
Eyy one-minütçüler, yalnız Gazzede değil, Cizrede de çocuklar ölüyor!
Eyy one-minütçüler!Yalnız Gazzede değil, Cizrede de çocuklar ölüyor.Yoksa farkında değil misiniz?..
Hiç sesiniz sedanız çıkmıyor da
Evet, Gazzede Filistinli çocuklar ölüyor.
İçimizi öteden beri acıtan bu ölümlerin sorumlusu elbetteİsrail devleti.
Peki ya Cizre?..
Cizrede öldürülenler de Kürt çocukları.
Bizim çocuklarımız
Neden hiç ses sedanız çıkmıyor?
Yüreğiniz yanmıyor mu?
İçiniz acımıyor mu?
Cizredeki ölümlerin sorumlusu Türk devleti değil mi?
One-minütçü iktidar değil mi?
İsrail olunca, Netanyahu olunca yeri göğü inlet, Cizreolunca dut yemiş bülbüle dön!
Ne yazık.
Cizre katilleri nerede?
Nerede katiller?..
1990ların faili meçhul cinayetler dönemi geri mi geliyorGüneydoğuda?
Yoksa Roboski gibi Cizre cinayetlerinin de üstü örtülecek mi?
Roboskide katil devletti.
Türk devletinin savaş uçakları, çoluk çocuk demeden 34 masum Kürdü katletti.
One-minütçü iktidar, devlet eliyle işlenen bu korkunç bir katliamın, Roboskinin üstünü kılını bile kıpırtmadan örttü,katilleri korudu.
Neden?
O malum, söz konusu vatansa gerisi teferruttır zihniyeti mi yine?
Baasçılardan, Saddamcılardan farkınız ne o zaman?
Onlar da aynı kafayla, Halepçede Kürtleri çoluk çocuk demeden gazlayarak öldürmüşlerdi.
Eyy one-minütçüler!
Tekrar soruyorum:
Cizrenin Kürt çocukları sizin içinizi acıtmıyor mu?
Gazze gibi Cizre için de niçin yeri göğü inletmiyorsunuz?
Gerçekten çok yazık.
Gerçeklerle bağınız gitgide kopuyor
Farkında olduğunuzu sanmıyorum.
Ama öylesine bir kibir
Öylesine bir güç zehirlenmesi
Öylesine bir iktidar sarhoşluğu içindesiniz ki
Ayaklarınız yerden kesilmiş durumda.
Gerçeklerle bağınız gitgide kopuyor.
Şunu iyi bilin:
Bütün dünyada alay konusu haline gelmekte olan o Saray şovlarınız da bu kopukluğun hazin bir ürünüdür.
İnandırıcılığınız kaç zamandır tepe taklak gidiyor.
Kalkıp Parise gidiyorsunuz, ifade özgürlüğü ve dayanışmayürüyüşüne.
Ama ne acıklıdır ki, Siz de nereden çıktınız, burada ne işiniz var? sorularına muhatap olabiliyorsunuz.
Ya da İtalyanın Başbakanı televizyona çıkıp, Türkiye Başbakanı'nın yürüyüşe katılması biraz sırıtıyordu diyebiliyor.
Türkiyeyi ne hallere düşürüyorsunuz.
Medya özgürlüğü açısından Türkiye dünyanın en iyisidir diye utanmadan, sıkılmadan konuşuyorsunuz.
Ertesi gün Avrupa Parlamentosundan neredeyse oy birliğiyle tokat gibi karar çıkıyor:
Türkiyede demokratik reformlardan geriye gidiş ve hükümetin medyada eleştiri ve toplu gösteriye tahammülsüzlüğü nedeniyle derin endişe duyuyoruz (
) 14 Aralık tutuklamaları, özellikle hükümetin toplu gösterilere ve muhalif medyaya hoşgörüsünün azaldığı; medyaya yönelik kabul edilemez baskının arttığı ve sosyal medya dâhil basın ve medya kanallarına yönelik kısıtlamaların arttığı bir dönemde gerçekleşmiştir.
'Özgürlükler çiğneniyor' diyenler 'vatan haini' öyle mi?
Bunlar algı operasyonları değil mi?
Oysa bu memlekette medya özgür!
Öyle değil mi?
Özgürlükler çiğneniyor, diyenler
Bağımsız medya yok ediliyor, diyenler
Darbe darbe diye yolsuzluk ve hırsızlıkların üstü örtülüyor, diyenler
Paralel darbe bahanesiyle hukuka darbe yapılıyor, diyenler
Bütün bunları söyleyenlerin hepsi vatan haini zavallılaröyle mi?
Şunu yazın bir kenara
İnandırıcılığınız çoktan beri kalmadı.
Saray şovları ile şişinip duruyorsunuz, ama gitgide daha çok gülünç duruma düşüyorsunuz.
Sarayda çaldırdığınız Diriliş marşları da çöküşünüzü durduramayacak.
Yine başa dönüyorum:
Eyy one-minütçüler,
yalnız Gazzede değil,
Cizrede de çocuklar,
Kürt çocukları ölüyor,
yoksa farkında değil misiniz?
HASAN CEMAL - T24
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.