KCD-E'den 8 Mart Mesajı

KCD-E'den 8 Mart Mesajı

8 Mart mesajı yayınlayan KCD-E, 'egemen sınırlar içinde kalarak hak ve özgürlük talep etmek değil, yeni bir kadın devrimine ihtiyaç var' dedi.

A+A-

8 Mart mesajı yayınlayan KCD-E, "egemen sınırlar içinde kalarak hak ve özgürlük talep etmek değil, yeni bir kadın devrimine ihtiyaç var" dedi.

Avrupa Kürt Demokratik Toplum Kongresi (KCD-E), 8 Mart mesajı yayınladı.

Paris Katliamında yaşamını yitiren Kürt kadın devrimciler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez ile özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren tüm devrimci kadınları anan KCD-E, “bugün dünyanın her yerinde mücadele veren kadınları coşku ile selamlıyoruz” dedi.

5000 yıllık devletçi iktidarçı uygarlığın işgal sömürü ve baskısına rağmen kadının özgürlük arayışını her dönemde sürdürdüğünün ifade edildiği açıklamada, kapitalist sistemin kadın üzerindeki sömürüsüne dikkat çekildi:

“Kapitalist sistem, eskiden genel ve özel ev arasına hapsedilen kadın sömürüsünü kapsamlılaştırıp, kadını tümden meta-mülk olarak kullanmaktadır. Üretim alanında emeği ucuz iş gücü, doğurganlığı ve analık emeği sosyal yaşamın garantilenmesi ve cinselliği ise toplumun güdükleştirilmesinin temel aracı olarak sömürülen kadınlar, uygarlık tarihinin hiçbir döneminde bu kadar düşürülmemiştir. Üstelik yaşadığı kölelikten hiç bu kadar bihaber olmamıştır. Kadın, hiçbir dönemde bu kadar kendini özgür sanma yanılgısını yaşamamıştır. Kadın, bu sistemde reklam aracı olarak görülmektedir. 'Metaların kraliçesi'dir. Erkeğin adeta iktidarını gerçekleştirdiği sürekli tecavüz aracı görünümündedir.”

Tüm bu uygulamalara karşı kadınların önemli bir mücadele yürüttüklerini ve mücadele sayesinde özgürlük ve eşitlik sorunlarının görünür kılındığını vurgulayan KCD-E, ancak bu düzeyin yeterli olmadığını belirtti.

“Egemen sınırlar içinde kalarak hak ve özgürlük talep etmek değil, yeni bir kadın devrimine ihtiyaç var” denilen açıklamada Kürt kadınlarının mücadelesi örnek gösterildi.

“Bugün Kürdistan'ın dört bir yanında kadın değerleri etrafında yaratılan alternatif bir sistemin inşa süreci söz konusudur” denilen açıklamada Rojava devriminin Ortadoğu kadınları açısından bir kadın devrimi olduğu kaydedildi.

Bir süre önce başlatılan 'Özgür kadınla Demokratik Ulusu inşa edelim kampanyası'na da vurguda bulunulan açıklama şu ifadelerle son buldu:

“8 Mart vesilesiyle, dünya kadınlarını bu kadın devrimini görmeye ve sahiplenmeye çağırırken, kapitalizm tarafından kadına öngörülen kölelik statüsünü, ona uygulanan kadın kırımı politikalarını, egemen ve sömürgeci devletlerin dayattığı şiddeti bir kez daha reddetmeye ve kendini yeniden yaratmaya çağırıyoruz. Yine bu temelde Kürdistanlı kadınlar başta olmak üzere, tüm direnen ve mücadele eden kadınların 8 Mart'ını kutluyoruz.

Gün, bu hegemonya savaşlarına ve çatışmalara karşı kadının kendi alternatif demokratik, özgürlükçü sistemini inşa etme günüdür.

Gün, kadını gerileten, nesneleştiren zihniyet yapılarından, siyasi kurumlardan, toplumsal geriliklerden her türlü kopuşu gerçekleştirme günüdür.

Gün, kendi iradesi, kendi aklı ve kendi duygusu ile yaratılan Özgür kadınla Demokratik ulusu ve toplumu inşa etme günüdür.”

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.