'Uçağımız uluslararası sulardaydı'

'Uçağımız uluslararası sulardaydı'

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriye'nin Türk Savaş uçağını düşürmesinin ardından değerlendirme yaptı.

A+A-

ANKARA - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'nin Türk Savaş uçağını düşürmesinin ardından iki ülke arasında yükselen tansiyonu ve gündeme dair gelişmeleri canlı yayında değerlendiriyor.

İşte Davutoğlu'nun TRT Haber kanalında yaptığı açıklamalardan satır başları:

Açıklamaların daha erken yapılamamasının nedeni yoğun diplomasi

Devletimizin bütün imkanlarımızla pilotlarımızı arıyoruz... İki pilotun ailelerine sabır ve metanet diliyoruz.

Soğukkanlı bir biçimde kriz yönetimi bilinci içinde süreci yönetmeye çalıştık.

Cuma günü uçağımızla 11:58'de irtibat kesildi. Uçakla temasın kaybolmasından kısa süre sonra Genelkurmay irtibata geçti bizimle. Cumhurbaşkanımızı haberdar ettim Kayyseride'ydi, Başbakanı da haberdar ettim. Birinci önceliğimiz arama oldu. Suriye ile temasa geçtik. Suriye tarafından, uçağın düşürüldüğü teyit edildi.

Hem olayın resmini çekmeye, hem olay yerine en kısa sürede intikal edip pilotları aramaya başladık. Başbakanımız İstanbul programını iptal edip, Ankara'ya geldi. MİT Müsteşarı, komutanlarımız ve Başbakanımız toplandı. Tam lokasyon ve özenli bir çalışma takvimi oldu. Ve bu çerçevede o gece Suriye tarafına bazı temaslarda bulunarak, olayın mahiyetini aydınlatma çabalarımızı ve arama kurtarma çalışmalarımızı sürdürmeye devam ettik

UÇAĞIN ORADA NE İŞİ VARDI?

Uçağımızın görev tanımı, doğu akdeniz'deki son durumlar da göz önünde bulundurularak ulusal güvenlik sistemimizi itibariyle ulusal radar sitemimizin testi ve eğitimi amaçlı. Suriye kriziyle ilgili bir misyonu ve görev tanımı yoktur. Profil de bu şekilde belirlenmemiştir. Bütün sahillerimizde hava sahamızda ulusal güvenliğimizle ilgili sürekli uçuşlar yapılır. Ordumuzun kapsitesinin test edilmesi geerikir. Son dönemde akdeniz sahilleri ve yakın sahiller itibariyle ulusal güvenliğimizle ilgili bir radar testi uçuşudur.

Uçağımız solo uçuş yapmaktadır, başka gündem olmuş olsa hiçbir ülke uçağını böyle tehlikeli bir misyon için tek başına göndermez. Sürekli olduğundan, risk unsuru gözetilmediğinden bu uçuş o şekilde gitmiştir.

"TEHLİKE ALGILAMAK YA AMATÖRLÜK YA ART NİYETTİR"

Uçağımız silahsızdır. Riskli bir görev olsa sihlasız yollanmaz. Taraflar bunu bilir. Bildirim olması değil uçağın kimliği açıksa ki bizim uçağımız açık kimlikle uçuyor. Uluslar arası uçuş kuralları itibarıyla. Kimliği gizli değil. Dünyaya ilan etmiş. Böyle bir uçuştan bir tehdit algılaması çıkarmak ya amatörcedir ya art niyet taşır. Tek başına, silahsız, kimliği açık, görevi de eğitim ve test. Suriye'ye dönük. Bilgi toplama da dahil bir misyonu yok.

Bir uçağın bir ülke tarafından hasmane bir tutum içinde olduğununun anlaşılacağı durumlar vardır. Uçuş şekli, iletişim kanallarının açık olup olmaması gibi. İlk defa yapılmıyor sürekli uçuşlardır. Akdenizde bu kadar uzun sahili olan ülke kendi sahil ve topraklarını koruma kapasitesini test etmesi lazım sürekli.

"UÇAĞIMIZ ULUSLARARASI SULARDAYDI"

Güzergahı İskenderun körfezi üzerinden akdenizde alçak uçuş yapıyor. Radar testleriyle ilgili bir durum. Uçağımız uluslar arası hava sahasındadır Suriye'ye 13 mil uzaklıktadır. Radar görüntülerine göre vurulduktan sonra düzensiz harketler, o anda merkezle irtibatı kesilmiyor, kontrolü kaybedince Suriye karasularına düşer. 8 mil açıkta denize düşer. Bizim gördüğümüz tablo bu.

