
Kürtleri yok sayarak Suriye'ye nasıl demokrasi gelecek?
PYD Eşbaşkanı Salih Müslüm ve Cenevre'de üyeleri bulunan Suriye Kürt Ulusal Konseyi'nin önde gelen isimlerinden Faysal Yusuf, Rojava'daki son durumu ve Cenevre Konferansı'nı değerlendirdiler.
Rojava'daki Kürtlerin Demokratik Birlik Partisi (PYD) lideri Salih Müslüm, Cenevre Konferansının zorlama ile yapıldığını, bu grupların zoraki bir şekilde bir araya getirildiğini ve Suriye halklarının çıkarını gözeten kesimlerin bu konferansta yer almadığını söyledi.
Radikal'den Mutlu Çiviroğlu'na konuşan Müslim, Başından beri şunu söylüyorduk, bu toplantının planlanmasından tutun da, konferansa çağırılanlara kadar ve de toplantının gerçekleşme biçiminde görülüyor ki bu insanlar zorla bir araya getirilmişler. Görüldüğü gibi herkes konuşmasını yaptı ve toplantı bitti. Tekrar bir araya gelmek istediler ama toplantıdan bir sonuç çıkacağını tahmin etmiyorum dedi.
Bu zorla bir araya getirilen insanlar, daha kendi iç meselelerini halledememişken, bu kadar sorunu olan bir ülkenin sorununu çözeceklerine inanmıyorum diyen Müslüm şöyle devam etti:
Avrupa, Amerika ve diğer uluslararası güçler bir diyalog kapısının açılması için çabalıyorlar ve bu diyalog kapısı da açıldı. Ancak bu güçler halkların çıkarlarını gözetmek için bir araya gelmediler. Bizim derdimiz gidip o insanları orda görmek değildi, onları her zaman görüyoruz zaten. Ama biz istiyorduk ki Kürtler Cenevredeki toplantıda yer alsınlar. Cenevrede Kürt sorunun tartışılmasını görmek isterdik. Kürt sorunu tartışılmayacaksa bizim bu konferansta zaten isimiz olmaz. Bizim şartımız Kürt sorunun tartışılması ve çözüme kavuşturulmasıydı. Yani mesele kesinlikle bizim bu toplantıya dahil edilmiş olmamız değil. Bunun iyi anlaşılması lazım.
Hem birlikte hareket etmek konusunda hem de Demokratik Özerklik konusunda Avrupada Asurilerle bir araya geldiklerini söyleyen Müslim, bin yıllardır birlikte yaşadıklarını, Cizre Kantonunun bileşenlerinden birinin Araplar ve Kürtlerin yanı sıra Asuriler olduğunu söyledi. Rojavadaki yönetimi oluştururken bütün partilere çağrıda bulunduklarını söyleyen Müslim, bu temelde bu yönetimi oluşturduklarını, Arapların, Süryanilerin ve Çerkezlerin de yer aldığı bu yönetimin herkese açık olduğunu söyledi.
Müslim sözlerini şöyle sürdürdü: Suriyedeki sorunun çözülmesini istiyoruz ve Kürtlerin de bu sorunun bir parçası olduğunu söylüyoruz. Demokratik bir Suriye istediğini söyleyen koalisyon, Kürtlerin Suriyenin bir sorunu olduğunu görmüyor mu? Kürtleri inkâr ederek, kimliklerini yok sayarak Suriyede nasıl bir demokrasi inşa edecekler? Yani biz demiyoruz ki Avrupa, ABD ve Rusya otursun sadece Suriyedeki Kürt sorununu tartışsın. Biz diyoruz ki, Kürtlerin varlığının kabulü Suriyede demokrasi için önemli olacak
REJİMİN HEYETİNDE DE KÜRTLER VAR
Öte taraftan Abdulhakim Beşar, İbrahim Biro gibi Kürt şahsiyetlerinin Cenevredeki konferansa katıldığını belirten Salih Müslüm Kürtlerin gündeminin toplantıya yansımadığını söyledi.
Cenevrede bulunan Kürtlerin kendi halkları adına değil, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDGK) adına orada olduklarını söyleyen Müslim, şöyle devam etti:
Rejim heyetinde de Hussam Edin Aala adlı bir Kürt var; ama o Kürtleri temsil etmiyor. Biz isterdik ki Kürtler kendi kimlikleriyle orada olsunlar, koalisyonda bile Kürt kimlikleriyle olsunlar. Bu saydığım insanların konuşma hakları da yok Kürtler konusunda!
