Van'da yaralar sarılmadı

Van'da yaralar sarılmadı

Van ve Erciş'te meydana gelen ve yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği iki depremin üzerinde bir yıl geçti.

A+A-
Van ve Erciş'te meydana gelen 7,2 şiddetindeki depremin üzerinden bir yıl geçti. 23 Ekim-9 Kasım 2011 tarihlerinde meydana gelen ve 644 kişinin yaşamını yitirdiği, binlerce kişinin yaralandığı depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, Van'da halkın yaraları hala sarılamadı.

Depremin ilk günlerinde Başbakan Erdoğan'ın "ilk 24 saat geç kaldık" ile Van Valilisi Münir Karaoğlu'nun, "İnsanlarımız 6 katlı otelde kalıyorlar. Van'da hayat normale döndü" sözleri uzun süre tartışılırken, inceleme dahi yapılmadan oturulabilir raporu verilen Bayram Oteli başta olmak üzere yaşanan ikinci depremde, ihmal nedeniyle onlarca kişi hayatını kaybetti. Deprem sonrası yetkililer çözüm yerine yurttaşları farklı kentlere taşırken, kentte kalanlara dağıtılan yazlık çadırlar ise, insanların canına mal oldu. Deprem sonrası yapılan TOKİ konutları, tamamen rant alanlarına dönüştü. Yaşanan büyük acılara rağmen depremin yaraları sarılmazken, kentteki sivil toplum örgütleri ise, hükümete artık göstermelik söylemleri terk ederek, sorunun çözümü için kalıcı adımlar atması çağrısında bulunuyor.

'Evlere girme' çağrısı ölüm getirdi

Van'da 23 Ekim'de yaşanan 7.2'lik depremden sonra özellikle mülki amirler başta olmak üzere ilgili kurumlar, yurttaşlara tehlikenin geçtiği ve evlerine geçmeleri yönünde çağrılarda bulundu. Yapılan çağrılar üzerine yurttaşlar evlerine geri dönerken, 23 Ekim'deki depremin üzerinde 16 gün geçtikten sora 9 Kasım'da merkez üssü Edremit ilçesi olan 5.6'lık bir deprem daha meydana geldi. Yaşanan deprem sırasında kentte bulunan ve başta Bayram ve Aslan otelleri olmak üzere onlarca işyeri yıkılırken, yaşanan depremde Gazeteciler Sabahattin Yılmaz, Cem Emir, Japonya'dan yardım için gelen Doktor Miyazaki'nin de aralarında bulunduğu onlarca kişi deprem enkazları altında kalarak, can verdi. İkinci deprem sonrası sarsıntıların devam etmesinden dolayı yurttaşlar, kış ortasında derme çatma barakalara mahkum oldu.

Eksi 10 derece ve 'sarayda' yaşamak

Çetin kış şartlarına rağmen Van halkı günlerce park ve yol kenarlarında sarıldıkları battaniyelerle yaşam mücadelesi verirken, özelikle AFAD önünde toplanan ve çadır talebinde bulunan yurttaşların yardım taleplerine ise polisler defalarca gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale ederek, dağıttı. Günlerce sokaklarda kalan yurttaşlardan maddi durumu iyi olanlar kentti terk ederken, imkanı olmayanlar ise barakalarda yaşam mücadelesi verdi. Kış ortasında hükümet sadece yazlık çadırlardan oluşan göstermelik birkaç Çadır Kent kurdu. Fakat yıkılan ve eşyaları içinde bulunan yurttaşlar ise, evlerini terk etmedikleri için çadır kentlere yerleşmedi.

Yazlık çadırlar ölüm getirdi

Kamuoyundan gelen tepkiler üzere hükümet kısmen de olsa yurttaşlara çadır dağıttı. Fakat Kızılay üzerinden dağıtılan yazlık çadırlarda yaşam imkansız hale gelirken, yurttaşlar yaz şartlarına göre tasarlanan ve içinde soba kurulmasının imkansız olduğu çadırların içinde soba kurmaya başladı. Kurulan sobalar ise beraberinde ölümleri getirdi. Kış boyunca hem çadır kentlerde hem de mahalle aralarında 200'e yakın çadırda yangın çıkarken, birçok yangına dar sokaklardan dolayı itfaiye bile müdahale edemedi. Yaşanan yangınlarda çoğunluğu 3 ile 7 yaşındaki çocuklardan 11 kişi yaşamını yitirirken, onlarca kişi de yaralandı.

