
Yine kadınları vurdular
Aşıkların şehri Paris! Önce Yılmaz Güney, sonra Ahmet Kaya, şimdi de Sakinenin ölüm haberi ile bir kez daha beni yıktın. Dağladın yüreğimi.
A+A-
FERHAT TUNÇ
Aşıkların şehri Paris! Önce Yılmaz Güney, sonra Ahmet Kaya, şimdi de Sakine"nin ölüm haberi ile bir kez daha beni yıktın. Dağladın yüreğimi. Artık acı ve ölüm kusma. En yakışmayan ölümleri sen kusuyorsun. Ama sen şimdi şahitsin; gece örtse de tüm gizleri, sen bari saklama ve ver bize Sakine"nin katillerini!
Çünkü kadın kararlı olur. İnsanlığı geleceğe taşıyan bir role en çok onlar sahip. Temas ettiği her şeyi anlamlandıran ve yücelten bir hasiyetleri var.Erkeği insan olma sorumluluğuna ulaştıranın da kadın olduğu söylenebilir. Dolayısıyla, tek başına erkeği değil; yeryüzünü dönüştürme gücüne sahip bir cins olarak sözünü etmeli.Sakine, yeryüzünü güzelleştiren ellerden biriydi. Hepimizin yıllardır dilinden düşürmediği barışın, kardeşlik ve iyiliğin önemli payını temsil ediyordu, Sakine...
Sakine"nin elleri yiğit ve kahramandı; yeri geldiğinde hain tuzaklardan insanı çekip alan. Dostça, kardeşçe sarıp sarmalayan, kucaklayan. Ve o ellerin sahibi yaşadığı onca acıya, aklın zor kavrayacağı işkencelere ve ölümün gölgesinin hep üstünde olmasına rağmen yine de umutla, inatla hayata gülümserdi. Başı dik, alnı açık ve pak ve bir ceylanın bedeninde bir aslan yüreğiyle yaşamda korkusuzca, onurla ilerleyen, hakikati arayan güzel insandı.

Ah! Dersim"in barışa ve özgürlüğe sevdalı, aklı güzel, kalbi güzel, saçları da yüreği gibi kızıl, yiğit kızı. Ah! benim güzel yürekli bacım, ah benim dürüst ve yiğit kardeşim, şimdi bize uzanan o güzel ve öpülesi ellerini kırdılar mı? Niceleri gibi ruhunu olmasa da bedenini bu kavgadan bu sevdadan çekip aldılar mı? Seni bizden, sevdiklerinden hain bir kurşunla ayırdılar mı?
İnanması da anlaması da güç... Neden, hep iyi insanlar zamansız ölür? Neden, ilk önce onlar kara toprağın soğuk ve nemli koynuna verilir? Kanlarımızı akıtmaya, canlarımızı almaya doymadılar ama, bir de anlamadılar ki; birer birer, onar onar katletseler de; birimizin düştüğü yerden bir diğerimiz alır ve taşır gururla, onun ruhunu....
İşkence tezgâhlarında baş eğdiremediğiniz, aman diletemediğiniz birini ancak bu şekilde susturabilirdiniz. Öyle yaptınız. Hain bir tuzakla Sakine"nin de arkadaşlarının da canını aldınız.
Kan ve şiddetten beslenenler için aşılmaz ve ulaşılmaz bir setti, Sakine! Devrilmesi gerekiyordu, devirdiler! Ama düşünemediler ki, Sakine nefretin ve şiddetin önünde bir dağ gibi duran tek set değil! Analar ne Sakineler doğurdu, daha ne Sakineler var! Birini aşsalar diğerinin önünde bulurlar kendilerini. Birini devirseler bir diğeri alır hemen yerini!

