
'Tarih yerinde güzeldir'
Viranşehir ilçesi Hivdemal köyünde 2001 yılında ortaya çıkarılan erken Roma dönemi kaya mezarında bulunan mozaiklerin Urfa'ya taşınması çalışmalarına köylüler tepki gösteriyor.
Yetkililer ise, "Mozaikleri yerinde koruyamıyoruz" diyerek, taşınması kararını verdi. Köy sakinleri, "Tarih yerinde güzeldir. Bizim köyün tarihidir, burada kalmalıdır" diyor.
Urfa'nın Viranşehir ilçesine bağlı Hivdemal (Yolbilen) köyünde 2001 yılında ortaya çıkarılan ve Antep'teki Zeugma ile Urfa Halepli Bahçe'de bulunan mozaiklerle aynı özellikleri taşıyan mozaikler, bulundukları alandan Urfa'ya taşınıyor. Urfa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 25 Nisan 2012 tarihli kararıyla mozaikler hakkında şu kararı vermişti: "İlk bulunduğu günden günümüze kadar tahribata uğradı. Bölgenin koşulları, ilgili kurumların mekân donatı ve personel olanakları bakımından yerinde korunmasının mümkün olmadığı tespit edildi. Mozaikli mezarın yakın çevresiyle birlikte değerlendirilebilecek herhangi bir tarihi arkeolojik ve benzeri buluntu olmadığı, gerekli rölöve, restitüsyon ve tespitlerin yapılmasından sonra mezar tabanındaki mozaiğin Urfa Müzesi'ne taşınması gerekir." Bu karar çerçevesinde harekete geçen Urfa Müzesi ekipleri çalışmalarına başlarken, Hivdemal köyü sakinleri çalışmalara tepki gösterdi.
'Tarih yerinde güzeldir'
Yapılan çalışmaların köy sakinlerine sorulmadan yapıldığını belirten köy sakinlerinden AKP'li belediye meclis üyesi Ahmet Üçağaç, mozaiklerin taşınmasına karşı olduklarını söyledi. Yüzyıla aşkın süredir, mozaikleri köy sakinlerinin koruduğunu belirten Üçağaç, "Tarihimize köy sakinleri olarak hep sahip çıktık. Bu mekan yüzyıllardır burada, fakat hiçbir zarar vermedik. Bugün burada kazı yaparak mozaikleri taşıyacaklarını söylüyorlar. Bu bizim değerimizdir. Tarih yerinde güzeldir. O zaman dikmeleri de Urfa'ya alsınlar, Harran'ı da Urfa'ya alsınlar. Bu tür değerler yerinde güzeldir. Burada restore edin diyoruz. Bize 'Orada koruyamayız' diyorlar. Siz yapın biz koruruz. Zaten hep buradaydı. 2001 yılında bulunduktan sonra sit alanı ilan edildi ve kimse gelip korunması için bir şey yapmadı. Hep biz koruduk. Şimdi de buradan götürülmesine karşıyız. Zorla götürürlerse yapacak bir şey yok" diye konuştu.
'Mozaikler Viranşehirlilere aittir'
Mozaiklerin belediye sınırları içinde yer aldığını belirten Viranşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Burun, yapılan restorasyon çalışmalarına önem verdiklerini ve desteklediklerini söyledi. Viranşehir'e ait önemli bir yapı olduğuna dikkat çeken Burun, mozaiklerin Viranşehir'de kalmasını istediklerini belirtti. "Bizler tarihi değerlerimize sahip çıkmak için mücadele veriyoruz" diyen Burun, "Bu bizim tarihi gerçeğimiz. Buraya sahip çıkmamız lazım. 14 yıldır bu mozaikler burada zarar görmedi. Bizler bu mozaiklerin tadilat edilip, burada sergilenmesini istiyoruz. Bunun için de elimizden geleni yapacağız" dedi.
Bilimsel çalışmalar için envanter kayıtlarının önemli olduğu, literatürlere Viranşehir Yolbilen (Hivdemal ) mozaikleri olarak geçecek olan mozaiklerin Viranşehir'de bir müze yapılması durumunda tekrar geri alınabileceği yönünde bilgi veren Urfa Müze Müdürü Müslüm Ercan ise, nakil işleminin Viranşehir için bir kayıp olmadığını sadece daha iyi şartlar altında korunmasına katkı sunacağını iddia etti.
Mozaikte ne var?
2001 yılında yapılan tespitlere göre, MS 562 yıllarına tarihlenen Viranşehir'in 2 km güneyinde yer alan Yolbilen (Hivdemal) köyü Mozaikli Roma Mezarı, kuzey-güney yönünde 12 metre uzunluğunda, 3.5 genişliğinde dikdörtgen planlı bir mezardır. Üzeri direkt örtülü olduğu ve bu örtünün çökmüş olduğu mezarın doğu ve batı yan duvarlarında dörder, karşıdaki kuzey duvarında bir olmak üzere toplam 9 adet arkosoliumun (ölülerin içine gömüldüğü niş) bulunduğu, Arkosoliumlardan dördü sağlam durumda ve bir tanesinin sadece kemer taşları düşmüş. Mezarın 12 x 3.5 metre boyutundaki dikdörtgen tabanı, çeşitli av hayvanları, bitkiler ve ortada daire formlu bir zemin içerisinde Süryanice 8 satırlık kitabenin yer aldığı büyük bir mozaik pano ile süslenmiştir. Mozaiğin doğu kenarında soldan sağa doğru, ceylan, kırmızı inek, iki adet bitki motifi, kırmızı ceylan, boynuzlu ve hörgüçlü siyah bir inek yer alır. Batı kenarında, kırmızı ceylan, boynuzlu bir dağ keçisi, uzun boyunlu yabani bir kuş, keklik, yılan, yabani koyun, kaplan ve figürleri ile çiçekli bir ağaç motifi yer almaktadır. Mozaiğin ortasındaki daire formlu, beyaz zeminli çelengin ortasında siyah mozaik taneleriyle yazılmış Süryanice bir yazıt bulunmaktadır. Çelengin doğu yukarısına ellerini iki yana kaldırmış sarı ve kırmızı renkli, siyah kontürlü elbiseli genç bir insan figürü işlenmiştir. Figürün baş kısmı burundan yukarıya doğru tahrip olmuştur. Çelengin kuzey kenarından kanatlarını açmış bir kuş kuzeye doğru uçar vaziyette tasvir edilmiştir. Çelengin batı taraftaki en altına bütün bu kompozisyonu taşır vaziyette ve üstteki insan figürünün sürücülüğünü yaptığı bir öküz figürünün işlenmiş olduğu görülüyor. DİHA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.