
Arınç: Torun Center için Başbakanlık Teftiş Kurulu görevlendirildi
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası bir açıklama yaptı. Arınç, Torun Centerda yaşanan işçi ölümleriyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulunun görevlendirileceğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda Mecidiyeköydeki Torun Centerdaki işçi ölümleri, müzakere süreci, NATO zirvesi ve Fethullah Gülene ilişkin konularda açıklamalar yaptı.
Müzakere süreci
Çözüm süreci konusunda geçtiğimiz hafta Sayın Başbakanımızla kapsamlı bir toplantı yaptık. Görevler, yetkiler, yapılacak işler tekrar bir standart haline getirildi. Bu işin anahtarı, bu işin kilit rolü TBMMden çıkarttığımız toplumsal bütünleşmenin güçlendirmesi ve terörün sona erdirilmesiyle ilgili kanundur. Bu kanun 36 oyun dışında neredeyse Meclisin ittifakıyla kabul edilmiştir. O 6 maddelik çerçeve kanundur, 6 maddelik çerçeve kanun içerinde ne varsa onları yerine getireceğiz. Yol haritası nedir, hangi tarihte açıklanacaktır, içeriğinde ne vardır? Bunları sormayınız bunları kimse de söylemez ancak belki bazı ip uçlarını bazı arkadaşlarımız verebilir. Ben bu sürecin içeriğinde bana göre önemli bir rolün içerisindeysem doğrusu şunu şu zaman yapacağız, bunu zaman bu zaman yapacağız, şunlar, şu maddeler olacak diye böyle bir şeyi kamuoyuyla paylaşmam.
Belki siz bunları aa bu da oldu diyerek karşılayacaksınız. Bunu öncesinde açıklamak gibi bir düşüncemiz yok. Bu hafta da bu toplantının ikincisini yapacağız. Terörle Mücadele Üst Kurulunu en yakın zamanda toplayacağım. Esasen onun dışındaki kurumlarla da görüş alışverişimiz devam etmektedir. Ben şu iki yıllık süreçte bugün geldiğimiz noktada çözüme çok daha yaklaştığımızı ve sürecin aydınlık bir ışık olarak rahatlıkla görülebildiğini söyleyebilirim.
HSYK seçimleri
Bakanlar Kuruluna gelmedi çünkü HSYK seçimleri doğrudan hükümetin meselesi değil.
Sayın Başbakanımız o günkü ifadelerinde HSYK üyelerini seçecek. Bu Türkiye için çok önemlidir. Benimle başka görüşmek isteyenler varsa onlarla da görüşmeye hazırım demiştir. O gün görüşmeye katılanlar elbette bazı taleplerde yargı adına bulunmuşlardır. Sicil affının çıkarılması, belki mali durumlar konusunda iyileştirmeler yapılması. Bunlar yargının sorunları olarak mutlaka dikkate alınacaktır.
Sayın Bozdağ gerekirse tasarı, gerekiyorsa belki bazı milletvekillerimizin teklifiyle bunu gündeme getirecektir. Yani, Yargıda Birlikin Başbakanımızdan veya Sayın Bakanımızdan yargı adına talepleri ne olmuşsa bunlar makul karşılandığını biliyorum. Ancak biliyorsunuz 1 Ekime kadar Meclis tatilde, bugünkü çalışması olağanüstü bir toplantıdır. 1 Ekimden sonra galiba hemen Kurban Bayramımız var. Biz 14-15 Ekimde ancak TBMMde yasamaya başlayacağız.
Ölüm aylığı bağlanacak
Bu yurttaşlarımızın her birine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın sosyal güvenlik alanında ölüm geliri, ölüm aylığı ve diğer ödemelerin süratle yapılmasına karar verildi. Bu konuda bir gecikme söz konusu değildir.
