Kışanak: Yerel yönetimler neden özerk olmasın?

Kışanak: Yerel yönetimler neden özerk olmasın?

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, merkezi devlet yapılanmasının tüm alanlardaki gaspının sorunlarına yol açtığını belirterek, 'Kürt sorunu da buradan çıktı. Kürtler yönetime katılabilseydi bu devasa Kürt sorunu ile karşı karşıya kalmazdık' dedi. Yereli

A+A-

Demokrasi ve Barış Konferansı Koordinasyonu'nun düzenlediği "Demokrasi ve Barış Konferansı", Boğaziçi Üniversitesi Uçaksavar Kampüsü Ayhan Şahenk Salonu'nda devam ediyor.

Konferansın ikinci bölümünde BDP Eş Genel Başkanı ve Amed Büyükşehir Belediye Başkan adayı Gültan Kışanak, "Özerk yerel yönetim anlayışı, özgür ve demokratik belediyecilik" üzerine konuştu.

AZ OLAN YÖNETİME KATILAMIYOR

Türkiye'de halkın yönetimlere katılmamasının en temel sorun olduğuna işaret eden Kışanak, "Demokrasi, yönetime katmamak ve 5 yılda bir sandığa gidip oy vermekle sınırlı" dedi.

Demokrasi ve barış sorunun kesiştiği noktada yönetim sorunun olduğunu ifade eden Kışanak, "Türkiye'de aslında yaşadığımız sorunların temelinde, demokrasi, barış sorunu var. Bunlar çözülmeden başka sorunlar çözülmeden bir şey çözülmez diyoruz. Ama aslında bunların kesiştiği nokta yönetim sorunudur" dedi. Türkiye'de yönetim anlayışının gasp etme anlayışı üzerine kurulduğuna vurgu yapan Kışanak, "Merkezi devlet yapılanması, hem yerel yönetim, hem hukuk siyaseti, hem seçim yasası, nereden bakarsak bakalım katılımı sınırlamak, güçlü olanın mutlakıyetine, hizmet üzerine, gasp etme üzerine kurgulanmıştır, şekillenmiştir. Kürt sorunu da buradan çıktı. Kürtler yönetime katılabilseydi bu devasa Kürt sorunu ile karşı karşıya kalmazdık" dedi.

FARKLININ YÖNETİME KATILMASINDAN KORKUYORLAR

Yerel yönetim ve özerklik kelimeleri yan yana geldiğinde, "Kürtler ayrı bir ülke kuracak, bölecek" denildiğini hatırlatan Kışanak, şöyle devam etti: "Mevcut halinde daha özerk olsa yerel yönetimler bazı sorunları çözülebilir. 1921 anayasasında yerel yönetimlerin özerk olduğu yazılıyor. 1924 anayasasıyla da hayatımızdan çıkarılmış. Neden özerklikten bu kadar korkuluyor, niye yerel yönetim özerk olmasın? Türk, Sünni, Müslüman, erkek bir toplum yaratmak isteyenler halkların taleplerini gasp ediyor. Özerklik kelimesine karşı bir ittifak var. Farklılıklardan korkma, farklı olanın yönetime katılmasından korkmak tam da böyle bir şey. Korkularla uğraşmak yerine herkesin özerk yerel yönetim için çaba harcamalıdır. "

YERİNDEN YÖNETİM VE DEMOKRATİKLİK

"Yereli demokratik ve özerklik anlayışıyla halka devredersek bu ülkenin bütün sorunları çözülecek" diyen Kışanak, bu nedenle korkularla yaşamak yerine herkesin iddiasını savunması ve gerçek olması için çalışması gerektiğini söyledi.

Halkın ihtiyaçlarının karşılanması için yerinden yönetimin önemli olduğunu, bütçenin yerelden yönetilmesinin de önemli olduğunu söyleyen Kışanak, "Yerinden yönetim anlayışı olmadan özerkliğin olması tek başına önemli değil. Merkezi, tek tipçi yönetimin kalkması için yerinden yönetim önemli" diye konuştu.

Yerinden yönetimin yanında demokratiklik ilkesinin de önemli olduğuna işaret eden Kışanak, özerliğin hayata geçmesi için mevcut idari yapılanma dışında başka sosyal anlayış ve sivil alana ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

Kışanak, "Özerk yönetimin hayata geçmesi bir hukuk sorunudur" dedi ve şöyle devam etti: "Bu değişmezse toplumla, halkla, yerelle merkez arasındaki çatışma devam edecek. Kazanan kim olacak sorusuna 'biz' yanıtı vermek istiyorsak bu tarafı güçlendirmeli, inşa hareketini kurmalıyız. Özerk yerel yönetim modelinin en önemli ayağı toplumsal demokratik yanıdır. Her farklılık, her sosyal katman, hakkının gasp edildiğini düşünen herkes istediği forumda örgütlenmeli, kendini ortaya koymalı. Artık kazanma zamanı geldi. Biz insanlığın ihtiyaçlarına uygun yerinde yönetimi hayata geçireceğiz."

DEMOKRASİ İÇİN TEMSİLİYETE DEĞİL KATILIMA BAKMALI

Ardından Bekir Ağırdır, "Yerel demokrasi, yerinden ve yerelden yönetim, katılımcılık ve demokrasi" başlığı altında sunum yaptı.

Türkiye'deki tüm siyasi partilerin, siyasetçilerin yerel yönetime karşı çıkmadığını, buna rağmen gereklerin yerine getirmediğini söyleyen Ağırdır, sebebini ise Kürt meselesi olarak açıkladı.

Hiçbir siyasi aktörün, vatandaşına güveni olmadığını belirten Ağırdır, "O nedenle herkes, devletse devletten, örgütse genel merkezlerden yönetmek istiyor. Demokrasi tanımı da bu topraklarda zihni engellerdir. Demokrasi temsiliyetten ele alınıyor, kimse katılımcılıktan bakmıyor. Yerel tanımı da böyle. Yerelin ihtiyacı tanımı konuşulmuyor, ulusal meseleler tartışılıyor" dedi.

Demokratik özerkliğin sadece Kürtlerin talebi olmaktan çıkarılması gerektiğini söyleyen Ağırdır, "Hepimiz her yerde yerinde yönetim istemeli, söz sahibi olmalıyız. Anayasada yasama yetkisi yerel meclisler ve TBMM tarafından kullanılır demeliyiz. Kaynakları ve bütçe işini Ankara'ya bırakmamalı, yerel birim meclislerinde konuşmalıyız" dedi./ANF

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.