrat ilkeler ve evrensel sol değerler olmalıdır. CHP başta Sosyalist Enternasyonal olmak üzere pek çok sol kurumda üye veya gözlemcidir. Böyle bir partinin Genel Kurul'da MHP'yi aşacak şekilde faşizm örneği sergilemesini kabul etmemiz mümkün değildir. Tartışmaların geneli buradan kaynaklanmaktadır" diye konuştu.
'CHP'li Güler'in sözü ırkçılık tarihine geçecek'
Tasarının görüşmeleri sırasında CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in ''Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit olamaz" yönündeki sözünü sert bir dille eleştiren Baluken, sözlerini şöyle tamamladı: "Kürt halkına hakaret ve düzeysiz yaklaşım sergilediler. Özellikle Güler'in sözleri ırkçılık tarihine geçecek cümledir. Bu cümlenin siyasal sonuçlarının olacağını düşünüyoruz. Dün bir istifa oldu; ama özellikle kitleler düzeyinde yoğun tartışmalar olacağını düşünüyoruz. Bu tasarının içeriğinin BDP'yi ve halkımızı tatmin etmediğini belirtmek istiyoruz. Ancak Genel Kurul'da ortaya çıkan tablo açısından önemli bir takım siyasal sonuçları ortaya çıkarabilir. Türkçü ve tekçi refleks içinde olanlar artık halkımız tarafından teşhir edildi. Genel Kurul'da BDP'nin muhalefeti önemli, önümüzdeki günlerde önemli etkiler yaratacaktır." DİHA
Tasarıya göre sanık; iddianamenin okunması ve esas hakkında mütalaanın verilmesi üzerine sözlü savunmasını kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabilecek. Tercüme hizmetleri, il adli yargı adalet komisyonlarınca oluşturulan listeden, sanığın seçeceği tercüman tarafından yerine getirilecek. Bu tercümanın gideri devlet tarafından karşılanmayacak. Bu imkan, yargılamanın sürüncemede bırakılmasına yönelik olarak kötüye kullanılamayacak. Tercümanlar, il adli yargı adalet komisyonlarınca her yıl düzenlenen listede yer alan kişiler arasından seçilecek. Savcılar ve hakimler, bulundukları illerdeki listelerden değil, diğer illerdeki listelerden de tercüman seçebilecek. Adalet Bakanlığı, buna ilişkin yönetmeliği düzenlemenin kanunlaşıp yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde çıkarılacak. Yönetmelik uyarınca tercüman listeleri oluşturuluncaya kadar, sanık mahkemeye kendi tercümanını getirecek. Türkçe bilmeyen sanığa tercüman verilmesi imkanı, soruşturma evresinde dinlenen şüpheli, mağdur veya tanıklar hakkında da uygulanacak. Bu evrede tercüman, hakim veya Cumhuriyet savcısı tarafından atanacak.
BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, tasarıyı ve tasarı görüşmeleri sırasında Meclis'te yaşanan gerginlikleri DİHA'ya değerlendirdi.
'Halkın beklentilerinde uzak'
Baluken, tasarının sadece anadilde savunma hakkını düzenlemediğini, 15 maddeden oluşan bir tasarı olduğunu, bunun ilk maddesinin ise anadilde savunma hakkı ile ilgili olduğunu söyledi. Kabul edilen tasarının anadilde savunmaya ilişkin bölümünün halkın beklentilerinden uzak, Kürt sorununu çözümüne somut katkı sağlayacak bir düzenleme olmadığının altını çizen Baluken, "Tasarı sadece soruşturma aşamasında anadilde savunmanın önünü açmıyor. Sadece 2 yerde anadilin kullanılmasına izin veriyor. Bu da savcılık sonrası sanığın savunması ve esas hakkında mütalaadan sonraki savunmadır. Yazılı savunmalarda bu hak tanınmıyor. Sadece sözlü olarak bu hak veriliyor. Diğer taraftan da devlet ödemek zorunda olduğu tercüman parasını ödemiyor ve sanığa ödetiyor. Yani kısacası beklentinin son derece altında olan bir düzenlemedir. Ama buna rağmen Meclis Genel Kurulu'nda bu kadar büyük tartışmalar yapılmasını da toplumun genlerine işlemiş olan ırkçılığın bir refleksi olarak değerlendiriyoruz" dedi.
'CHP ve MHP ırkçı tutum takındı'
Baluken, AKP'nin tasarının görüşmeleri sırasında "Bu tasarı Kürtçenin önünü açmıyor. Endişelenmeye gerek yok" algısı yarattığını, CHP ve MHP'nin ise ırkçı ve ayrıştırıcı bir tutum içinde olduğunu söyledi. MHP'nin tepkisini bir yere kadar anlayabildiklerini belirten Baluken, "Biz MHP'nin bu tepkisini bir yere kadar anlaşılır buluyoruz. Çünkü onların varlık sebebi budur. Ama CHP'de kendisini bağlayan sosyal demokrat ilkeler ve evrensel sol değerler olmalıdır. CHP başta Sosyalist Enternasyonal olmak üzere pek çok sol kurumda üye veya gözlemcidir. Böyle bir partinin Genel Kurul'da MHP'yi aşacak şekilde faşizm örneği sergilemesini kabul etmemiz mümkün değildir. Tartışmaların geneli buradan kaynaklanmaktadır" diye konuştu.
'CHP'li Güler'in sözü ırkçılık tarihine geçecek'
Tasarının görüşmeleri sırasında CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in ''Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit olamaz" yönündeki sözünü sert bir dille eleştiren Baluken, sözlerini şöyle tamamladı: "Kürt halkına hakaret ve düzeysiz yaklaşım sergilediler. Özellikle Güler'in sözleri ırkçılık tarihine geçecek cümledir. Bu cümlenin siyasal sonuçlarının olacağını düşünüyoruz. Dün bir istifa oldu; ama özellikle kitleler düzeyinde yoğun tartışmalar olacağını düşünüyoruz. Bu tasarının içeriğinin BDP'yi ve halkımızı tatmin etmediğini belirtmek istiyoruz. Ancak Genel Kurul'da ortaya çıkan tablo açısından önemli bir takım siyasal sonuçları ortaya çıkarabilir. Türkçü ve tekçi refleks içinde olanlar artık halkımız tarafından teşhir edildi. Genel Kurul'da BDP'nin muhalefeti önemli, önümüzdeki günlerde önemli etkiler yaratacaktır." DİHA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.