
Suriyede bir tarih ölüyor
Suriyede özellikle ülkenin kuzeyinde etkili olan El Kaide bağlantılı gruplar tarihi eserleri, mezarlıkları ve heykelleri tahrip ediyor. Ülkedeki savaş bugüne kadar sadece 120 bin kişinin ölümüne değil bir tarihin de ölümüne sebep oluyor.
Suriye dünyanın en eski şehirlerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor. 2011 yılının Mart ayında başlayan savaş öncesine kadar ülke dünyanın en iyi korunmuş tarihi eserlerine, şehirlerine sahip bir ülke olarak kabul görüyordu. Ancak savaş Suriyenin geleceğini olduğu kadar geçmişi de tahrip etti.
Suriyenin dünya mirası listesinde bulunan 6 antik şehri ve tarihi kalıntılarının yüzde 90dan fazlası şu anda ülkenin kuzeyi ve batısındaki çatışma bölgelerinin içinde kalmış durumda. Esad güçlerinin hava ve topçu bombardımanları, muhaliflerin bombalı saldırılarının yanı sıra artık antik şehirler ve tarihi eserleri hedef alarak tehdit eden bir başka güç var: El Kaide.
Aşırı dinci gruplar daha önce de Afganistandaki 1800 senelik Bamiyan Budalarının yıkılmasıyla gündeme gelmişti. Afganistan Bamiyan Budalarına benzer çok fazla tarihi eser barındıran bir ülke değil. Ancak aşırı dinci grupların 1 seneden beri çok yoğun faaliyet gösterdiği kuzey Suriye öyle değil.
Irak Şam İslam Devleti, El Nusra ve bunlara bağlı gruplar gayri-Müslim azınlıkların tarihi ya da güncel mezarlıklarına saldırmakla başladıkları tarih katliamına heykeller ve tarihi kilise ve manastırlarla devam ediyor.
Şamın kuzeyindeki Maaloula köyü bunlardan sadece biri. Dünyadaki en eski Ortodoks Hristiyan hac merkezlerinden biri olan bu köyün sakinleri El Nusra örgütünün saldırıları sonucunda yerlerinden oldu. Al Qusayr yakınlarındaki Elijah manastırı da El Kaideye bağlı çetelerce yakıldı.
Savaşın ilk dönemlerinde çatışmaların Humus kentinde yoğunlaşmasının ardından, kentte bulunan ve dünyadaki en eski kiliselerden biri sayılan Um el Zinar Kilisesinin silahlı muhalif gruplarca yıkıldı. Yine Humusta bulunan tarihi Büstan el Divan Kilisesine bu süreçte büyük zarar verilmiş ve bina kullanılamaz durumagetirilmişti. Tarihi kiliselere yönelik bir diğer saldırı, Halepteki Ermeni mahallesinde bulunan Surp Kevork Ermeni Kilisesine yapılmıştı. 29 Ekim tarihinde kundaklanan kilise, neredeyse tamamen yanarak büyük hasar görmüştü.
Suriye aynı zamanda yağma ve tarihi eser kaçakçılığından nasibini alıyor. Time dergisinde yer alan bir haberde, Suriye-Lübnan sınırında tarihi eser karşılığı silah ticareti yapıldığına yer verilmişti. Aryn Baker imzalı haberde, Suriyede bulunan altı UNESCO Dünya Mirası bölgesinin de hasar gördüğü ve buradan ve müzelerden yağmalanan eserlerin, Suriyeli muhalif gruplarca silah satın almak üzere sınır bölgelerdeki karaborsada cüzi fiyatlarla satıldığı belirtilmişti. Suriyede yağmalananlar arasında milattan önce 8. Yüzyıldan kalma Arami tanrı heykelleri, Roma dönemi heykelleri, erken dönem Hristiyan ikonaları, Antik dönemden kalma Yahudi kaseleri, antika Kuranlar dahil pek çok tarihi eserin bulunduğu ifade ediliyor.
Suriyede halen önemli 10 bin tarihi eserin varlığı kayıt altında alınmış durumda. Suriye iç savaşı bazı tarihi yapıların tamimiyle yok olmasına yol açarken bazılarında ciddi hasar meydana geldi. Bunların içinde bulunan Şam ve Halep antik kentleri ve diğer bazı eserler yer alıyor. Bu tarihi yapılar hakkındaki bilgiler M.Ö. 3000 yıllarına dayanıyor. Sözkonusu kentlerdeki köşkler ve camiler de Ortadoğu kültürünün yakın dönemini yansıtıyor. ANF
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.