'Hükümetin önünde tek bir yol var'

'Hükümetin önünde tek bir yol var'

HDK tarafından Gezi Parkı girişinde düzenlenen açıklamada konuşan BDP Milletvekili Sebahat Tuncel, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir cümle ile yaşanan olaylara son verebileceğini söyledi.

A+A-
Açıklamada konuşan SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ise, partilerinin günah keçisi ilan edilerek direnişin kırılmaya çalışıldığını belirterek, "Bu hesap Bağdat'tan döner" dedi. 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Gezi Parkı girişinde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya BDP milletvekilleri Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü, İstanbul bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ve çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklamada ilk konuşan BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, 15 gündür Gezi Parkı'nda zor ve şiddete dayanmayan gerçek bir demokrasinin yaşandığını söyledi. Hiçbir şekilde güce dayanmayan yeni bir ilişkinin kurulduğunu ifade eden Kürkçü, "Gezi Parkı'nda hiç kimse hiç kimseyi baskı altına almadı. Eylemciler burada özgürce yaşadılar ve kenti özgürleştirdiler. Taksim Meydanı oldu olalı hiç bu kadar özgür olmamıştır" dedi. Yetkililerin müdahaleye gerekçe olarak gösterilen hiç bir şeyin yaşanmadığını söyleyen Kürkçü, Taksim ve Gezi Parkı'ndaki yurttaşların hükümete karşı doğayı katletmeme yasasını savunduğunu belirtti. "Bu alanda zorbalık ve zulüm halka karşı kullanılmıştır" diyen Kürkçü, "15 gündür Gezi Parkı ve tüm dünyada yapılan eylemler 2 nedene dayanıyor. Birincisi bunlar ağaçlara ve doğaya saldıran faşist bir rejim, ikincisi de onları koruyanlara karşı uygulanan zulüm. Türkiye'yi ayağa kaldıran bu iki nedendir. Başka nedenler eylemi çarpıtmaya ve direnişi kırmaya dönüktür" dedi. 

'Hükümetin önünde tek bir yol var; saygı duymak'

Dün yapılan müdahalenin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini söyleyen Kürkçü, yetkililere Gezi Parkı'ndan uzak durma çağrısı yaparak, "Yetkilileri Gezi Parkı eylemcilerinin sözcüleriyle doğrudan doğruya konuşmaya davet ediyoruz. Gezi Parkı park olarak kalmalıdır ve buranın geleceği burada yaşayanlar tarafından belirlenmelidir. Bu alanı savunan ve direnişe katılanlara karşı uygulanan şiddete son verilmeli ve gözaltına alınanlar serbest bırakılmalıdır" şeklinde konuştu. Kürkçü'nün ardından konuşan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise Gezi Parkı'nda gösterilen direnişin halkın "artık yeter" tavrı olduğunu söyledi. Bu tavra karşı hükümetin bu kadar şiddet uygulamaya ve kan dökmeye hakkı olmadığını belirten Önder, "Aslında burada gelişen direniş içinde yer alan insanlar neden böyle bir yönteme gittiğini bilmektedir. Bu konuda demokratik tahammül içinde olmak ve bu meselenin asli muhataplarıyla görüşüp doğru evreye dönüştürmek mümkündür. Bu gençlerin hafızasında korku yoktur. Hükümetin önünde tek bir yol var; saygı duymak, ciddiye almak ve dinlemektir. Bunu yapmazsa bunun karşısında uygulayacağı tüm yol ve yöntemler tartışmaya açılacaktır. Kuzuyu kurda boğdurtmayız. Burada geziye dönük, ağaçlara dönük, insanlara dönük ve kamu mallına yapılan şiddeti hiçbir şiddeti onaylamıyoruz. Bu şiddetin karşısında duracağız. Bu direnişçilerin yanına duracağız" şeklinde konuştu. 

'Hükümet değil Vali burayı yönetiyor'

İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel ise, Gezi Parkı'nda dış güçler ve marjinal grupların değil, 7'den 70'e halkın olduğunu söyledi. Bugün parkta bulunan direnişçilerle görüşeceklerini aktaran Tüzel, "Başbakan Erdoğan'ın bu kişileri muhatap alması gerekiyor. Taleplerde ortada, bunların karşılanması için devletin yapması gerekenler ortadadır. Herkesin bayrağına ve pankartına saygı duyarak ayrılıkçı politikalara kimse prim vermeyecektir. Bu direnişi başarıyla sonuçlandırmak başından beri ağacına, kendine sahip çıkan herkesin ortak çabası olacak. Karar ve başarı buradaki arkadaşlarımızın eseri olacak" şeklinde konuştu. Hükümete çağrı yapmak istemediğini söyleyen BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise, "Birkaç gündür görüyoruz hükümet değil, Vali burayı yönetiyor. Başbakan Gezi Parkı'nda direnenlerin ne dediğine, buradaki insanlarla nasıl diyalog kuracağına bakmıyor. Onlara alabildiğine şiddet uyguluyor. Valiliğe derhal şiddeti durdurun çağrısı yapıyoruz" dedi. 

'Başbakan bir cümleyle olaylara son verebilir'

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun Gezi Parkı direnişine ilişkin twitter hesabından yazdığı "aranızda olmayı çok isterdim" sözlerini hatırlatan Tuncel, "Vali durmadan 'ben Gezi Parkı'na gidip gençlerle görüşmek istiyorum' diyor. Lütfen tankınızla ve topunuzla gelmezseniz, buradaki gençleri anlayacaksınız. Vali önce TOMA'larını gönderiyor sonra gelin görüşelim diyor. Gezi Parkı halkındır deyip yaşananlara son vermelidir. Başbakan tek bir cümle ile buradaki olaylara son verebilir. Hükümetin derhal bu şiddet politikalarını bitirmesi gerekiyor. Taksim'i toplumsal muhalefete açması gerekiyor. Gezi ve Taksim'in özgür olmasını istiyoruz. Bütün sokakların özgür olması gerekiyor" şeklinde konuştu. 

'Bu hesap Bağdat'tan döner'

Açıklamada en son konuşan SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ise, insanların en demokratik taleplerini parçalayan, hedef alan, en demokratik haklarını ortadan kaldırmaya çalışan ve önce bölüp sonra tasfiye etmeye çalışan bir harekatın olduğuna dikkat çekti. Valilinin, emniyetin ve yandaş basının saldırılarının hala devam ettiğini ifade eden Turan, "Binamıza yapılan saldırı sonucunda 50 parti çalışanımız gözaltına alındı. Gözaltına alınanların çoğu PM üyemizdir. Partimizin kapısı kırıldı, yöneticilerimiz dövülerek gözaltına alındı. SDP günah keçisi haline getirilmeye çalışılıyor. Bu şekilde buradaki direnişi bölebileceğine inanıyorlarsa yanılıyorlar. Bu hesap Bağdat'tan döner. Bu hesap buradaki direnişi dış mihraklara devretme suretiyle bozma çabasıdır. SDP illegal bir örgüt değildir. Partimiz başından beri Taksim direnişinde yer almış ve yer almaya devam edecektir. Gözaltındakilerin serbest bırakılması gerekiyor. Hükümetin attığı bu korkunç şiddet yolundan dönmesini talep ediyorum" şeklinde konuştu. 

Konuşmaların ardından açıklama son bulurken, heyet parktaki direnişçi çadırları ziyaret etti.DİHA

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.