
İranlı aydınlardan Carl Bildte tepki
Bugün İranda 3 günlük resmi bir ziyarete başlayan İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildte İsveçte sürgünde yaşayan İranlılar tepkili.
İranlı grupların bir bölümü idamlar sürdüğü ve politik tutsaklar serbest bırakılmadığı sürece Bildtin İrana gitmemesini savunurken, diğer bir kesim Bildtin idamların durdurulması ve politik tutsakların serbest bırakılması için gerekli çabayı göstermediği düşüncesinde.
İranlı gruplar İsveç Hükümetinin tutumunu protesto için gösteriler yaparlarken, dünyanın değişik ülkelerinde sürgünde yaşayan İranlı yazarları örgütleyen Sürgünde İran PEN Kulubü Başkanı Bahram Rahmani, İsveç Dışişleri Bakanı Bildte bir mektup yolladı.
Mektubu Sürgünde İran PEN Kulübü Başkanı, İsveç Yazarlar Birliği ve İsveç PEN Kulubü Üyesi sıfatıyla yazdığıı belirten Bahrami, mektubunda 1979 devriminden bu yana, dinci güçlerin iktidarı ele geçirmelerinden bu yana geçen 35 yılda yaşananları özetliyor.
HUMEYNİNİN 35 YIL ÖNCE VERDİĞİ FETVA HALA YÜRÜRLÜKTE
Rahmani, İslam Cumhuriyetinin kurucusu Humeyninin iktidara gelmesinden hemen sonra, kadınların baş örtüsü taşımalarını zorunlu kılan, İslami olmayan örgüt ve partilerin kapatılmasını, radikal öğrenci ve öğretmenlerin tutuklanmalarını ve idam edilmelerini ve Kürdistana saldırılmasını içeren bir Fetva hazırladığını belirtiyor.
Aradan 35 yıl geçmesine rağmen bu Fetvanın hala yürürlükte olduğunu hatırlatan Rahmani, Haziran ayında yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanı seçilen Hasan Ruhaninin batı medyasında modern bir lider olduğu görüntüsü yaratıldığı ancak bu imajın gerçekleri yasıtmadığı belirterek Ruhani ve Hükümeti seçildikten sonra gerçekleştirdiği icraatlarla kendinden önceki hükümetlerden bir farkı olmadığını, aynı zalim karektere sahip olduğunu gösterdi. Nazilerin SS güçlerini andıran İran rejiminin güvenlik görevlileri özgürce sokak ve meydanlarda kadın ve gençlere terör uyguluyor diyor.
Cezaevlerinin kapasitesinin 4 katının üzerinde, 250 bin kişinin utulduğunu, gazeteci, yazar ve işçi önderlerinin temelsiz suçlamalarla ağır cezalara çarptırıldıkları belirten Rahmani, Ruhaninin iktidara geldikten sonra idam uygulamalarının arttığına ve aralarında çocuklarında bulunduğu 400 kişinin idam edildiğine dikkat çekiyor.
BENZERİ SADECE NAZİ ALMANYASINDA GÖRÜLEN İŞKENCE VE TEÖR
En fazla idam cezası uygulayan ülkeler sıralamasında İranın Çinden sonra ikinci sırada bulunduğu, eşcinselliğin ve din değiştirmenin idam cezasıyla cezalandırıldığı belirtilen mektupta aşağıdaki görüşlere yer veriliyor:
35 yıldır İran Halkına eşi ve benzeri sadece Nazi Almanyasında görülen sistematik baskı ve terör, sansür, kontrol, adaletsizlik, cinsel apartheid, ekonomik ve sosyal yoksulluk, tutuklama, işkence ve idam uygulanıyor. Tüm bunlara karşı bir çok insan daha iyi bir toplum düzeni, insan haklarına saygı gösterilmesi, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve ülkede yaşayan azınlıkların haklarına saygı gösterilmesi, yazar, aydın, sanatçı, öğrenci ve muhaliflere yönelik işkence, hapis ve idamların son bulması için mücadele ediyor. Bu müdadelede bir çok insan acılar çekti. Saldırıya uğradı. İşten atıldı. Tutuklandı, işkenceden geçirildi ve idam edildi. Ama tüm bunlara rağmen mücadele sürüyor.
Rahmani, mektubunun sonunda Bildte Eğer biri size 35 yıldır İranda neler oldu ve bugün neler oluyor sorusunu sorarsa ne cevap vereceksiniz? sorusunu yöneltiyor.
ANF
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.