
HDP: Mahir Çetinin öldürülmesi ırkçılık ve nefret suçudur
HDP, Kaşta bir grubun saldırısı sonucu hayatını kaybeden Mahir Çetine ilişkin yaptığı açıklamada Bir halkın adının başına pis sıfatı konularak anılması ırkçılık ve nefret suçudur ve cezalandırılmalıdır dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya Kaşta ülkücü oldukları öne sürülen bir grubun saldırısı sonucu beyin kanaması geçirerek hayatını kaybeden Mahir Çetinin ölümünün ardından yaptığı açıklamada Irkçılıktan arınma ve ırkçılıkla mücadele devlet politikası olmalıdır dedi.
Bir otelde çalışan Batmanlı Vedat Çetin ve Mahir Çetine 3 Eylül günü 20-30 kişilik bir grup Pis Kürtler diye bağırarak saldırmıştı. Ülkücü olduğu iddia edilen kişilerin saldırısında Mahir Çetin beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetmişti.
Çetinin cenazesi 5 Eylülde Batman merkeze bağlı Sinan köyünde toprağa verildi. Olayla ilgili yedi kişi gözaltına alınırken, M.A.Ç. isimli saldırgan tutuklandı.
HDP: Irkçılık ve nefret suçu cezalandırılmalıdır
Çetinin yaşamını yitirmesi ardından HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç tarafından yazılı bir açıklama yapıldı.
Açıklamada saldırganların 20-30 kişilik bir ülkücü grup olarak tarif edilmesine rağmen, saldırı sonrası sadece 1 kişinin tutuklanması, olayın örgütlü olduğu ve siyasi boyutunun örtülmek istendiğini gösteriyor dedi.
HDP açıklaması şöyle:
3 Eylül günü turizm emekçisi olarak çalıştığı Antalyanın Kaş İlçesinde uğradığı ırkçı saldırı sonucu beyin kanaması geçiren 20 yaşındaki Kürt genci Mahir Çetin, kaldırıldığı hastanede müdahalelere rağmen kurtarılamamış, ırkçı saldırganlığın son kurbanı olmuştur.
Saldırı sırasında pis Kürtler ifadesini kullanmaları, saldırganların ırkçı niteliğini açıkça ortaya koyuyor. Bir halkın adının başına pis sıfatı konularak anılması başlı başına ırkçılık ve nefret suçudur ve cezalandırılmalıdır.
Irkçı saldırı sırasında Mahir Çetinin yanında bulunan ve yaralanan kardeşi Vedat Çetinin saldırganları 20-30 kişilik bir ülkücü grup olarak tarif etmesine rağmen, saldırı sonrası sadece 1 kişinin tutuklanması, olayın örgütlü olduğu ve siyasi boyutunun örtülmek istendiğini gösteriyor. Mahir Çetinin katili ırkçı grup en kısa zamanda yargı önüne çıkarılmalı ve adalet yerini bulmalıdır.
Mahir Çetinin katilleri ırkçı bir grubun üyeleri olsa bile, katledilmesinin politik sorumluları, resmi ideolojisi, eğitim sistemi ve kurumlarıyla devletin ırkçılıktan arınamamış; bırakın ırkçılıkla mücadele etmeyi, ırkçılığı teşvik eden yapısının sürdürülmesine katkıda bulunanlardır.
Başta hükümet olmak üzere tüm siyasi parti ve kuruluşları ırkçılıktan arınmayı, ırkçılık ve nefret suçlarıyla mücadeleyi gündemlerine alarak, bunun bir devlet politikası olarak benimsenmesi yönünde çalışmaya çağırıyoruz. Irkçılıkla mücadelede gösterilecek her çaba, toplumsal barışın sağlanması için atılmış bir adım olacaktır.
Irkçılığın son kurbanı olan Mahir Çetinin anısı önünde saygıyla eğiliyor, ailesine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. / İMC
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.