"SURİYE'NİN HİÇBİR UYARISI OLMAMIŞ"

Yapılmış hiçbir uyarı yok. Dönerken kısa süreli olarak Suriye hava sahasına girmesi söz konusu. Havadan bahsediyoruz. Hava şartlarına ve teknik sebeplere bağlı olarak kısa süreli ihlaller hep olur. Bizde de oluyor. Bundan 15 dakika önce bir ihlal var ama bu sırada herhangi bir mesaj ve uyarı yok. Bizim merkezi radarımız, uçağımızı uyarıyor. Topoğrafya çok benziyor. Pilotlar süratle orayı terk ediyor. Vurmadan 15 dakika önce. Daha sonra Türk hava sahasına girer ve görevine döner.

Suriye "Türk uçağı olduğunu bilmiyorduk diyor ama elimizde telsiz kayıtları ve başka veriler var. Uçağın, Türkiye'ye ait olduğunun bilinmemesi söz konusu değil.

"ULUSLARARASI TOPLUMUN DESTEĞİ TÜRKİYE'YLE"

Bütün yetkililer Türkiye'yi haklı buluyor. Tavsiye ve iyi niyetlerini ilettiler. Hepsi dayanışma ifade etti. Türkiyenin ne düşündüğünü bekliyorlardı. Bugün muhtemelen bu konuda açıklamalar gelir. Hepsi Türkiye'nin soğukkanlı kama ararlı tutumunu takdir ettiler.

Uçağımızla teması kaybettiğimiz anda uluslar arası hava sahasında. Başka bilgi varsa dinlemeye hazırırz, herkes bunu takdir etti. Uluslar arası hukuk içinde kalmamızı, kendimizi savunma gücümüz olduğunun bilinmesine rağmen. Suriye dezenformasyon yapıyor bir taraftan.

"ANA MUHALEFETİN TAVRI TAKDİRE ŞAYAN"

Hata ve haksızlık yapmadan gereksiz tepki vermeden ama gerekli her adımı kararlılıkla atabilmemiz gereken ince bir hat üzerinde yürüyoruz. Soğukkanlılığımızın sebebi de budur. Devlet tecrübemiz bunu gerektirir. Kimsenin şüphesi olmasın. Basını da takdir ediyorum son derece soğukkanlı yorumlar yapıldı. Ana muhalefetten gelen açıklamalar, takdire şayan.

SALDIRI MI KAZA MI?: NE OLURSA OLSUN!

Suriye içi iletişim bilgilerine sahibiz, burada detayına girmek istemiyorum. Ne olursa olsun her şeyden önce hiçbir hasmane tutum sergilemeyen uluslararası hava sularında bir uçağa saldırı söz konusu.

Daha önce çok ihlaller oldu, o ihlallerde gösetirilen tepki, silahsız, tek uçağa gösteriliyorsa biz bunu sorgularız. Uluslar arası hukuk anlamında, Türkiye'nin ulusal menfaatleri ve onuru anlamında sorgularız. İlişkimiz ne olursa olsun; kimse Türkiye'nin ulusal güvenlik algısına tehdit oluşturacak tavır takınamaz. Kimse Türkiye'nin kapasitesini test etme cüretini göseteremez; kim olursa olsun. Temel ilke bu, bizim için. Şu ana kadar arama kurtarma faaliyetlerine yoğunlaştık, öncelik pilotlarımız.

"SURİYE PARANOYA YAPMASIN"

Ürdün'e kaçan Suriyeli pilotla ilgili misilleme iddiası hakkında; Ürdün Dışişleri Bakanı ile de görüştük. Öyle bir paranoya içinde olmamak lazım. Suriye'deki her olay, dış aktör tarafından şekillenir, diye. Öyle bir zulüm var ki Suriye'de, insanlar fırsat bulduğu anda Suriye'yi terk ediyor. Kimisi Türkiye'ye sığınıyor karadan kimisi de uçak kendine verildiğinde pilot olarak kaçıyor. Bu, zulmün ne ölçülere vardığını gösteriyor. İlle perde gerisinde bir başka ülke olmasına gerek yok. Bugün imkan bulsa belki başka birçok pilot ya da görevli, kaçacak, ciddi tutuklamalar oldu. Her olayda dış faktör aramamalı.

Suriye'deki kardeşlerimizin, dini, etnik, mezhebi kökeni ne olursa olsun, bu baskıya karşı hep onların yanındayız.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.