Kürtler Kamışlıda bir karar aldılar, Araplarla, Süryanilerle ve diğer milletlerle birlikte yaşamayı kararlaşırdılar ve bu temelde sistemimizi kurduk. Kimsenin hayrı için Kürtlere yardım etmesini beklemiyoruz. Kendi kararımızı kendimiz verebiliyoruz. Birleşmiş Milletler ve ABD temsilcisi kendi ağızlarından açık açık bize Kürt sorununu tartışmayacaklarını söylediler. ENKS heyeti umut ediyor ki birileri hayrına Kürt sorununa çözüm olsun, ancak böyle bir gündemleri ne yazık ki yok. Çare Kürtlerin kendi topraklarında aldıkları karardır. Cenevre sahada alınmış kararları muhatap almak zorundadır, dışarda çare aramak boşunadır.
FAYSAL YUSUF: KÜRTLERİ DE TEMSİL EDİYORUZ
Reform Hareketi Başkanı ve ENKS Yürütme Konseyi üyesi Faysal Yusuf da konferansın henüz başladığını, Kürt sorunun ileriki aşamalarda tartışılacağını ümit ettiğini belirtti. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu'nun Suriyedeki tüm milletleri ve dolayısıyla Kürtleri de temsil ettiğini ileri süren Yusuf, demokratik bir Suriye için bir araya geldiklerini söyledi.
Rojavada ki yönetim konusunda pek konuşmak istemediğini belirten Yusuf, ENKS olarak bu yönetimin dışında bırakıldıklarını söyledi.
Görüşlerine başvurduğumuz Kürt aydınlarından, tanınmış yazar Salih Cafer de, Cenevre Konferansının iki boyutunun olduğunu ve oradaki ENKS heyetinin resmi bir Kürt heyeti olmadığını belirterek, Ben de her Kürt gibi isterdim ki Kürtleri temsil eden resmi bir heyet Cenevrede olsun ve Kürt davasını açık bir şekilde tartıştırsın. Net bir şekilde görülüyor ki uluslararası güçler Kürtlerin temsiliyetini ve Kürt sorununun tartışılmasını istemiyorlar.
Dileğimiz o ki konferansa katılan Kürtler resmi anlamda kendi halkı adına yazılı bir takım garantiler elde ederler diyen Cafer, ancak sadece dinleyici olarak orada bulunurlarsa bundan Kürtlerin hiçbir kazanç sağlamayacaklarını söyledi.
İlan edilen Cizire Kantonu ile ilgili de konuşan Cafer, sözlerine şöyle devam etti: Kürtlerin Rojavada güçlerinin olması önemli. Bir yönetim oluşturmuş olmaları çok önemli. Bu durum uluslararası güçler karşısında da ellerini güçlendiren bir kazanım ama keşke tüm Kürt partileri birlikte olsaydılar. Umut ediyorum ki yönetim ileriki dönemlerde değişik grupları da kucaklar.
Ortadoğu uzmanı Dr. Kemal Seydo da, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu'nun bir egemenlik savaşı verdiğini, yani Alevi Beşar Esadın yerine Sünni bir lider getirmek istediğini ifade etti. Suriye halklarının sorunun iktidarın el değiştirmesi değil. Ülkenin asıl ihtiyacı demokrasi ve insan haklarıdır.
Rojavadaki yönetimin desteklenmesi gerektiğini belirten Seydo, ENKSnin bu yönetime destek vermediğini ve PYD ile diyaloga girmediğini söyledi.
Gazeteci Can Êzîdxelo da Cenevrede bulunan ENKS heyetini sert bir şekilde eleştirerek, orada bulunmalarının Kürtlerin çıkarına olmadığını ileri sürdü. Ahmed Jarbanın yaptığı konuşmada Kürt kelimesini bile telaffuz etmediğini söyleyen Êzîdxelo, SMDGKnin Kürtlere saldıran radikal grupları açıkça desteklediğini iddia etti.
ENKSnin de koalisyon içerisinde yer alarak bu saldırılara dolaylı destek verdiğini söyleyen Êzîdxelo, ENKSnin ayrıca dağılmakta olan koalisyona güç katmaya çalıştığını söyledi. Tabanı çok güçsüz olan ENKSnin İkinci Lozana sebep olmaması gerektiğini dile getiren Êzîdxelo, aksi takdirde halkın kendilerini affetmeyeceğini söyledi.
İlanı gerçekleştirilen Cizire Kantonu ile bugün ve yarın gerçekleştirilecek Kobane ve Efrin Kantonlarının çok önemli olduğunu vurgulayan Êzîdxelo, PYDnin ve yönetimi oluşturan güçlerin diplomatik destek için çok çaba sarf etmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.