Teftiş Kurulu görevlendirildi
Bugün Sayın Başbakanımız bu görüşmelerin sonunda bir karar verdi, o da kendi yetki ve sorumluluğunda bulunan Başbakanlık Teftiş Kurulunu görevlendirecektir. Başbakanlık Teftiş Kurulu da sadece bu spesifik olaya münhasır değil, bildiğiniz gibi bundan 3 yıl önce çok büyük bir özenle çıkardığımız İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun bu geçtiğimiz 3-4 yıl içerisindeki uygulamaları ve verimlilik analizi yapılmak suretiyle bir eksiklik var mıdır, yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç var mıdır, bu olaylarla ilgili olarak süreçler nasıl cereyan etmektedir, yetki ve sorumluluklar kimlerdedir, böyle bir olay vukua geldiğinde kimler hangi noktalarda sorumluluk alabileceklerdir, bunları Başbakanlık Teftiş Kuruluna çok özenli bir şekilde hazırlanması için Sayın Başbakanımız talimatlarını vermişlerdir.
ILO Sözleşmesi
Aslında İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıktığı zaman bu sözleşmelerin hükümlerini de kapsayacak düzenlemeler yapılmıştı. Bu bakımdan tek başına ILO sözleşmelerinin bu maddelerine ilişkin bir gecikme söz konusu değildi, çünkü onların iş sağlığıyla, işçi sağlığıyla ilgili veya iş güvenliğiyle ilgili öngördüğü konuları esasen bu kanun çıkarken fazlasıyla karşılamış bulunmaktaydık. Bunlardan biliyorsunuz 167 sayılı İnşaat İşlerinde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi birisi, 176 sayılı Maden İşyerlerindeki Güvenliğin Sağlanmasıyla İlgili Sözleşme bir diğeriydi. Bu kanunla bu hükümler getirilmiş olmasına rağmen yine çağdaş standartlar gereği Avrupa Birliği normları gereği ILO sözleşmelerinin bu maddeye ilişkin kısımlarının da onaylanması maksadıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine bir an önce gönderilmesi ve yeni yasama döneminin başında da kanunlaştırılması istenmiştir bunlar da gerçekleştirilecektir.
Ölenler şehit sayılacak mı?
Bülent Arınç, iş kazalarında ölenlerin şehit sayılıp sayılmaması şeklindeki bir soruya, Şehitlik dini bir kavramdır. Terör olaylarında ya da gazi olduğuna inandığımız kişiler için düzenlemeler yapılmıştır. Şehitlik kavramının neleri kapsadığını hepimiz biliyoruz. Kanunun tanıdığı şehitlik kavramı farklı bir şeydir. Sayın başbakanımız olayın manevi boyutuna dikkat çekmek için konuşmuştur. Helal rızık peşinde koşan kişilerin şehit sayılabileceğini söylemiştir. Bu işçilerin sosyal güvenlik kurumunda hakları bellidir. Ölüm aylıkları bağlanacaktır. Hukukla şehit sayılmaları düşünülmemektedir dedi.
NATO zirvesi
Hagel ile yapılan görüşmelerde diğer konuların yanı sıra Suriye ve Irak bağlamındaki güvenlik durumu ve bölgemizdeki tehditler ile işbirliği imkanları da tüm yönleriyle ele alınmaktadır. Ülkemizin bu konuda izleyeceği tutuma dair, gerekli değerlendirmeler de hem bugün için hem de bundan sonrası için kurumlar tarafından yapılacaktır
Fethullah Gülenin iadesi
ABDdeki o zatın Türkiyeye iadesi istenecekse veya o ülkeden sınır dışı edilmesi istenecekse ABDnin ilk defa soracağı veya isteyeceği konu, bu konudaki eldeki bilgi ve belgelerin kendisine ulaştırılmasıdır. Biz bunun gerekli ve doğru olduğuna da hem şahsen hem hükümetimiz olarak inanırız. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanının bir yerde ifadesi geçiyor. Yani MİT ve ABD istihbaratı bu konuda çalışma yapabilirler. Elde varsa bilgi ve belgeler şüphesiz hükümetler kanalıyla da başka kanallarla da ABD ile müşterek bir çalışma şekline dönüştürülebilir. Yoksa birilerinin zannettiği gibi Onu oradan al, bana ver şeklindeki bir talebin dünyada artık karşılanma imkanı kalmamıştır. / İMC
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.