
IŞİDin yeni hedefi: Lübnan
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ve El Nusra çetelerinin saldırıları sonrası çatışmalar Suriyeden Lübnana sıçradı.
Çatışmaların devam ettiği düne kadar 3 günde en az 14 Lübnan askeri ile 50 kadar IŞİD ve Nusra üyesi öldürüldü.
Lübnanın IŞİD liderlerinden Ebu Ahmed el Cumayı tutuklaması ardından başlayan çatışmalar sınırdaki Arsal kasabasında yoğunlaştı. Arsal ve çevresinde daha önce de Şii Hizbullah örgütü ile IŞİD ve Nusra çeteleri arasında çatışmalar yaşanıyordu.
BAŞBAKAN FRANSADAN SİLAHLARIN SEVKİNİ İSTEDİ
Çatışmalar sonrası Lübnan hükümetinden yapılan açıklamada, IŞİD ve El Nusra ile diyalog imkanının olmadığı ve sorunun askeri yöntemlerle çözüleceği duyuruldu. Başbakan Tammam Selam, çatışmaların durması için IŞİD ve Nusra çetelerinin Arsal ve çevresinden geri çekilmesi gerektiğini söyledi. Selam, ayrıca çetelerle mücadele için Fransadan daha önce satışında uzlaşılan silahların derhal sevk edilmesini istedi.
Öte yandan Lübnan Genelkurmay Başkanı Jean Kahvayi tarafından yapılan açıklamada, ordunun cihatçı çetelerle mücadele için askeri materyal ve teknolojilerden yoksun olduğu bildirildi. Kahvayi, bu nedenle Fransadan yapılacak sevkiyatların hızlandırılması gerektiğinin altını çizdi.
IRAK İLE AYNI STRATEJİ İZLENİYOR
IŞİD ve El Nusra çetelerinin Lübnanlı Şiilerin yaşadığı bölgelere yönelik saldırılarla Irakta olduğu gibi Lübnandaki Sünnilerin desteğini hedeflediği tahmin ediliyor. Şii bölgelere yapılan saldırılar ile Hizbullah ve ya diğer Şii milislerin provoke edilerek, IŞİd tarafından Haziran ayında ilan edilen İslam Devleti sınırlarına dahil edilmek istenen Lübnan içinde Sünnilere yönelik benzeri saldırılara girişmeleri hedefleniyor. Böylelikle IŞİDin Lübnandaki Sünniler arasında destek bulması ve mezhepler arası çatışmalar ile ülkede etkinleşmesi amaçlanıyor.
Çetelerin bu hedefi her ne kadar karanlık bir biçimde olsa da Irakta sonuç vermiş, Musul ve çevresindeki Sünni bölgelerini işgal etmelerinde etkili olmuştu. Lübnandaki strateji de aynı temellere dayanıyor.
1916 yılında İngiltere ve Fransa tarafından Sykes-Picot Anlaşması gereğince çizilen sınırların her iki tarafında Sünni ve Şiiler bir arada yaşıyor. Lübnandaki Sünniler arasında Suriye lideri Beşar Esad rejimine karşı savaşan güçlerin belli bir sempatiye ulaştığı görülürken, benzer şekilde Hizbullah gibi Şii örgütleri ise Esada verdikleri destekle öne çıkıyorlar.
DEVLET ZAYIFLARSA IŞİD DAHA KOLAY İLERLEYECEK
IŞİD ve El Nusranın stratejileri çerçevesinde Sünni ve Şiiler arasında yeniden başlayacak mezhep çatışmaları ile Lübnan Devletinin otoritesinin zayıflatılması ilk hedef. Otoritenin zayıflaması ile IŞİD ve El Nusra çetelerinin Lübnan içlerine daha rahat bir biçimde sızmaları amaçlanıyor.
Lübnanda 1975-1990 yıllarında Hristiyanlar, Sünni ve Şii Müslüman gruplar ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında kanlı bir iç savaş yaşanmıştı. İç savaşta 150 ila 230 bin arasında kişi yaşamını yitirirken, yüz binlerce Lübnanlı da ülkesini terk etmek zorunda kalmıştı.
Lübnanın önde gelen gazetelerinden El Sefire göre, ülke 1990 yılından bu yana iç savaşa bu denli yakınlaşmış durumda. Gazete, Lübnanda esas meselenin halkların birbirine girmesinin ve ya devletin tümüye çöküşünün önlenmesi olduğu uyarısını yaptı./ANF
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.