Göç yeni sorunları beraberinde getirdi

Hükümet, deprem sonrası yerinde çözüm yerine yurttaşları batı illerine taşımaya başladı. Ancak kentte götürülerek batı illerdeki okul ve misafirhanelere yerleştirilen yurttaşlar, tamamen kaderlerine terk edildi. Çok zor şartlar altında batı illerinde kalan ve birçok yerde ırkçı saldırılara maruz kalan yurttaşlar, tekrar kente geri dönmek zorunda kaldı. Kente geri dönen yurttaşlar ise kurdukları barakalarda yaşam mücadelesi verdi. Yaşanan yangınların yanı sıra hastanelerin büyük bölümü yıkıldığı için sağlık alanında da ciddi sorunlar baş gösterdi.

BDP'li belediyeler ve gönüllüler seferber oldu

Depremde BDP'li belediyeler, valilik ve hükümet tarafından dışlanırken, Van Belediyesi öncülüğünde bölge belediyeleri ile TMMOB tarafından kurulan koordinasyon merkeziyle kent 5 bölgeye ayrılarak, yurttaşların yaraları sarılmaya başlandı. Günde 30 bin kişiye sıcak yemek dağıtılırken, imkanlar dahilinde kent genelinde binlerce kışlık çadır dağıtılarak, kış ortasında yurttaşlar soğuk havadan kısmen de olsa kurtarılmış oldu. Belediyenin yardım seferberliğine dahil olan grupların başında ise, gençler geldi. Kentte kurulan 'Gönüllüler Çadırı' gelen yardımlar sabaha kadar paketleyerek, yurttaşlara ulaştırmaya başladı. Birçok il ve ülkeden gelen binlerce gencin katıldığı dayanışma örneği ise kentte taktir topladı. Gençlerin yardımları hayat normale dönünceye kadar devam etti.

Kışın gelmesi gereken konteynerler yazın teslim edildi

Çetin kış boyunca konteynerler getirilmezken, kışın bitiminden sonra kentte konteyner kentler kurulmaya başlandı. Merkez ve Erciş'te kurulan 32 konteyner kentte 200 bin kişi yerleştirilirken, hükümet yapılacak olan TOKİ'lerin Ağustos ayı ayında bitirilerek, yurttaşların tamamının TOKİ'lere yerleştirileceği sözünü verdi. Ancak verilen sözlerin üzerinde 2 ay geçmesine rağmen halen kentte onbinlerce kişi konteyner kentlerde yaşam mücadelesi veriyor. Köylerin büyük bölümünde ise halen konutların temelleri dahi atılmadı.

Kent esnafı unutuldu

Depremde en büyük zararı ise esnaflar gördü. Esnafların iş yerleri aylarca kapalı kalırken, hükümet ise gereken bütün desteklerin verileceği sözünü verdi. Ancak ertelenen SSK primlerinin bir yıl sonra toplu olarak istenmesi ve verilen kredi sözlerinin yerine getirilmemesinden dolayı esnafların büyük bölümü iflas etti. Kalan esnaf ise iflasın eşiğine geldi. Esnafa en büyük darbeyi ise TOKİ'ler vurdu. Hükümetin söylemlerine rağmen kentte yapılan 15 bin üzerindeki TOKİ'de işçi olarak Vanlılar çalıştırılmazken, TOKİ'lerde kullanılan malzemenin tamamı ise batı illerinden getirildi.

'Van'da hükümet eliyle gerçekleşen bir şey yok'

SES Van Şube Başkanı Yılmaz Berki, geçen yıl meydana gelen depreme, STK'lar, Van Valiliği ve belediyenin hazırlıksız yakalandıklarını belirterek, Türkiye genelinde doğal afetlere hiç hazırlıklı olunmadığını söyledi. Kentin dinamiklerinden çok Van Valiliği'nin ve hükümetin hazırlıklı olması gerektiğini belirten Berki, "Depremden sonra biraz da öncülük yapması gerekiyordu. Valilik görevini yeterince yerine getirmedi. Valinin önceden devam eden tavırları depremden sonrada devam etti. Yandaşça devam etti. Deprem boyunca faaliyetlere, sendikalar, daha büyük bir kurum olan halkın iradesiyle seçilen belediye başkanları bile sürece dahil edilmedi. Bu büyük bir eksiklikti" dedi. Kıt imkanlara rağmen sağlık çalışanlarının sıkıntılar yaşadığını belirten Berki, "En büyük sorun barınma sorunuydu. Barınma sorunu şuan bile çözülmüş değil. Halen konteynerlar da kalıyorlar. TOKİ'ler yapılıyor, ama sağlık çalışanlarına verilmiyor" dedi. Van'da mevcut olan sorunlara çözüm getirilmediğini belirten Berki, Van'da ciddi sıkıntıların yaşandığını söyledi. Berki, "Van'da hükümet eliyle gerçekleşen hiçbir şey yok. Her şey TOKİ'lere havale edilmiş" diye konuştu.