Aşıkların şehri Paris! Önce Yılmaz Güney, sonra Ahmet Kaya, şimdi de Sakine"nin ölüm haberi ile bir kez daha beni yıktın. Dağladın yüreğimi. Artık acı ve ölüm kusma. En yakışmayan ölümleri sen kusuyorsun. Ama sen şimdi şahitsin; gece örtse de tüm gizleri, sen bari saklama ve ver bize Sakine"nin katillerini!
Sakine huzurla uyusun demeyeceğim. Biliyorum ki, tanıdığım Sakine"nin barışa, zafere meyletmişti ömrünü. O, istemleri bu topraklarda yer bulmadıkça, asla rahat uyumayacak. Yani, görevimiz biraz daha arttı!
Onun ölümüyle hedeflenen kirli amaca hizmet edilmesine izin vermemeliyiz. Zalimlerin suratına daha kararlılıkla haykırmalıyız. Yeniden bilsinler ki, hiçbir zulümleri bundan vazgeçirmeye yetmeyecek. Bilsinler ki, son serüvenci yollardadır ve yaralıdır hala!
Aşıkların şehri Paris! Önce Yılmaz Güney, sonra Ahmet Kaya, şimdi de Sakine"nin ölüm haberi ile bir kez daha beni yıktın. Dağladın yüreğimi. Artık acı ve ölüm kusma. En yakışmayan ölümleri sen kusuyorsun. Ama sen şimdi şahitsin; gece örtse de tüm gizleri, sen bari saklama ve ver bize Sakine"nin katillerini!
Çünkü kadın kararlı olur. İnsanlığı geleceğe taşıyan bir role en çok onlar sahip. Temas ettiği her şeyi anlamlandıran ve yücelten bir hasiyetleri var.Erkeği insan olma sorumluluğuna ulaştıranın da kadın olduğu söylenebilir. Dolayısıyla, tek başına erkeği değil; yeryüzünü dönüştürme gücüne sahip bir cins olarak sözünü etmeli.Sakine, yeryüzünü güzelleştiren ellerden biriydi. Hepimizin yıllardır dilinden düşürmediği barışın, kardeşlik ve iyiliğin önemli payını temsil ediyordu, Sakine...
Sakine"nin elleri yiğit ve kahramandı; yeri geldiğinde hain tuzaklardan insanı çekip alan. Dostça, kardeşçe sarıp sarmalayan, kucaklayan. Ve o ellerin sahibi yaşadığı onca acıya, aklın zor kavrayacağı işkencelere ve ölümün gölgesinin hep üstünde olmasına rağmen yine de umutla, inatla hayata gülümserdi. Başı dik, alnı açık ve pak ve bir ceylanın bedeninde bir aslan yüreğiyle yaşamda korkusuzca, onurla ilerleyen, hakikati arayan güzel insandı.

Ah! Dersim"in barışa ve özgürlüğe sevdalı, aklı güzel, kalbi güzel, saçları da yüreği gibi kızıl, yiğit kızı. Ah! benim güzel yürekli bacım, ah benim dürüst ve yiğit kardeşim, şimdi bize uzanan o güzel ve öpülesi ellerini kırdılar mı? Niceleri gibi ruhunu olmasa da bedenini bu kavgadan bu sevdadan çekip aldılar mı? Seni bizden, sevdiklerinden hain bir kurşunla ayırdılar mı?
İnanması da anlaması da güç... Neden, hep iyi insanlar zamansız ölür? Neden, ilk önce onlar kara toprağın soğuk ve nemli koynuna verilir? Kanlarımızı akıtmaya, canlarımızı almaya doymadılar ama, bir de anlamadılar ki; birer birer, onar onar katletseler de; birimizin düştüğü yerden bir diğerimiz alır ve taşır gururla, onun ruhunu....
İşkence tezgâhlarında baş eğdiremediğiniz, aman diletemediğiniz birini ancak bu şekilde susturabilirdiniz. Öyle yaptınız. Hain bir tuzakla Sakine"nin de arkadaşlarının da canını aldınız.
Kan ve şiddetten beslenenler için aşılmaz ve ulaşılmaz bir setti, Sakine! Devrilmesi gerekiyordu, devirdiler! Ama düşünemediler ki, Sakine nefretin ve şiddetin önünde bir dağ gibi duran tek set değil! Analar ne Sakineler doğurdu, daha ne Sakineler var! Birini aşsalar diğerinin önünde bulurlar kendilerini. Birini devirseler bir diğeri alır hemen yerini!

Aşıkların şehri Paris! Önce Yılmaz Güney, sonra Ahmet Kaya, şimdi de Sakine"nin ölüm haberi ile bir kez daha beni yıktın. Dağladın yüreğimi. Artık acı ve ölüm kusma. En yakışmayan ölümleri sen kusuyorsun. Ama sen şimdi şahitsin; gece örtse de tüm gizleri, sen bari saklama ve ver bize Sakine"nin katillerini!
Sakine huzurla uyusun demeyeceğim. Biliyorum ki, tanıdığım Sakine"nin barışa, zafere meyletmişti ömrünü. O, istemleri bu topraklarda yer bulmadıkça, asla rahat uyumayacak. Yani, görevimiz biraz daha arttı!
Onun ölümüyle hedeflenen kirli amaca hizmet edilmesine izin vermemeliyiz. Zalimlerin suratına daha kararlılıkla haykırmalıyız. Yeniden bilsinler ki, hiçbir zulümleri bundan vazgeçirmeye yetmeyecek. Bilsinler ki, son serüvenci yollardadır ve yaralıdır hala!

HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.