
'Neden tahliye etmediklerini biliyoruz'
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, 3. Yargı Paketindeki düzenlemelere rağmen Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın tahliye edilmemesine tepki gösterdi.
A+A-
ANKARA - BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan 3. Yargı Paketi'ni ve tahliye beklentilerini ANF'ye değerlendirdi. Kaplan, "Birincisi; zaten başından beri milletvekillerinin tutuklanması hukukdışıydı. İkincisi; milletvekilleri Nisan 2009'dan beri tutuklular ve üyelikten yargılanıyorlar. Şimdi istenen cezayı mahkeme bitmeden bozdurmak üzereler, bunun adı yargılama değil, yargısız infazdır" diye konuştu.
Üç yılı aşkındır milletvekillerinin tutuklu bulunduğunu hatırlatan Hasip Kaplan, "Burada çok net şu yapılıyor; tedbir olan tutuklamayı cezaya dönüştürme uygulanıyor. Yani ÖYM'lerle, olağanüstü mahkemelerle düşman hukuku uygulanıyor" ifadelerini kullandı.
Yargı Paketi'ndeki değişikliklere göre, TMK'de 'propaganda ve basın suçları'yla ilgili düzenlemeler yapıldığını ve bu 'suçlarda' 'örgüt üyesi' gibi tanımların kaldırıldığını açıklayan Kaplan, ekledi: "TCK"nin 226 ve 220. maddesinin 6 ve 7. fıkralarında ceza indirimi getirildi ama karar için mahkemenin takdirinde şeklinde düzenleme yapıldığından, sorun çözülmüyor. Oysa ceza lehe olduğunda karar takdirde değil, uygulanması zorunludur. Evrensel bir kuraldır bu."
Yine 'propaganda ve basın suçları'na da getirilen hükümlerin olduğunu belirten Hasip Kaplan, "Bununla da üç yıla kadar olan muhtelif cezalar erteleniyor. Zaten arkadaşlarımızın çoğu bu kapsamda cezalar almış. Bir de bunun dışında denetimli serbestlik var ama bunda da takdir yetkisi alabildiğince açılmış. Yani nice değişikliği yok sayan bir ÖYM ile karşı karşıyayız. Hükümet de yeni davalar için sürmesini istediğinden, samimi davranmıyor ve bu mahkemelerle ilgili kurallar koymaktan kaçınıyor" değerlendirmesinde bulundu.
'TEK KELİMELİK BİR DÜZENLEME YETİYOR'
Kaplan, "Bu mahkemelere kimsenin güvenmesi, sağlıklı karar beklemesi hayal" diyerek, ekledi: "ÖYM'ler mesaj almaz, siyasi mahkemelerdir. Bunların anlayacağı bir tek dil; yasama kural-kanun koyacak. BDP olarak net bir tavır aldık; tutuklu vekiller konusunda, anayasa 83/2 maddesinde bir kelimelik olay bu. 'İstisna'yı kaldıracaksınız. Başka türlüsü mümkün değil. Yoksa tutuklu olmayan vekiller bile çağırılıyorlar ifadelere..."
Özel Yetkili Mahkemelerin tamamen kapatılmasını istediklerini, eleştirdiği bu düzenlemenin de tamamen kaldırılması konusunda çalışma içerisinde olduklarını belirten Kaplan, "Hukuku, görevi kötüye kullananlar hakkında, hakimin-savcının üzerine gidilmesi şart ve bu yapılacak mı? HSYK ve Adalet Bakanlığı, bunun gereğini yerine getirecek mi? Yapacağını sanmıyoruz. Çünkü hükümet de istemiyor" dedi
'DİĞER TAHLİYELERİN ÖNÜ AÇILMASIN DİYE...'
Sadece vekillerin değil; diğer seçilmişlerin de aynı kategoride olduklarına dikkat çeken BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, şu önemli hususa değindi: "Eğer Faysal Sarıyıldız'ı tahliye etmiş olsalardı, 'diğerlerini de tahliye etmemiz gerekecek' diye düşüneceklerdi. BDP'li başkanlar, belediye başkanları da dahil olmak üzere... Buna kapı aralamamak için, acelece böyle bir karar verildi. Bunu deşifre edeceğiz. Bakın, dikkat edin her yerde tahliyeler başladı ama özellikle Kürt siyasetçilere gelince 'terör suçu' tartışması yapılıyor. Oysa düşünce suçu var burada. Çünkü şiddet yok, bu söyledikleri tanımı hak edecek bir pratik yok. Kamuoyunu yanıltmak için bunu yapıyorlar. Hükümet bu uygulamalarıyla kimsede adalete güven bırakmamıştır."
AKP Hükümeti'nin bu tür siyasi kararlarla 'toplumsal barışa mayın döşediğini' ifade eden Kaplan, "Çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Adaletin siyasallaşmasıyla karşı karşıyayız. Bu durum, Kürt siyasetçilere acımasızca uygulanılıyor. Kürtler de tepkilerini gösterecektir " dedi.