'Bir yıl geçti ama gözle görülür bir düzelme yok'

Deprem döneminde hastane sorunun yaşandığını hatırlatan Berki, "Depremde birkaç hastane yıkıldı. Tüm hastaneler boşaltılarak, tek bir hastanede birleştirildi. Bu da büyük bir sıkıntı yaratıyordu. Bu konuda da halen netleşen Kadın Doğum Hastanesi ile İpekyolu Devlet Hastanesi'nin yer değiştirme durumu var. Bir plan ve program çerçevesinde yürüyen sağlık hizmeti yok. Edremit'te bulunan ve bölge geneline hizmet veren, Yüksek İhtisas Hastanesi'ni sağlam olduğu halde deprem bahane edilerek kapatıldı. Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bir bölüm açılarak hizmet veriyor. Sağlık Bakanlığı'nın hastaneleri özelleştirme çalışıyor. Bu da bunun bir ayağı" diye konuştu. Sağlık alanında hiçbir sorunun çözüm bulmadığını belirten Berki, "Sağlık personelleri çok sıkıntı çekiyor. Hiçbir sorun çözülmediği için her çalışan tayin isteyip gidiyor. Bakanlar ve hükümet Van'a gelip açılış yapıp gidiyorlar, bunlar hep göstermeliktir. Depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen gözle görülür bir iyileşme, düzelme yok" diye belirtti.

'Hayat güllük gülistanlıkmış gibi gösteriliyor'

Meydana gelen depremin ardından devletin birçok vaadi olduğunu ve birçoğunun yerine getirilmediğini belirten TMMOB Van İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Şemsettin Bakır ise, "Devletin birçok vaadi vardı. Halkta bunu görüyor. Çadırlardan tutun da TOKİ'lere kadar hiç bir şey zamanında yapılmadı. Çadırda uzun bir süre soğuklarda yaşam mücadelesi verdiler. TOKİ'lerin teslimi için Ağustos ayı denildi, ama üzerinden bir yıl geçti halen teslim edilen konut yok. Konut teslimi olmadığı için halkın tepkisini almamak için kura çekimleri yapıldı" diye konuştu. TOKİ'ler de yaptıkları gezi sonucunda bir takım eksikliklerin olduğunu belirten Bakır, "TOKİ'lerin içinde çok eksiklikleri var. Çevre düzenlemesinden, altyapı sorunlarına da kadar tam bir felaket. Konutların büyük bir bölümünde su sorunu yaşanacak. Çünkü TOKİ'lerin yapıldığı yerde su yok. Gürpınar'dan gelecek su verilecek, ama onun ne zaman yapılacağı ise meçhuldür. Okulların çoğunda yeni yeni güçlendirme çalışmaları yapılıyor. Beş okul bir olmuş iç içe ders görüyor. Böyle bir rezalet görülmemiş. Büyük bir sıkıntı var, ama hayat güllük gülistanlıkmış gibi gösteriliyor" dedi.

'TOKİ vatandaşın sırtından para kazanıyor'

Bakır, "TOKİ burada vatandaşın sırtından para kazanıyor. Bu nasıl anlayıştır. Afet gibi bir bölgede TOKİ kendine kar etme yarışına girmiştir" dedi. Bakır, "Bizim kendi yaptığımız çalışmalar dışında AFAD'ın tespit ettiği 19 bin 518 hasarlı yıkılması gereken bina vardı. Bunlar gerçekten de yıkılmalı mı? Yıkılmamalı mı? Oda ayrı bir mesele. Bizim kendi çalışmalarımızda ağır hasarı verdiğimiz konutlara, AFAD az hasarlı raporu verdi. Yıkılmaması gereken konutlar ise AFAD'ın kararıyla yıkıldı. Van'da devam eden konut sıkıntısı bir yıldır devam ediyor ve devam edecek gibi" diye belirtti.

Başbakan açılışa kurumlar ise protestoya hazırlanıyor

Depremin yıldönümü yaklaştıkça deprem tartışmaları da Van'da tekrar hız kazandı. 23 Ekim'de depremin yıldönümünde Başbakan Erdoğan'ın katılımıyla konutların teslim töreni için hükümet tarafından hazırlıklar yapılırken, başta BDP ve Türkiye Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği ise protestoya hazırlanıyor. DİHA

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.