Kaplan, tahliye taleplerinin ret edilmesi üzerine önümüzdeki hafta parti grubu olarak toplanacaklarını ve nasıl bir yol izleyeceklerine karar vereceklerini bildirdi.
Üç yılı aşkındır milletvekillerinin tutuklu bulunduğunu hatırlatan Hasip Kaplan, "Burada çok net şu yapılıyor; tedbir olan tutuklamayı cezaya dönüştürme uygulanıyor. Yani ÖYM'lerle, olağanüstü mahkemelerle düşman hukuku uygulanıyor" ifadelerini kullandı.
Yargı Paketi'ndeki değişikliklere göre, TMK'de 'propaganda ve basın suçları'yla ilgili düzenlemeler yapıldığını ve bu 'suçlarda' 'örgüt üyesi' gibi tanımların kaldırıldığını açıklayan Kaplan, ekledi: "TCK"nin 226 ve 220. maddesinin 6 ve 7. fıkralarında ceza indirimi getirildi ama karar için mahkemenin takdirinde şeklinde düzenleme yapıldığından, sorun çözülmüyor. Oysa ceza lehe olduğunda karar takdirde değil, uygulanması zorunludur. Evrensel bir kuraldır bu."
Yine 'propaganda ve basın suçları'na da getirilen hükümlerin olduğunu belirten Hasip Kaplan, "Bununla da üç yıla kadar olan muhtelif cezalar erteleniyor. Zaten arkadaşlarımızın çoğu bu kapsamda cezalar almış. Bir de bunun dışında denetimli serbestlik var ama bunda da takdir yetkisi alabildiğince açılmış. Yani nice değişikliği yok sayan bir ÖYM ile karşı karşıyayız. Hükümet de yeni davalar için sürmesini istediğinden, samimi davranmıyor ve bu mahkemelerle ilgili kurallar koymaktan kaçınıyor" değerlendirmesinde bulundu.
'TEK KELİMELİK BİR DÜZENLEME YETİYOR'
Kaplan, "Bu mahkemelere kimsenin güvenmesi, sağlıklı karar beklemesi hayal" diyerek, ekledi: "ÖYM'ler mesaj almaz, siyasi mahkemelerdir. Bunların anlayacağı bir tek dil; yasama kural-kanun koyacak. BDP olarak net bir tavır aldık; tutuklu vekiller konusunda, anayasa 83/2 maddesinde bir kelimelik olay bu. 'İstisna'yı kaldıracaksınız. Başka türlüsü mümkün değil. Yoksa tutuklu olmayan vekiller bile çağırılıyorlar ifadelere..."
Özel Yetkili Mahkemelerin tamamen kapatılmasını istediklerini, eleştirdiği bu düzenlemenin de tamamen kaldırılması konusunda çalışma içerisinde olduklarını belirten Kaplan, "Hukuku, görevi kötüye kullananlar hakkında, hakimin-savcının üzerine gidilmesi şart ve bu yapılacak mı? HSYK ve Adalet Bakanlığı, bunun gereğini yerine getirecek mi? Yapacağını sanmıyoruz. Çünkü hükümet de istemiyor" dedi
'DİĞER TAHLİYELERİN ÖNÜ AÇILMASIN DİYE...'
Sadece vekillerin değil; diğer seçilmişlerin de aynı kategoride olduklarına dikkat çeken BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, şu önemli hususa değindi: "Eğer Faysal Sarıyıldız'ı tahliye etmiş olsalardı, 'diğerlerini de tahliye etmemiz gerekecek' diye düşüneceklerdi. BDP'li başkanlar, belediye başkanları da dahil olmak üzere... Buna kapı aralamamak için, acelece böyle bir karar verildi. Bunu deşifre edeceğiz. Bakın, dikkat edin her yerde tahliyeler başladı ama özellikle Kürt siyasetçilere gelince 'terör suçu' tartışması yapılıyor. Oysa düşünce suçu var burada. Çünkü şiddet yok, bu söyledikleri tanımı hak edecek bir pratik yok. Kamuoyunu yanıltmak için bunu yapıyorlar. Hükümet bu uygulamalarıyla kimsede adalete güven bırakmamıştır."
AKP Hükümeti'nin bu tür siyasi kararlarla 'toplumsal barışa mayın döşediğini' ifade eden Kaplan, "Çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Adaletin siyasallaşmasıyla karşı karşıyayız. Bu durum, Kürt siyasetçilere acımasızca uygulanılıyor. Kürtler de tepkilerini gösterecektir " dedi.
Kaplan, tahliye taleplerinin ret edilmesi üzerine önümüzdeki hafta parti grubu olarak toplanacaklarını ve nasıl bir yol izleyeceklerine karar vereceklerini bildirdi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.